AKADEM<İ>KTİSAT

 

 

TÜRKİYE EKONOMİSİNİN 2016 YILINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

 

 

İÇİNDEKİLER

1) REEL KESİM

1-a) Büyüme

1-b) Sanayi

1-c) İstihdam

 

2) FİNANSAL KESİM

2-a) Fiyatlar

2-b) Parasal Göstergeler

2-c) Finansal Yatırım Araçları

2-d) Finansal Kuruluşlar

 

3) KAMU MALİYESİ KESİMİ

3-a) Bütçe Gelişmeleri

3-b) Borç Verileri

 

4) DIŞ İŞLEMLER KESİMİ

4-a) Ödemeler Dengesi

4-b) Mal Ticareti

4-c) Hizmet Ticareti

 

 

Bu çalışmada, mevcut veriler ışığında, Türkiye’de 2016 yılında meydana gelen iktisadî gelişmelere ilişkin ayrıntılı sektörel analizler ve değerlendirmeler yapılmaktadır.

 

1) REEL KESİM

 

1-a) Büyüme

Ekonomik büyümeye ilişkin veriler, Tablo 1’de yer almaktadır.

 

Tablo 1: Büyüme (GSYH) Verileri (Üretim yöntemine göre 1998 bazlı sabit fiyatlarla) (%) (milyon $)

 

2007

2009

2011

2013

2015

2016

Hedef GSYH

Oranı

5.0

-3.6

4.5

4.0

4.0

3.2

Gerçekleşen

GSYH Oranı

4.7

-4.8

8.8

4.1

6.1

I.çeyrek 3.5

II.çeyrek 7.2

III.çeyrek 5.9

IV.çeyrek 7.4

2.9

I.çeyrek 4.5

II.çeyrek 5.3

III.çeyrek -1.3

IV.çeyrek 3.5

GSYH Meblağı

(cari fiyatlarla)

658,786

616,703

773,980

821,937

861,467

856,791

Kaynak: TÜİK

 

2003-2007 dönemi hedef büyüme oranları %5 olmakla beraber, gerçekleşmeler 2007 yılı haricinde hep bu oranın üstündedir. 2008’de ise büyüme, hedef oran olan %5.5’in çok altında gerçekleşmiş olup %09’dur. Global ekonomik krizin ülkemize yansıması olarak değerlendirilebilecek bu büyüme düşüşü, krizin asıl etkisinin yaşandığı 2009 yılında daha derinleşerek devam etmiş ve hedefin çok altında bir oranla %-4.8 olarak gerçekleşmiştir. 2010 ve 2011 yıllarında ciddi bir toparlanma sürecine şahit olunmuş ve yıl sonu büyüme oranları sırasıyla %9.2 ve %8.8 olmuştur. Fakat 2012 yılında büyümede yine belirgin bir frenleme meydana gelmiş ve %2.1 olarak gerçekleşmiştir. 2013 yılı ise nispî bir toparlanma yılı olmuş ve hedef büyüme oranı realize edilmiş hatta hedefin biraz üstüne çıkılmıştır. 2014 yılı büyüme oranı ise hedef olan %3.3’ün altında %2.9 olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılı büyüme oranı ise %4 olan hedef oranın üstünde gerçekleşmiş ve %6.1 olmuştur. 2016 yılı büyümesi ise hedef oran olan %3.2 yerine %2.9 olarak kaydedilmiştir. Dünya iktisadî-siyasî konjonktürü dikkate alındığında bu oran belli ölçüde olumlu karşılanabilir. Öte yandan, 2017 yılı büyüme oranı Orta Vadeli Program (OVP) çerçevesinde %5 olarak tespit edilmekle beraber bunu realize etmenin imkânsızlığı ortaya çıkınca %4.4 olarak revize edilmiştir. Bu revizyon da dünyadaki iktisadî-siyasî konjonktürle yakından alakalıdır. (Bkz. Tablo 1)

 

Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla Dolar cinsinden GSYH; 2007 yılında 658,786 milyon, 2009’da 616,703 milyon, 2011’de 773,980 milyon, 2013’te 821,937, 2015’te 861,467 milyon olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılı meblağı ise 856,791 milyon Dolar’dır. (Bkz. Tablo 1)

 

TÜİK’ten yapılan açıklamaya göre, 2007 yılında, üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH 843,178 milyon TL’dir. 2009 yılı itibariyle bu meblağ 952,559 milyon TL, 2011 yılında 1,297,713 milyon TL, 2013’te 1,567,289 milyon TL, 2015’te 1,952,638 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılı GSYH meblağı ise 2,148,000 milyon TL’ye yükselmiştir.

