AKADEM<İ>KTİSAT

 

 

SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM KALKINMASI İÇİN ‘YAVAŞ ŞEHİR’ VE TÜRKİYE

 

 

İÇİNDEKİLER

Özet

1. Giriş

 

2. Kavramsal Çerçeve; Sürdürülebilirlik ve Yavaş Uygulamalar

2.1. Sürdürülebilir Kalkınma ve Sürdürülebilir Turizm Kalkınması

2.2. Yavaş Gıda, Yavaş Şehir ve Yavaş Turizm

 

3. Yavaş Şehir Felsefesi, İlgili Şartlar ve Zorluklar

3.1. Yavaş Şehir Olmak İçin Cittaslow Kurumu Tarafından Ortaya Konan Başlıca Şartlar

3.2. Yavaş Şehir Olmak İçin Alternatif Şartlar

3.3. Yavaş Şehir Adaylarının Zorlukları

 

4. Türkiye’de Yavaş Şehir Adaylığına İlişkin Mukayeseli Tanımlayıcı Bir Analiz

4.1. Araştırmanın Metodolojisi

4.2. Araştırmanın Tespitleri

 

5. Sonuç

Kaynaklar

 

 

"Yavaşlığın seviyesi anının yoğunluğuyla doğru orantılıdır; hızın seviyesi unutmanın yoğunluğuyla doğru orantılıdır. Yavaşlık ile hatırlama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Bir şey hatırlamak isteyen kimse yürüyüşünü yavaşlatır. Buna karşılık, az önce yaşadığı kötü bir hadiseyi unutmaya çalışan insan elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır.” (Milan Kundera, Yavaşlık, Can Yay., 1996)

 

 

1. Giriş

Hizmet üreten bir sektör olarak turizm, aynı zamanda önemli ölçüde mal/hizmet tüketen bir endüstri konumundadır. Turizm kapsamında kullanılan mallar/hizmetler arasında önde gelenler, bir mekanın tarihî yapıları, tabiî kaynakları ve sosyo-kültürel unsurlarıdır. Bunların da önemli bir kısmı, hatta tamamına yakını çevre ile doğrudan veya dolaylı ilgiye sahiptir. Bu yönü itibariyle turizmin esas itibariyle çevre bazlı bir faaliyetler dizisi olduğu belirtilebilir. Çevre ile yakın ilişkisi dolayısıyladır ki turizm faaliyetleri icra edilirken kullanılan kaynakların sürdürülebilirliği büyük bir önem arz etmektedir. Tarihî, tabiî ve sosyo-kültürel unsurlar olmaksızın, turistik faaliyetlerin eksik kalacağı göz önünde bulundurulduğunda, bunların sürdürülebilirliği meselesinin hayatiyeti de ortaya çıkmaktadır.

 

Esasen, ‘tüm canlıların iktisadî faaliyetler esnasında bir arada ve birbirine karşı tehdit oluşturmadan, uyum içerisinde varlığını devam ettirdiği ortamın sağlanması’ şeklinde tanımlanabilen sürdürülebilir kalkınma, bir alt unsuru olan sürdürülebilir turizm kalkınması haline geldiğinde şöyle tanımlanabilir: ‘Turizmde yer alan kişilerin, kurumların ilişkide bulundukları tüm unsurlarla, bu kapsamda tarih, tabiat, ve sosyo-kültürel değerler ile, uyum içerisinde faaliyetlerini sürdürdüğü ortamın sağlanmasıdır’. Dünyada temel anlamda tarihin, tabiatın ve sosyo-kültürel yapıların, varlıklarını herhangi bir tehdite maruz kalmadan sürdürmesini sağlamaya yönelik çeşitli faaliyetler halihazırda vardır. İşte Yavaş Şehir (Cittaslow) felsefesi/inisiyatifi/hareketi/oluşumu/uygulaması/kurumu da bunlardan biridir.

 

Temelde; tarihî, tabiî, sosyo-kültürel ve turistik nitelikli şehirlerin ana başlıklar olan çevre, altyapı, teknoloji ve üretim itibariyle iyileştirmeler gerçekleştirilerek daha yaşanabilir hale getirilmesinin hedeflendiği bu felsefe, sürdürülebilir turizm kalkınması ile de doğrudan ilişkilidir. Nitekim, söz konusu yaşanabilir mekanların oluşturulması, zaten sürdürülebilir turizm kalkınması kapsamında insan, flora ve fauna için ulaşılması arzulanan hedefler arasındadır. Bu çerçevede, aynı zamanda uluslararası bir harekete adını da veren Yavaş Şehir, globalleşen dünyada yaşanabilir mekanlar oluşturulmasını hedeflemektedir. Ayrıca, bu felsefenin sürdürülebilir turizm kalkınmasının kurumsal ve sistematik bir biçimde uygulanmasında önemli katkılar sağlayacağı da düşünülmektedir.

 

Bu çalışmanın temel tezi, Yavaş Şehir felsefesi dünya çapında hayata geçirilebilirse sürdürülebilir turizm kalkınmasının daha sistematik ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilebileceğidir. Çalışmanın özel teklifi ise Türkiye’den aday olarak gösterilen şehirlerin, Yavaş Şehir olmaları halinde sürdürülebilir turizm kalkınmasını kurumsal bazda gerçekleştirme potansiyeline sahip olacaklarıdır.