 

Bazı iktisadî faaliyet kollarında cari fiyatlarla 2016 yılında 2015 yılına göre GSYH gelişme hızları şöyledir: Tarım-ormancılık ve balıkçılık %-1.9; Sanayi %10.6; İmalât sanayii %10.6; İnşaat %19.3; Hizmetler %5.8; Bilgi ve iletişim %13.6; Finans ve sigorta faaliyetleri %21.1; Gayrimenkul faaliyetleri %11.5; Mesleki, idarî ve destek hizmet faaliyetleri %13.3; Kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri %17.9.

 

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne göre 31 Aralık 2016 itibariyle Türkiye nüfusu 79,814,871 kişiden oluşmaktadır. Nüfusun %50.2’sini (40,043,650 kişi) erkekler, %49.8’sini (39,771,221 kişi) ise kadınlar oluşturmaktadır. Yıllık nüfus artış hızı 2015’te %013.4 iken, 2016’da %013.5’e yükselmiştir.

 

Kişi başına GSYH (KBGSYH) gelişmeleri şöyledir: Cari fiyatlarla KBGSYH; 2007’de 9,247 $ iken, 2009’da 8,561 $’a gerilemiştir. 2011 yılında tekrar yükselişe geçen gelir 10,428 $’a, 2013’te 10,822 $’a yükselmiştir. 2015’te belirgin bir düşüş meydana gelmiş ve 9,257 $’a gerilemiştir. 2016 yılı meblağı da benzer trendi izleyerek 9,243 $ olarak gerçekleşmiştir.

 

Anlaşıldığı kadarıyla, mevcut iktisadî ve siyasî konjonktür ile bağlantılı olarak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de bir büyüme sorunu görünmektedir. 2011-13 döneminde kişi başına düşen GSYİH meblağıyla “orta gelir tuzağından” çıkabilme ümidinde olan Türkiye’nin tekrar aynı sarmala girdiği ortaya çıkmaktadır. 2017 yılı itibariyle bir toparlanma ümidi görünmekle beraber bu hususta net bir değerlendirme yapmak için henüz erken olduğu ifade edilebilir.

 

 

1-b) Sanayi

İmalât sanayiindeki üretim değişim oranları, alt sektörler itibariyle Tablo 2’de yer almaktadır.

 

Tablo 2: Üretim Artışı (Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış)

İKTİSADÎ FAALİYET KOLLARI

Üretim Endeksi

(2010=100)

Değişim

(%)

 

2015

2016

16/15

TOPLAM SANAYİ

124.1

126.4

1.0

   Madencilik ve Taş Ocakçılığı Sektörü

107.3

108.2

1.0

   İmalât Sanayii Sektörü

125.5

127.3

1.0

   Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme Üretimi ve Dağıtımı

123.5

129.9

1.1

Kaynak: TÜİK

 

2010=100 temel yıllı sanayi endeksine göre, 2015 yılı ile kıyaslandığında, 2016 yılında sanayi üretiminde az da olsa artış olduğu görülmektedir. Öte yandan, bu üretim artışı 2016 yılında tüm alt sektörlerde gerçekleşmiştir. (Bkz. Tablo 2)

 

Tablo 3: Kapasite Kullanım Oranları (Mevsim etkilerinden arındırılmış) (Ağırlıklı Ortalama) (%)

 

2014

2015

2016

Ocak

76.1

74.7

77.5

Şubat

74.9

75.2

77.1

Mart

75.9

75.4

77.6

Nisan

75.6

77.3

77.4

Mayıs

74.9

77.5

77.6

Haziran

75.2

77.4

77.6

Temmuz

74.4

78.0

77.3

Ağustos

74.5

76.5

76.0

Eylül

74.7

77.6

77.6

Ekim

74.6

76.9

77.5

Kasım

74.4

77.7

77.5

Aralık

75.2

77.9

78.0

Kaynak: TCMB

 

2016 yılında aylar itibariyle kapasite kullanım oranlarında (KKO) %76-78 bandında değişmeler meydana geldiği görülmektedir. 2015 yılı ortalama KKO %76.8 seviyesinde iken 2016’da %77.4 olarak gerçekleşmiştir. (Bkz. Tablo 3)

 

Tablo 4: Tam Kapasite ile Çalışamama Sebepleri (%) (Ekim*)

 

2015

2016

Kısıtlayan Faktör Yoktur

45.9

50.6

Talep Yetersizliği

21.5

21.0

İşgücü Yetersizliği

9.4

6.7

Hammadde-Ekipman Yetersizliği

9.4

7.8

Malî İmkânsızlıklar

8.4

6.8

Diğer

5.4

7.1

(*) Bu veriler üç ayda bir (Ocak, Nisan, Temmuz, Ekim) üretilmektedir.

Kaynak: TCMB

 

Merkez Bankası, İktisadî Yönelim Anketi (İYA) ve Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) verilerine göre 2016 yılı Ekim döneminde; tam kapasite ile çalışamamaya ilişkin ilk sırada belirtilen sebep, ‘talep yetersizliği’dir. Ardından, ‘hammadde-ekipman yetersizliği’ belirtilmiştir. Kısıtlayıcı herhangi bir faktörün olmadığını belirtenlerin sayısı, 2015 Ekim dönemine göre bir miktar artmış olup oran %50.6’dır. (Bkz. Tablo 4)

 

Tablo 5: Kurulan/Kapanan Şirket, Kooperatif ve İşletme

 

2015

2016

Değişim

(16/15) (%)

Açılan şirket, kooperatif ve gerçek kişi ticarî işletme

114,691

106,452

-0.93

Tasfiyedeki şirket ve kooperatif

14,093

13,965

-0.99

Kapanan şirket, kooperatif ve gerçek kişi ticarî işletme

32,762

31,938

-0.97

Kaynak: TOBB

 

2015 yılına göre 2016 yılında yeni şirket, kooperatif ve gerçek kişi ticarî işletme açılışlarında düşük de olsa bir azalış meydana gelmiş olup oran %09 civarındadır. Kapanan şirket, kooperatif ve gerçek kişi ticarî işletme sayısında da azalma meydana gelmiş olup oran %1 civarındadır. Öte yandan, tasfiyedeki şirket ve kooperatif sayısı da buna yakın bir oranda azalmıştır. (Bkz. Tablo 5)

 

 

1-c) İstihdam

TÜİK Hane Halkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre, 2015 ve 2016 Aralık dönemlerindeki (Baz yılın Kasım-Aralık ve takip eden yılın Ocak aylarındaki) temel işgücü verileri Tablo 6’da yer almaktadır.

 

Tablo 6: Temel İşgücü Verileri (Mevsim etkilerinden arındırılmış) (000 kişi, %) (Aralık Dönemi)

 

2015

2016

AKTİF NÜFUS

58,294

59,146

 

 

 

İŞGÜCÜ DURUMU

30,101

31,018

   İstihdam Edilen

27,023

27,301

   İşsiz

3,078

3,717

 

 

 

İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI

51.6

52.4

 

 

 

İSTİHDAM ORANI

46.4

46.2

İŞSİZLİK ORANI

10.2

12.0

   Tarım Dışı İşsizlik Oranı

12.2

14.3

   Genç Nüfusta (15-24 yaş) İşsizlik Oranı

18.0

22.5

   Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olanların Genç Nüfustaki Oranı

23.5

24.8

Kaynak: TÜİK

 