 

Çalışmada öncelikle e-posta/telefon/posta anketleriyle potansiyel adaylara dair kapsamlı veri toplanarak mukayeseli tanımlayıcı bir analiz vasıtasıyla bu şehirlerin Yavaş Şehir kapasitelerine ilişkin güçlü ve zayıf yanları tespit edilmekte ve ilgili değerlendirmelerde bulunulmaktadır.

 

 

2. Kavramsal Çerçeve; Sürdürülebilirlik ve Yavaş Uygulamalar

2.1. Sürdürülebilir Kalkınma ve Sürdürülebilir Turizm Kalkınması

‘Sürdürülebilir kalkınma’ kavramı, yazılı olarak ilkin BM tarafından 1987 tarihinde hazırlanan ‘Bruntland’ olarak da bilinen ‘Ortak Geleceğimiz (Our Common Future)’ adlı rapor ile ortaya konmuş olup genel olarak şu şekilde tanımlanabilir: ‘İktisadî faaliyetlerin, tüm canlıların uyum içinde ve birbirine tehdit oluşturmadan varlıklarını sürdürebildiği şekilde icra edildiği ortamın sağlanmasıdır’.

 

‘Sürdürülebilir kalkınma’dan hareketle ‘sürdürülebilir turizm kalkınması’ kavramı da tanımlanabilir. Buna ilişkin farklı yazarlarca değişik tanımlamalar yapılmıştır. Mesela; Rempel (2009, 76), Mycoo (2006, 490), Ayaş (2007, 64), Welford ve Ytterhus (2004, 412), Jiang (2009, 118), Sezgin ve Kalaman (2008, 436) ve UNWTO (2013) bu kavramı tanımlamakta ve/veya ilgili yaklaşımlar sergilemektedirler. Fakat neticede, hemen tüm bunlardan hareketle sürdürülebilir turizm kalkınmasına ilişkin şöyle genel bir tanımlama yapılabilir: ‘Turistik faaliyetlerin, tüm canlıların uyum içinde ve birbirine tehdit oluşturmadan varlıklarını sürdürebildiği şekilde icra edildiği ortamın sağlanmasıdır’. Bu çerçevede, kişilerin ve kurumların faaliyetlerini tarih, tabiat ve sosyo-kültürel değerlerle uyum içinde gerçekleştirmesi büyük bir önem arz etmektedir.

 

2.2. Yavaş Gıda, Yavaş Şehir ve Yavaş Turizm

Yavaş Şehir; Yavaş Gıda (Slow Food Organization, 2014) ve Yavaş Turizm (Slow Turizm) kavramlarıyla yakından ilişkilidir. Hatta denebilir ki içeriği ve hedefi itibariyle Yavaş Şehir uygulaması, bu iki kavramın ortasında yer alan ve her ikisini adeta birbirine bağlayan anahtar bir konumda bulunmaktadır.

 

Heitmann, Robinson, ve Povey (2011, 114-122); Yavaş Gıda, Yavaş Şehir ve Yavaş Turizmin sürdürülebilir turizm kalkınması ile ilişkilendirilebileceğini ifade etmiştir. Görüleceği üzere, ‘yavaşlık’ bu faaliyetlerin/hareketlerin ortak noktasıdır. Heitmann vd., Yavaş Gıda hareketinin daha ileri bir aşaması olarak ve yine bu oluşumun düşüncelerine dayanarak oluşturulan Yavaş Şehir inisiyatifinin, bu düşünce tarzını şehirlere ve mekanlara yaydığını ifade etmektedir. Nilsson, Sward, Widarsson ve Wirell (2007) de Yavaş Gıda hareketini, Yavaş Şehir felsefesi vasıtasıyla mekanlara yayılan bir yaklaşım olarak değerlendirmektedir.

 

Kelime manası itibariyle ‘çevreyle barışık beslenme tarzı’ demek olan Ekogastronomi (Ecogastronomy), aynı zamanda bir inisiyatifin de adı olup buna göre Yavaş Şehir hareketinin amaçlarından birisi, Yavaş Gıda felsefesini mahallî topluluklara ve yönetimlere yaymak ve böylece ekogastronominin günlük hayatta uygulanmasını sağlamaktır (Ecogastronomy Initiative, 2014).

 

Öte taraftan Petrini (2001) ve Ritzer (1996), son zamanlarda Yavaş Turizmin 1989 yılında İtalyalı yazar Carlo Petrini tarafından gıdaların hızlılaşmasına (McDonaldisation of food) bir tepki olarak dile getirilen Yavaş Gıda hareketiyle ilişkili hale geldiğini ifade etmektedir. Nitekim, Yavaş Gıda ve Yavaş Şehir hareketlerini takiben Yavaş Turizm, bu düşünce tarzlarının turistik faaliyetleri içeren ileri bir aşaması olarak ortaya çıkmıştır.

 

Lumsdon ve McGrath (2011, 265), Yavaş Turizmi tanımlamaya ilişkin yaklaşımlarında şu dört unsura yer vermektedir:

1) Yavaşlık ve zamanın değeri,

2) Yerellik ve faaliyetlerin yerinde icrası,

3) Ulaşım şekli ve turistik tecrübe,

4) Çevreye dair bilinç sahibi olma.

 

Honor’e (2004) ise bir toplumun Yavaş Turizmi icra etmesi için şu dört prensibinin gerekliliğine dair başka bir teklifte bulunmaktadır:

1) Tatilin bir parçası olarak seyahatten zevk alma,

2) Mahallî kültürel özellikler hakkında bilgi sahibi olma,

3) Dinlenmeye zaman ayırma,

4) Bir mahallin sakinlerine ve çevreye yönelik olumsuz etkileri en aza indirme.

 

Tüm bu bilgilerden hareketle şöyle bir etkileşim şeması oluşturmak mümkündür:

Sürdürülebilir Kalkınma

 

Yavaş Gıda (+Ekogastronomi) >> Yavaş Şehir >> Yavaş Turizm

 

Sürdürülebilir Turizm Kalkınması

 

Hülasa, sürdürülebilir kalkınmanın sürdürülebilir turizm kalkınması haline gelmesi, Yavaş Gıda ve Ekogastronomi düşünce tarzlarının Yavaş Şehir uygulaması sayesinde kurumsal ve sistematik tarzda hayata geçirilerek Yavaş Turizm faaliyetlerinin icra edilmesiyle mümkün olmaktadır. Yani Yavaş Şehir felsefesi, bu süreçte merkezî bir konumda yer almaktadır.

 

 

3. Yavaş Şehir Felsefesi, İlgili Şartlar ve Zorluklar

‘Cittaslow’, İtalyanca ‘Citta (şehir)’ ve İngilizce ‘slow (yavaş/sakin)’ kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Yavaş Şehir, aynı zamanda, sakin/huzurlu/yaşanabilir şehirler oluşturulabilmesi için bazı standartlar ve hareket planları ortaya koyan bir hareketin adıdır. Bu çerçevede, bu inisiyatifin faaliyetleri sürdürülebilir turizm kalkınması kapsamında düşünülebilir. Somut olarak ortaya koymak gerekirse, Yavaş Şehir felsefesi mesela; tarihî eserler gibi kültürel mirası, yaya kaldırımlarını/caddelerini, pazarları (sokak/mahalle/semt pazarları) ve gastronomiyi dikkate almaktadır.

 

Yavaş Şehir, 1999 yılında İtalya’nın Toscana bölgesindeki Greve in Chianti şehrinin belediye başkanı Paolo Saturnini tarafından başlatılan ve bilahare civardaki şehirlerden ve bazı kurumlardan da destek bulan bir inisiyatiftir. Zamanla üye sayısını artıran bu hareketin 2014 Haziran’ı itibariyle dünyada 28 ülkede, 75’i İtalya’da olmak üzere, 187 üye şehri mevcuttur.

 

3.1. Yavaş Şehir Olmak İçin Cittaslow Kurumu Tarafından Ortaya Konan Başlıca Şartlar

Yavaş Şehir olabilmek için çok sayıda şart mevcut olup bunlar zaman içinde güncellenmektedir. Burada, Yavaş Şehir kurumu ana sözleşmesinde yer alan şartlar esas alınmaktadır. Bunlar; çevre, mahallî üretimi korumak, alt yapı politikaları, kent kalitesine yönelik teknolojiler ve imkânlar, misafirperverlik ve farkındalık gibi 6 ana başlık altında 59 şarttan oluşmaktadır. Bahsi geçen şartların tamamı doğrudan ve/veya dolaylı olarak sürdürülebilir kalkınma ile ve sürdürülebilir turizm kalkınması ile alakalıdır. Burada, söz konusu ana başlıklar itibariyle bu şartların bir kısmına yer verilmektedir (Bkz. Tablo 1).

 

Tablo 1: Yavaş Şehir Üyeliği İçin Sürdürülebilir Turizm Kalkınması Kapsamında Başlıca Şartlar (Yavaş Şehir Kurumu Tarafından Ortaya Konanlar)

Ana Konu

Şart

I-Çevre

Politikaları

·       Elektromanyetik, ses ve ışık kirliliğini kontrol eden sistemlerin kurulması,

·       Çevre yönetimi sistemlerinin (EMAS ve ECOLABEL ya da ISO 9001; ISO 14000, SA 8000 vs.) uygulanması.

II-Mahallî Üretimi

Korumak

·       Mahallî ürünlerin tespiti ve bunların ticarileştirilmesi için destekler verilmesi (pazarlarda mahallî ürünler için yer ayırılması vb.),

·       Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan esnafın ve zanaatkârların ve/veya el işi ürünlerinin ve/veya geleneksel çalışma ve meslek yöntemlerinin korunmasına yönelik programlar yapılması.

III-Altyapı

Politikaları

·       Tarihî merkezlerin ve/veya kültürel ve tarihî değer çalışmalarının geliştirilmesi ve ıslah edilmesi için planlar hazırlanması,

·       Aile hayatını kolaylaştıran ve mahallî faaliyetlere imkân sağlayan programların teşvîk edilmesi.

IV-Kent Kalitesi

için Teknolojiler

ve İmkânlar

·       Çevreyle uyumlu bitkilerin, tercihen mahallî bitkilerin yetiştirilmesine yönelik teşviklerde bulunulması ve programlar düzenlenmesi,

·       Kent manzarasına canlılık katan planların (evlerde çiçekler, pencerelerde saksılar, bahçeler, parklar, askıda sepetler, binalarda temiz ve yeni boya çalışmaları) hayata geçirilmesi.