2015 Aralık döneminde istihdam edilen kişi sayısı 30,101,000 iken, 2016’nın aynı döneminde bu sayı 31,018,000 kişi olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılına göre 2016 yılında istihdam edilen kişi sayısındaki artış 917,000’dir. 2016 Aralık döneminde işsiz sayısı ise 3,717,000 olup 2015 yılının aynı dönemine göre meydana gelen artış 639,000 kişidir. 2016 yılında istihdam oranı %46.2, işsizlik oranı ise %12’dir. Tarım dışı işsizlik oranı %14.3; 15-24 yaş grubundaki işsizlik oranı ise %22.5’tir. (Bkz. Tablo 6)

 

 

 

2) FİNANSAL KESİM

 

2-a) Fiyatlar

Fiyatlarda meydana gelen değişmeler, Tablo 7’de ve 8’de yer almaktadır.

 

Tablo 7: Fiyatlardaki Gelişmeler (Bir önceki aya göre değişim) (%)

 

Yurtiçi ÜFE

 

TÜFE

 

2014

2015

2016

 

2014

2015

2016

Ocak

3.32

0.33

0.55

 

1.98

1.10

1.82

Şubat

1.38

1.20

-0.20

 

0.43

0.71

-0.02

Mart

0.74

1.05

0.40

 

1.13

1.19

-0.04

Nisan

0.09

1.43

0.52

 

1.34

1.63

0.78

Mayıs

-0.52

1.11

1.48

 

0.40

0.56

0.58

Haziran

0.06

0.25

0.41

 

0.31

-0.51

0.47

Temmuz

0.73

-0.32

0.21

 

0.45

0.09

1.16

Ağustos

0.42

0.98

0.08

 

0.09

0.40

-0.29

Eylül

0.85

1.53

0.29

 

0.14

0.89

0.18

Ekim

0.92

-0.20

0.84

 

1.90

1.55

1.44

Kasım

-0.97

-1.42

2.00

 

0.18

0.67

0.52

Aralık

-0.76

-0.33

2.98

 

-0.44

0.21

1.64

Kaynak: TÜİK

 

‘Bir önceki aya göre değişim’ açısından, Yurtiçi ÜFE’de önceki yıllarda olduğu gibi 2016 yılında da dalgalanmalar meydana gelmiştir. TÜFE’de de benzer durumlar söz konusudur. (Bkz. Tablo 7)

 

Tablo 8: Fiyatlardaki Gelişmeler (Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim) (%)

 

Yurtiçi ÜFE

 

TÜFE

 

2014

2015

2016

 

2014

2015

2016

Ocak

10.72

3.28

5.94

 

7.75

7.24

9.58

Şubat

12.40

3.10

4.47

 

7.89

7.55

8.78

Mart

12.31

3.41

3.80

 

8.39

7.61

7.46

Nisan

12.98

4.80

2.87

 

9.38

7.91

6.57

Mayıs

11.28

6.52

3.25

 

9.66

8.09

6.58

Haziran

9.75

6.73

3.41

 

9.16

7.20

7.64

Temmuz

9.46

5.62

3.96

 

9.32

6.81

8.79

Ağustos

9.88

6.21

3.03

 

9.54

7.14

8.05

Eylül

9.84

6.92

1.78

 

8.86

7.95

7.28

Ekim

10.10

5.74

2.84

 

8.96

7.58

7.16

Kasım

8.36

5.25

6.41

 

9.15

8.10

7.00

Aralık

6.36

5.71

9.94

 

8.17

8.81

8.53

Kaynak: TÜİK

 

‘Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim’ açısından 2016 Yurtiçi ÜFE’sinde de yıl boyunca dalgalanmalar meydana gelmiştir. Öte yandan yıl başında %5.94 olan ÜFE yıl sonunda %9.94’e yükselmiştir. TÜFE’de de benzer biçimde dalgalanmalar yaşanmakla beraber 2016 yıl başı ve sonu oranları arasında ÜFE’deki gibi belirgin değişme oluşmamıştır. Nitekim yıl başı TÜFE %9.58 iken yıl sonunda bu oran %8.53 olarak gerçekleşmiştir. (Bkz. Tablo 8)

 