V-Misafirperverlik

·       Turist bilgisi ve nitelikli misafirperverlik için eğitim kursları düzenlenmesi,

·       Şehirde ‘yavaş’ güzergâhların düzenlenmesi.

VI-Farkındalık

·       ‘Yavaş’ felsefesini kazanmada sosyal yapıların dâhil edilmesi için programların ve Yavaş Şehir projelerinin uygulanması. Özellikle; eğitim amaçlı bahçe ve parklar, kitap imkânları ve hizmetleri ile ilgili projeler gerçekleştirilmesi,

·       Slow Food ile işbirliği yapılarak okullarda tat ve beslenme üzerine eğitim programları düzenlenmesi.

Kaynak: Cittaslow Association (2014). “Charter”, http://www.cittaslow.org/section/association/charter, 06.06.2014.

 

3.2. Yavaş Şehir Olmak İçin Alternatif Şartlar

Aday bir şehri seçerken, Yavaş Şehir Kurumu tarafından oluşturulan ve sürdürülebilir turizm kalkınması kapsamında bunların başlıcalarının yer aldığı Tablo 1’deki şartlar dikkate alınarak Tablo 2’de de özetle verildiği üzere aşağıdaki alternatifler ortaya konabilir.

1.     Tarihî Mazi: Aday bir şehrin belli bir tarihî mazisi olmalıdır. Bu çerçevede, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olmalı ve muhafaza altına alınabilecek maddî-manevî tarihî miras açısından zengin olmalıdır.

2.     Tabiî Yapı: Aday bir şehrin tabiî kaynakları ve güzellikleri olmalıdır. Bu çerçevede şehir, sürdürülebilir bir flora ve fauna yapısı açısından zengin olmalıdır.

3.     Sosyo-Kültürel Özellikler: Aday bir şehrin etnik özellikler, el sanatları, mahallî yiyecekler/içecekler gibi çeşitli geleneksel değerlerinin ve geleceğe taşınabilecek mirasının olması lazımdır.

4.     Turizm Kapasitesi: Aday şehrin, kendisini bir cazibe merkezi haline getirecek bir turistik kapasitesinin olması gerekir.

Doğrusu söz konusu şartlar, Yavaş Şehir Kurumu’nca ortaya konanlardan farklı olmayıp, bunların daha öz hali şeklinde değerlendirilebilir.

 

Tablo 2: Yavaş Şehir Olmak İçin Alternatif Şartlar

Kriter

İzahat

I-Tarihî Mazi

·       Belli bir tarihî mazinin varlığı

·       Hüküm süren medeniyetlerin varlığı

II-Tabiî Yapı

·       İklimin uygunluğu

·       Floranın ve faunanın varlığı

·       Tabiî güzelliklerin varlığı

III-Sosyo-Kültürel Özellikler

·       Geleneksel el sanatlarının varlığı

·       Mahallî yiyeceklerin/içeceklerin varlığı

·       Mahallî yiyeceklerin/içeceklerin geleceğe taşınmasına dair faaliyetlerin mevcudiyeti

IV-Turizm Kapasitesi

·       Tarihî eserlerin varlığı

·       Potansiyel turistik faaliyetlerin varlığı

·       Yeterli konaklama imkânlarının mevcudiyeti

 

Bu alternatif şartların göz önünde bulundurulmasıyla potansiyel aday şehirlere ilişkin veriler toplanarak ilgili değerlendirmelerde bulunulabilir. Burada söz konusu tarz izlenerek örnek bir şehir olarak Hasankeyf’in yavaş şehir adaylığı ortaya konulmaktadır (Bkz. Tablo 3).

 

Batman iline bağlı bir ilçe olan Hasankeyf, bölgesinin en eski yerleşimlerine sahiplik yapan şehirlerden biridir. “Ortaçağ dünyasının kültür, ticaret ve siyaset odaklarının bütünleştiği, ihtişamlı ve gizemli bir antik kent” olarak tanımlanan Hasankeyf’in 16.yüzyıldaki nüfusunun 10,000 civarında olduğu belirtilmektedir. Bugün küçük bir ilçe olan Hasankeyf’in nüfusu 2013 verilerine göre 3,190 kişidir (ADNKS, 2014).

 

Tablo 3: Bir Yavaş Şehir Adayı Olarak Hasankeyf

Kriter

İzahat

I-Tarihî Mazi

·       Bilinen 3,000 yıllık bir tarihî maziye sahiptir ancak rivayetlere göre şehrin tarihi 10,000 yıla kadar dayanmaktadır.

·       Hakim medeniyetler: Asuriler, Urartular, Romalılar, İranlılar, Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Artuklular, Selçuklular, Eyyubiler, Akkoyunlular, Safeviler, Osmanlılar.

·       Hasankeyf, Mezopotamya’da insanlığın yerleşik hayata geçtiğinin belirgin örneklerinden biridir.

·       Orijinal ismi Hısnkeyfa olup ‘Kaya Kale’ anlamına gelmektedir. Bu ismin yekpare taş üzerine inşa edilen kalesinden geldiği rivayet edilmektedir.

II-Tabiî Yapı

·       Karasal iklim hakimdir.

·       Hasankeyf, Dicle nehri kenarında kuruludur.

·       Dicle vadisinde yer alan şehrin iki tarafı dağlarla çevrilidir.

·       7,000 civarında mağara mevcut olup bunların bir kısmı dubleks ve triplekstir.

III-Sosyo-Kültürel Özellikler

·       Hasankeyf, tarihten gelen özelliği gereği çok kültürlü bir yerleşim merkezidir.

·       Geleneksel el sanatları arasında dokumacılık vardır. ‘Cav-mebrum’ isimli şeffaf bir kumaş dokuması yapılmaktadır.

·       Yöresel yemekler: Dicle Balığı, Abu Ğannuç, Maklube, Hardallı Bulgur, Şam Böreği, Şabot Balığı, Kitel, Şirtan, ‘Hevra’ isimli taş fırın ekmeği ve Ballı Cevizli Kahve.

IV-Turizm Kapasitesi

·       Tarihî Yapılar: Kale, El-Rızk Camii, Kızlar Camii, Koç Camii, Ulu Cami, Sultan Süleyman Camii, Abdullah Zaviyesi, Küçük Saray, Büyük Saray, Taş Köprü, Zeynel Bey Türbesi, Kaya Mezarları, Mescid-i Ali, Su Yolları.

·       Şehir; Akarsu Turizmi, Botanik Turizmi, Tabiat Yürüyüşü, Kuş Gözlemciliği ve Mağara Turizmi için uygundur.

·       2 adet konaklama tesisi vardır. Asıl konaklama tesisleri Batman’da ve Midyat’ta yer almaktadır.

Kaynaklar:

·        Hasankeyf Kaymakamlığı (2013). “Hasankeyf”, http://www.hasankeyf.gov.tr, 07.01.2013.

·        Süer, M. Masum (2013). “Hasankeyf”, http://hasankeyf.itgo.com/bilgiler.html, 07.01.2013.

 

Öte yandan, yavaş bir şehir olmaya aday gösterdiğimiz Hasankeyf, şu anda bir tehlike ile karşı karşıyadır. 1978’den beri I.Derece Arkeolojik Sit olmasına rağmen, burada elektrik üretimi için Ilısu isimli baraj inşa edilmektedir. Baraj gölü, 6,000 hektarlık tarım yapılabilir bir alanı su altında bırakacaktır (Türkiye Mühendislik Haberleri, 2006, 28-29). Bu şekilde Hasankeyf dahil olmak üzere 30 köy ve 49 mezra sular altında kalacaktır. Burada yaşayan yaklaşık 20 bin kişi göçmek durumunda olacaktır (İktisat Akademisi 2006). Aslında, baraj suları altında bırakılması yerine tarihî, tabiî, sosyo-kültürel ve turistik potansiyeli dikkate alınarak, geçmişte olduğu gibi, Hasankeyf’in yine benzer bir cazibe merkezi haline getirilmesinin daha uygun olacağı ifade edilebilir. Bu sürecin gerçekleştirilmesinde ‘Yavaş Şehir’ unvanını elde etmesinin önem taşıyacağı düşünülmektedir.

 

3.3. Yavaş Şehir Adaylarının Zorlukları

Yavaş Şehir üyeliğini elde etmek, birçok avantaj sağlamakla beraber buna giden yol uzun ve meşakkatlidir. Dahası, şehirleri bu unvanı elde etmekten alıkoyan çok sayıda engel de mevcuttur. Bunların bir kısmı şöyle sıralanabilir:

1.     Finansal sorunlar

Mesela; elektromanyetik, ses ve ışık kirliliğini kontrol eden sistemlerin kurulması, çevre yönetim sistemlerinin uygulanması ve atık suların arındırılması vb. faaliyetler belli bir masrafı gerektirir. Birçok şehrin ise böyle bir finansal kaynağı olmayabilmektedir.

2.     İnsan kaynakları eksikliği

Müracaat edilmesinden üye olunmasına kadarki sürecin takibinde yer alacak insan kaynağına ihtiyaç vardır. Birçok şehrin bu nitelikte personeli mevcut olmayabilir veya bu kişileri istihdam etme imkânı bulunamayabilir.

3.     Çabaların sürekliliği

Yavaş Şehir, bir defa elde edilip ilgili süreçlerinin sona erdiği bir unvan değildir. Tam tersine asıl iş, bu unvanın kazanılmasından sonra başlamaktadır. Zira ilgili standartların sürdürülebilirliği büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede; çevre, mahallî üretimi korumak, alt yapı politikaları, kent kalitesine yönelik teknolojiler ve imkânlar, misafirperverlik ve farkındalık gibi faaliyetlerde istikrarın sağlanması gerekmektedir. Bu da şehirlerde güçlü iradeye sahip idareler gerektirmektedir. Siyasî kaygılar dolayısıyla böyle bir idarî yapıdan yoksunluk birçok şehrin karşı karşıya bulunduğu tehditler arasında sayılabilir.

 

 

4. Türkiye’de Yavaş Şehir Adaylığına İlişkin Mukayeseli Tanımlayıcı Bir Analiz

4.1. Araştırmanın Metodolojisi

Bu çalışmada, mukayeseli tanımlayıcı bir analiz yapılmaktadır. Bu çerçevede, Yavaş Şehir olmak için gerekli şartlar göz önünde bulundurularak mevcut ve potansiyel şehirlere ilişkin değerlendirme yapabilmek maksadıyla bir endeks tablosu oluşturulmaktadır. Endekslemenin amacı şöyle detaylandırılabilir:

·       Türkiye’deki potansiyel bir şehrin/şehirlerin şartlarına ilişkin kıyaslama yapmak için mevcut bir yavaş şehri/şehirleri esas almak,

·       Yavaş Şehir üyeliğine ilişkin engelleri ortaya koymak,

·       Seçilen şehrin/şehirlerin üyeliğe uygunluğuna ilişkin değerlendirmeler yapmak.