2009 ve 2010 (Nisan hariç) döneminde ÜFE’de tek haneler gerçekleşmiştir. Ancak 2011 boyunca yine çift hanelere geçilmiş olup bunun istisnaları Nisan ve Mayıs aylarıdır. Ocak ayı haricinde 2012 yılı boyunca tek haneli oranlar devam etmiştir. 2013 yılı da benzer nitelik sergilemiştir. 2014 ise tek ve çift haneli enflasyon oranlarının birlikte yaşandığı bir yıl olmuştur. Ama yıl sonu oranı yine tek hanelidir. 2015 ve 2016 oranları ise daima tek hanelidir. (Bkz. Tablo 8)

 

TÜFE’de de 2009 ve 2010 (Şubat ve Nisan hariç) yılları, tek hanelerin gerçekleştiği dönemlerdir. Bu durum, Aralık ayı haricinde 2011 boyunca da geçerliliğini korumuştur. 2012’nin ilk dört ayında yine iki haneli enflasyon oranları gerçekleşmiş olmakla beraber, Mayıs itibariyle bu oranlar yerlerini tek hanelere terk etmiştir. Bu eğilim 2013-2016 yılları boyunca da devam etmiştir. (Bkz. Tablo 8)

 

‘Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim’ dikkate alınarak 2003, 2004 ve 2005 yıllarında hedef enflasyon oranları realize edilebilmekle beraber, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında bunu sağlamak mümkün olmamıştır. 2009 yılı hedef oranı %7.5 olup ÜFE’de Şubat’ta TÜFE’de ise Nisan’da realize edilebilmiştir. Ancak bu erişim, bir başarıdan ziyade iç piyasadaki daralmanın sonucu olarak değerlendirilmektedir. 2010 yılı için tespit edilen hedef oranı %6.5’e ise sadece TÜFE’de ulaşılabilmiştir. 2011 yılı hedef enflasyon oranı %5.5 olarak tespit edilmiştir. Bu orana 2011’in sadece ilk dört ayında TÜFE’de erişilebilmişken Mayıs ayı itibariyle hedeften giderek uzaklaşılmıştır.

 

2012-2017 dönemi hedef enflasyon oranı ise %5 olup ÜFE’de sadece belli aylarda realize edilmiş olmakla beraber TÜFE’de hiçbir zaman için bu hedefin gerçekleşmesi mümkün olmamıştır. Yıl sonu baz alındığında ise dönem boyunca ne ÜFE’de (2012 yılı hariç) ne de TÜFE’de bu hedef realize edilebilmiştir.

 

 

2-b) Parasal Göstergeler

2016 ve 2015 Aralık sonları itibariyle parasal göstergeler ve bunlar arasındaki değişim oranları, Tablo 9’da verilmiştir.

 

Tablo 9: Parasal Göstergeler (milyon TL)

 

25 Aralık 2015

30 Aralık 2016

Değişim

(16/15) (%)

Dolaşımdaki Para

94,465

111,750

18.3

Vadesiz TL Mevduat

123,368

158,143

28.2

Vadesiz YP Mevduat

94,477

112,445

19.0

* M1

312,309

382,339

22.4

Vadeli TL Mevduat

539,139

628,528

16.6

Vadeli YP Mevduat

354,556

395,850

11.6

** M2

1,206,005

1,406,716

16.6

Repo

5,044

6,936

37.5

B Tipi Likit Fonlar

12,563

12,635

0.6

İhraç Edilen Menkul Kıymetler

25,572

24,381

-4.7

*** M3

1,249,184

1,450,669

16.1

Toplam TL Krediler

1,008,742

1,132,577

12.3

Bireysel TL Krediler

397,372

438,931

10.5

Kurumsal TL Krediler

611,370

693,647

13.5

Dolarizasyon (YP/M3)

35.9

35.0

-2.5

Kaynak: TCMB

 

2015 sonu itibariyle 94.5 milyar TL olan dolaşımdaki para meblağı, 2016 sonunda 111.7 milyar TL’ye yükselmiş olup artış oranı %18.3’tür. Vadesiz TL ve yabancı para mevduatlarında meydana gelen artışlar sırasıyla %28.2 ve %19’dur. Vadeli TL ve yabancı para mevduatlarındaki artış oranları ise sırasıyla %16.6 ve %11.6’dır. (Bkz. Tablo 9)