 

Analiz için A, B ve C olmak üzere üç şehir grubu tanımlanmaktadır. A Grubu, 2013 Temmuz’u itibariyle Türkiye’deki Yavaş Şehir unvanını elde etmiş şu dokuz şehirden oluşmaktadır (2014 Temmuz’unda da sayıları aynıdır): 1) Perşembe-Ordu, 2) Taraklı-Sakarya, 3) Vize-Kırklareli, 4) Gökçeada-Çanakkale, 5) Seferihisar-İzmir, 6) Yenipazar-Aydın, 7) Akyaka-Muğla, 8) Yalvaç-Isparta, 9) Halfeti-Urfa. Fark edileceği üzere, mevcut Yavaş Şehirler çoğunlukla Türkiye’nin batı yakasında yer almaktadır. Analizde, tüm şehirler yerine, sadelik için sadece ilk (Seferihisar) ve son (Vize) Yavaş Şehirler incelemeye tabî tutulmaktadır.

 

B Grubu, Türkiye’den seçilmiş beş aday şehri içermektedir. Bu çerçevede, Yavaş Şehirler açısından Türkiye’nin doğusu, ortası ve batısı arasındaki dengesiz dağılım dikkate alınarak, ülkenin doğusundan, ortasından ve kuzeybatısından şu şehirler seçilmiştir: 1) Uzungöl-Trabzon, 2) Hasankeyf-Batman, 3) Safranbolu-Karabük, 4) Ürgüp-Nevşehir, 5) İznik-Bursa.

 

C Grubu, Türkiye’den diğer dört şehri içermektedir: 1) Tatvan-Bitlis, 2) Midyat-Mardin, 3) Alanya-Antalya, 4) Fethiye-Muğla. Bu şehirlerin seçilme sebebi şudur: Yavaş Şehir Kurumu’nca ortaya konan şartlara uygun olsalar bile bu şehirler nüfusları dolayısıyla elenmektedirler. Zira, Yavaş Şehir olabilmek için bir şehrin nüfusunun 50,000’in altında olması şeklinde bir ön şart mevcuttur. Dolayısıyla, bu şehirlerin bazıları bahsi geçen engele dikkat çekebilmek maksadıyla analize dahil edilmişlerdir.

 

Hülasa, analizde böyle bir gruplamanın yapılış sebepleri şöyledir:

·       A Grubu: Diğer şehirlerle kıyaslama yapabilmek maksadıyla, yani baz şehirler olarak tespit edilmişlerdir.

·       B Grubu: Yavaş Şehir Kurumu’nca ortaya konan şartlara ve aynı zamanda A Grubu şehirlerinin durumlarıyla kıyaslayarak adaylığa uygunluklarını tespit etmek için seçilmişlerdir.

·       C Grubu: Yavaş Şehir Kurumu’nca ortaya konan şartlara uygun olsalar bile nüfus engeli dolayısıyla aday olamayan şehirleri tespit etmek maksadıyla seçilmişlerdir.

 

Şehirlerin seçiminden sonra belediye başkanları ve/veya kaymakamları ile e-posta/telefon/posta ile irtibata geçilerek altı ana başlık altında 26 soruluk bir anket düzenlenmiştir. Elde edilen sonuçlar endekslenmiş ve Tablo 4 oluşturulmuştur.

 

Tablo 4: Yavaş Şehir Şartları Gereği Türkiye’den Mevcut, Potansiyel Aday ve Adaylığa Uygun Olmayan Şehirlere İlişkin Endeks Hesaplamaları (Ocak 2013)

Ana Konu

 

A Grubu

B Grubu

C Grubu

Seferihisar

Vize

Uzungöl

Hasankeyf

Safranbolu

Ürgüp

İznik

Tatvan

Midyat

Alanya

Fethiye

I-Çevre Politikaları

0.75

0.88

0.25

0.00

0.38

0.75

0.13

0.13

0.00

0.88

0.75

II-Mahallî Üretimi Korumak

1.00

1.00

0.50

0.50

1.00

1.00

0.75

1.00

0.00

1.00

1.00

III-Altyapı Politikaları

0.80

1.00

0.60

0.80

1.00

0.80

0.80

0.80

1.00

1.00

1.00

IV-Kent Kalitesine Yönelik Teknolojiler ve İmkânlar

1.00

0.67

0.33

0.67

1.00

1.00

0.33

0.33

0.33

1.00

0.67

V-Misafirperverlik

1.00

1.00

0.67

0.67

0.67

1.00

0.33

0.67

0.33

1.00

1.00

VI-Farkındalık

0.67

1.00

0.00

0.00

0.00

0.00

0.00

0.67

0.00

0.33

0.67

Eşit Ağırlıklar

0.87

0.92

0.39

0.44

0.67

0.76

0.39

0.60

0.28

0.87

0.85

 

‘Sıfır (0)’, Yavaş Şehir şartlarına tam uyumu gösterirken; ‘bir (1)’ uyumsuzluğu ifade etmektedir.

 

4.2. Araştırmanın Tespitleri

Bu mukayeseli tanımlayıcı analiz sonuçları göstermiştir ki tüm gruplara ilişkin oranlar beklendiği gibidir ve çalışmanın tezi ile uygunluk arz etmektedir. Ayrıntılar şöyledir:

·       A Grubunda yer alan şehirlerin oranları beklendiği gibidir. Zira bu şehirler halihazırda birer Yavaş Şehirdirler ve en yüksek oranlara sahiptirler. Ancak, görüldüğü üzere, bu şehirler bile tam puan (%100) alamamışlardır. Yani aday bir şehir, üyeliğe kabul esnasında bütün şartları harfiyyen yerine getirmek zorunda değildir, fakat bunu zamanla telafi etmeye çalışmalıdır.

·       B Grubu şehirlerinin oranları da beklendiği gibidir. Her ne kadar Yavaş Şehir şartlarını tamamen taşımasalar da birer potansiyel aday niteliğindedirler. Öte taraftan, çalışmada sergilenen alternatif yaklaşım çerçevesinde sahip oldukları tarihî, tabiî, sosyo-kültürel ve turistik kapasite açısından da Yavaş Şehir adaylığına uygundurlar.

·       C Grubundaki şehirler de yine beklenen oranları sergilemişlerdir. Oranlar mesela; Midyat için %28 ila Alanya için %87 arasında değişmektedir. Fakat, bu gruptaki hiçbir şehir Yavaş Şehir adayı olamamaktadır.

 

Daha evvel de değinildiği üzere, nüfus engeli C grubundaki şehirleri böylesi bir imkândan mahrum bırakmaktadır. Nitekim, ilginç bir şekilde Alanya, bu gruptaki en yüksek orana sahip bir şehir olmasına rağmen, ki Türkiye’nin ilk Yavaş Şehri olan Seferihisar’ın oranı ile aynıdır, 2013 yılındaki 276,277 kişilik nüfusu (ADNKS, 2014) dolayısıyla adaylık hakkını kaybetmektedir. Bariz bir şekilde görülmektedir ki nüfus kriteri birçok şehri bu unvanı almaktan ve Yavaş Şehir felsefesini uygulayarak sürdürülebilir turizm kalkınmasını kurumsal ve sistematik tarzda uygulamaktan alıkoymaktadır.

 

 

5. Sonuç

Tarihî yapıların önemini kaybetmesi ve tahrip olması; tabiî kaynakların/güzelliklerin bozulması ve sosyo-kültürel değerlerin yozlaşması; tüm dünyada fertleri, kurumları ve toplumları bu olumsuzlukların giderilebilmesi için birtakım tedbirler almaya zorlamaktadır. Bu çerçevede, bazı inisiyatifler/hareketler başlatılmakta ve çeşitli kurumlar oluşturulmaktadır. Bunların ilgi alanları/faaliyetleri, sürdürülebilir kalkınmadan ve, bu çerçevede, sürdürülebilir turizm kalkınmasından bağımsız değildir. Yavaş Şehir, bu inisiyatiflerden biri olup tarihiyle, tabiatıyla, sosyo-kültürel değerleriyle barışık toplumların yaşadığı mekanları oluşturmayı hedeflemesi dolayısıyla sürdürülebilir turizm kalkınması ile de doğrudan ilişkili bulunmaktadır. Nitekim, bu felsefeyi benimseyen ve hayata geçiren şehirler, doğrudan sürdürülebilir turizm kalkınmasını da uygulamaya geçirmiş olmaktadırlar.

 

Bu çalışmada, Yavaş Şehir felsefesi ele alınarak Türkiye örneği incelenmektedir. Bu çerçevede, Türkiye’den bazı şehirler örnek olarak seçilerek mukayeseli tanımlayıcı bir analiz kapsamında bu şehirlerin Yavaş Şehir adaylığına uygun olup olmadıkları tespit edilmektedir. Söz konusu analiz ile elde edilen endeks sayıları göstermektedir ki halen bu unvanı taşıyan şehirler bile, Yavaş Şehir Kurumu’nca ortaya konan şartlara tam uygunluk arz etmemektedirler. Bu sebeple, Türkiye’den aday olarak teklif edilen potansiyel Yavaş Şehirlerin bu unvanı elde etmelerine yönelik esneklikler sergilenebilir. Bu çerçevede, mesela bir ön şart niteliğindeki nüfus engeli yumuşatılabilir.

 

Ayrıca, çalışmada sergilenen alternatif yaklaşım çerçevesinde, nüfus engeli olsun veya olmasın, sahip oldukları tarihî, tabiî, sosyo-kültürel ve turistik kapasite açısından Yavaş Şehir adaylığına uygun şehirlere de bu imkân tanınabilir. Bu çerçevede bir şehir, ilk etapta sahip olduğu söz konusu potansiyel dolayısıyla üyeliğe kabul edilebilir ve bunun zaman içinde tespit edilen diğer şartlara uyum göstermesine imkân tanınabilir. Böylece hem Türkiye’deki hem de dünyadaki Yavaş Şehirlerin sayısı artırılabilecektir. Doğrusu, şayet bu model tüm ülkelere yaygınlaştırılabilirse, sürdürülebilir turizm kalkınmasının global ölçekte daha kurumsal, sistematik ve de hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi mümkün hale gelebilecektir.