 

2015 sonunda bankalarca verilen toplam kredi meblağı 1,009 milyar TL civarında idi. Bu meblağ, 2016 yılı sonunda 1,133 milyar TL civarına yükselmiş olup artış oranı %12.3’tür. (Bkz. Tablo 9)

 

 

2-c) Finansal Yatırım Araçları

2016 Aralık’ında, seçilmiş finansal yatırım araçlarının yıllık ortalamaları itibariyle reel getirileri Tablo 10’da yer almaktadır.

 

Tablo 10: Seçilmiş Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getirileri (Yıllık ortalamalar) (Aralık)

 

REEL GETİRİ (2003=100)

Yurtiçi ÜFE (%)

TÜFE (%)

YILLIK

ORTALAMA

Altın (Külçe)

Borsa Endeksi (BIST 100)

Euro

ABD Doları

Mevduat Faizi (Brüt)

Devlet İç Borçlanma Senetleri

14.70

-8.36

6.05

6.45

5.47

4.03

10.99

-11.32

2.63

3.02

2.06

0.67

 

 

 

 

Kaynak: TÜİK

 

2016 Aralık’ında; 2003=100 temel yıllı Yurtiçi ÜFE ile indirgendiğinde yıllık ortalamalar itibariyle en yüksek getiri altın ile elde edilmişken, en fazla zarar Borsa’da gerçekleşmiştir. TÜFE ile indirgendiğinde de durum aynı merkezdedir. (Bkz. Tablo 10)

 

 

2-d) Finansal Kuruluşlar

2016 yılı sonunda Türkiye’de faaliyette bulunan finansal kuruluşlar Tablo 11’de yer almaktadır.

 

Tablo 11: Türkiye’deki Finansal Kuruluşlar (Adet)

KURULUŞ

2012

2014

2016

Kamu Kalkınma ve Yatırım Bankaları

4

4

4

Kamu Mevduat Bankaları

3

3

3

TMSF Bünyesindeki Bankalar

2

2

2

Özel Yatırım Bankaları

5

6

5

Özel Mevduat Bankaları

11

10

8

Türkiye’de Kurulu Yabancı Yatırım Bankaları

4

3

4

Türkiye’de Kurulu Yabancı Mevduat Bankaları

10

13

15

Mevduat Toplama Yetkisine Sahip Yabancı Banka Şubeleri

6

6

5

 

 

 

 

Katılım Bankaları (Özel Finans Kurumları)

4

4

3

 

 

 

 

Türkiye’de Temsilciliği Bulunan Yabancı Banka Sayısı

44

48

48

 

 

 

 

Leasing Kuruluşları

31

24

26

Factoring Kuruluşları

78

76

61

Tüketici Finansman Kuruluşları

13

12

14

Varlık Yönetim Şirketleri

9

10

12

Finansal Holding Kuruluşları

3

3

2

Kaynak: BDDK

 

2016 yılı sonunda toplam yerli-yabancı banka sayısı 41, Katılım bankaları 3, Leasing kuruluşları 26, Factoring kuruluşları ise 61’dir. Tüketici finansman kuruluşlarının sayısı 14, Varlık yönetim şirketleri ise 12 adettir. (Bkz. Tablo 11)

 

 

 

3) KAMU MALİYESİ KESİMİ

 

3-a) Bütçe Gelişmeleri

2015-16 yılları bütçe gelişmeleri Tablo 12’de yer almaktadır.

 

Tablo 12: Bütçe ile İlgili Gelişmeler (000 TL) (%)

 

2015

2016

Değişim

(16/15) (%)

GELİRLER

482,779,900

554,431,400

14.8

   Genel Bütçe Gelirleri

464,187,530

533,663,499

15.0

       Vergi Gelirleri

407,818,455

458,657,754

12.5

       Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri

19,662,165

23,741,554

20.7

       Alınan Bağışlar ve Yardımlar

1,240,649

2,239,558

80.5

       Faizler, Paylar ve Cezalar

26,559,583

34,603,901

30.3

       Sermaye Gelirleri

7,933,030

12,827,631

61.7

       Alacaklardan Tahsilat

973,648

1,593,101

63.6

   Özel Bütçeli İdare Gelirleri

15,083,319

16,844,484

11.7

 

   Düzenleme ve Denetleme Kurum Gelirleri

3,509,051

3,923,417

11.8

 

 

 

 

 

 

HARCAMALAR

506,305,093

583,689,317

15.3

 

   Faiz Hariç Harcamalar

453,300,854

533,442,780

17.7

 

       Personel Giderleri

125,051,412

148,856,931

19.0

 

       Sos. Güv. Kur. Devlet Primleri

21,044,781

24,695,845

17.3

 

       Mal ve Hizmet Alımları

45,563,391

53,936,587

18.4

 

       Cari Transferler

182,671,028

224,871,910

23.1

 

       Sermaye Giderleri

57,199,129

59,444,060

3.9

 

       Sermaye Transferleri

10,438,226

8,881,418

-14.9

 

       Borç Verme

11,332,887

12,756,029

12.6

 

   Faiz Harcamaları

53,004,239

50,246,537

-5.2

 

 

 

 

 

 

BÜTÇE DENGESİ

-23,525,193

-29,257,917

24.4

 

 

 

 

 

 

Faiz Dışı Denge

29,479,046

20,988,620

-28.8

 

 

 

 

 

 

Kaynak: MB

 

2016 yılında elde edilen gelir meblağı 554,431 milyon TL’dir. 2015’e göre artış meydana gelmiş olup oran %14.8’dir. Aynı yıldaki harcama meblağı 583,639 milyon TL olup 2015’e göre artış oranı %15.3’tür. (Bkz. Tablo 12)

 

2016 yılı faiz harcamaları meblağı 50,247 milyon TL olup 2015’in aynı dönemine göre %5.2 oranında azalmıştır. Faiz dışı dengede ise önceki döneme göre belirgin bir azalış meydana gelmiştir. Nitekim, 2015 yılında 29,479 milyon TL olan faiz dışı fazla, 2016’da 20,989 milyon TL’ye gerilemiştir ve azalış oranı %29 civarındadır. (Bkz. Tablo 12)

 

Bunun yanında, bütçe dengesinde de aleyhte gelişmeler göze çarpmaktadır. Nitekim, 2015 yılında 23,525 milyon TL olan bütçe açığı, 2016’nın aynı döneminde artış sergileyerek 29,258 milyon TL’ye çıkmıştır. Meydana gelen artış oranı %24 civarındadır. (Bkz. Tablo 12)

 

 

3-b) Borç Verileri

İç ve dış borçlara ilişkin bilgiler Tablo 13-17’de yer almaktadır.

 

Tablo 13: İç Borç Stoku (milyon TL)

 

2014

2015

2016

TOPLAM

443,357

474,248

514,702

   Merkezî İdare

414,649

440,124

468,644

   Diğer Kamu

28,708

34,124

46,058

VADE (ay)

55.0

55.1

51.9

Kaynak: HM

 

2016 yılı toplam iç borç stoku 514,702 milyon TL’dir. 2015 yılına göre meydana gelen artış 40,454 milyon TL’dir. Bu borcun ağırlıklı kısmı merkezî idareye aittir. Borç stokunun ortalama vadesinde ise azalış meydana gelmiştir. Nitekim, 2015 sonunda 55.1 ay olan borç stokunun ortalama vadesi, 2016 sonunda 51.9 aya gerilemiştir. (Bkz. Tablo 13)

 

Tablo 14: Brüt Dış Borç Stoku (milyon $, %)

 

2014

2015

2016

TOPLAM

401,728

395,862

404,890

 *Kısa Vadeli

131,565

101,881

98,009

 *Uzun Vadeli

270,163

293,981

306,881

Borç stoku / GSYH

43.0

46.0

47.3

Kaynak: HM

 