 

 

* Yrd. Doç. Dr. Mehmet Behzat Ekinci

Mardin Artuklu Üniversitesi, İİBF, İktisat.

mbekinci(at)akademiktisat.net

http://www.akademiktisat.net

** “Sürdürülebilir Turizm Kalkınması için ‘Yavaş Şehir’ ve Türkiye”, İktisat ve Toplum, Sayı: 46, Efil Yayınevi, Ankara, Ağustos 2014, 47-57.

*** Şu çalışmadan özetlenmiştir: Ekinci, Mehmet Behzat (2014). The Cittaslow Philosophy in the Context of Sustainable Tourism Development; The Case of Turkey. Tourism Management, Elsevier, 41, 178-189 (http://dx.doi.org/10.1016/j.tourman.2013.08.013).

 

 

Kaynaklar

ADNKS (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi) (2014). “Hasankeyf, Alanya”, http://tuikapp.tuik.gov.tr/adnksdagitapp/adnks.zul, 07.07.2014.

 

Ayaş, Necla (2007). Çevresel Sürdürülebilir Turizm Gelişmesi. Gazi Üniversitesi İİBF Dergisi, 9 (1), 59-69.

 

Cittaslow Association (2014). “Charter”, http://www.cittaslow.org/section/association/charter, 06.06.2014.

 

Ecogastronomy Initiative (2014). “Ecogastronomy”, http://ecogastronomy.org, 03.06.2014.

 

Ekinci, Mehmet Behzat (2014). The Cittaslow Philosophy in the Context of Sustainable Tourism Development; The Case of Turkey. Tourism Management, Elsevier, 41, 178-189 (http://dx.doi.org/10.1016/j.tourman.2013.08.013).

 

Hasankeyf Kaymakamlığı (2013). “Hasankeyf”, http://www.hasankeyf.gov.tr, 07.01.2013.

 

Heitmann, Sine; Robinson, Peter; and Povey, Ghislaine (2011). Slow Food, Slow Cities and Slow Tourism. in Peter Robinson, Sine Heitmann, and Peter Dieke (Eds.), Research Themes for Tourism (114-127). London: MPG Books Group (http://tr.scribd.com/doc/88151310/8/Slow-Food-Slow-Cities-and-Slow-Tourism).

 

Honor´e, C. (2004). In Praise of Slowness: How a Worldwide Movement is Challenging the Cult of Speed. San Francisco, CA: Harper.

 

İktisat Akademisi (2006). “TMMOB Batman Şubesi’nin Ilısu Barajı’nın İnşasına Karşı Basın Açıklaması, 3 Mart 2006, Batman”, http://www.akademiktisat.net, 13.06.2014.

 

Jiang, Yiyi (2009). Evaluating eco-sustainability and its spatial variability in tourism areas: a case study in Lijiang County, China. International Journal of Sustainable Development & World Ecology, 16 (2), 117-126.

 

Lumsdon, Les M.; McGrath, Peter (2011). Developing a Conceptual Framework for Slow Travel: A Grounded Theory Approach. Journal of Sustainable Tourism, 19:3, 265-279 (http://dx.doi.org/10.1080/09669582.2010.519438).

 

Mycoo, Michelle (2006). Sustainable Tourism Using Regulations, Market Mechanisms and Green Certification: A Case Study of Barbados. Journal of Sustainable Tourism, 14(5), 489-511 (http://dx.doi.org/10.2167/jost600.0).

 

Nilsson, J.H.; Sv¨ard, A.C.; Widarsson, A., & Wirell, T. (2007, September 27–29). Slow Destination Marketing in Small Italian Towns. Paper presented at the 16th Nordic Symposium in Tourism and Hospitality Research, Helsingborg.

 

Petrini, C. (2001). Slow food: The case for taste. New York: Columbia University Press.

 

Rempel, Jeffrey Michael (2009). Sustainability in Coastal Tourism: Pursuing The Causal Nexus, TILTAI, Klaipeda: Klaipedos Universiteto Leidykla, Lithuania. 3, 75-105 (http://dx.doi.org/10.1080/13504500409469843).

 

Ritzer, G. (1996). The McDonalization of society: An investigation into the changing character of contemporary society (Rev. ed.). Thousand Oaks, CA: Pine Forge Press.

 

Sezgin, Mete; Kalaman, Abdullah (2008). Turistik Destinasyon Çerçevesinde Sürdürülebilir Turizm Yönetimi ve Pazarlaması. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 19, 429-437.

 

Slow Food Organization (2014). “About Us; Our Network”, http://slowfood.com, 03.06.2014.

 

Süer, M. Masum (2013). “Hasankeyf”, http://hasankeyf.itgo.com/bilgiler.html, 07.01.2013.

 

The United Nations World Tourism Organization (UNWTO) (2013). “Mission” http://www.unwto.org/sdt/mission/en/mission.php?op=1, 05.01.2013.

 

Türkiye Mühendislik Haberleri (2006). “Hasankeyf Deklarasyonu; Hasankeyf’i Yaşatalım Sempozyumu Sonuç Bildirgesi, 18-21 Şubat 2006, Diyarbakır”. Türkiye Mühendislik Haberleri, 439-440, 28-31.

 

Welford, Richard; Ytterhus, Bjarne (2004). Sustainable Development and Tourism Destination Management: A Case Study of the Lillehammer Region, Norway. International Journal of Sustainable Development and World Ecology, 11, 410-422.

 

 

Sayfa başı