2014 yılı sonunda 401,728 milyon Dolar olan dış borç stoku, 2015 yılında 395,862 milyon Dolar’a gerilemiştir. 2016 sonunda ise yine artış meydana gelmiş ve borç meblağı 404,890 milyon Dolar olarak gerçekleşmiştir. Vadeler açısından dış borçlar temel karakteristiğini sürdürmekte olup ağırlıklı olarak uzun vadelidir. 2016 yılında uzun vadeli borçların toplam dış borç stokundaki payı %76 civarındadır. Aynı yılda borç stokunun GSYH’daki payı ise %47.3’tür. (Bkz. Tablo 14)

 

Tablo 15: Borçlular İtibariyle Brüt Dış Borç Stoku (milyon $, %)

 

2014

2015

2016

Toplamdaki Payı (2016)

Kamu Sektörü

117,687

113,097

119,715

29.6

TCMB

2,484

1,327

821

0.2

Özel Sektör

281,557

281,437

284,354

70.2

Kaynak: HM

 

Borçlular itibariyle brüt dış borç stokunda asıl pay özel sektöre ait olup bunu kamu sektörü ve Merkez Bankası takip etmektedir. 2016 yılı brüt dış borcunda özel sektörün payı %70.2 iken kamunun payı %29.6’dır. (Bkz. Tablo 15)

 

Tablo 16: Dış Borç Döviz Kompozisyonu (%)

DÖVİZ CİNSİ

2014

2015

2016

Dolar

57.6

58.4

59.4

Euro

31.7

31.9

31.1

SDR

0.1

0.1

0.1

Yen

0.2

0.2

0.2

TL

0.7

0.6

0.6

Diğer

9.7

8.8

8.6

Kaynak: HM

 

2016 yılında dış borcun %59.4’ü ABD Doları cinsindendir. Müteakiben; Euro, Yen, SDR ve diğer para birimleri cinsinden borçlar gelmektedir. (Bkz. Tablo 16)

 

Tablo 17: Merkezî İdare Borç Stoku (Alacaklıya göre) (milyon $)

 

2014

2015

2016

TOPLAM BORÇ STOKU

263,660

232,838

215,465

I) İÇ BORÇ STOKU

178,497

151,100

132,930

 

 

 

 

II) DIŞ BORÇ STOKU

85,163

81,738

82,535

   a) Kredi

26,988

24,294

22,584

       a.1) Uluslararası Kuruluşlar

              (IMF Kredisi)

…………(SDR Tahsisatı*)

17,206

(0)

(1,389)

16,071

(0)

(1,330)

15,052

(0)

(1,289)

       a.2) Hükûmet Kuruluşları

4,755

4,356

4,097

       a.3) Ticarî Bankalar

5,028

3,867

3,435

   b) Tahvil

58,175

57,444

59,951

(*) 2009’da IMF tarafından tahsis edilen 959 milyon SDR’lik meblağ.

Kaynak: HM

 

Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, alacaklılar itibariyle merkezî idare toplam borç stokunda olumlu gelişmeler meydana gelmiştir. Nitekim, 2014 sonunda 264 milyar Dolar olan toplam borç, 2015 yılı sonunda 233 milyar Dolar’a gerilemiştir. Söz konusu meblağ, 2016 yılı sonunda ise 215 milyar Dolar’a düşmüştür. (Bkz. Tablo 17)

 

IMF kredisinde ise öncelikle belirgin azalmalar, ardından da tükeniş söz konusudur. Nitekim 2010 sonunda 5.6 milyar Dolar olan IMF borcu, 2011 sonu itibariyle 4.4 milyar Dolar’a ve 2012 sonunda da 864 milyon Dolar’a gerilemiştir. 2013’te ise IMF borcu sıfırlanmıştır. Bu, borçlanma açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirilebilir. (Bkz. Tablo 17)

 

 

 

4) DIŞ İŞLEMLER KESİMİ

 

4-a) Ödemeler Dengesi

Ödemeler dengesi bilgilerine Tablo 18’de yer verilmektedir.

 

Tablo 18: Ödemeler Dengesi (milyon $)

 

2014

2015

2016

I. CARİ İŞLEMLER HESABI

-43,597

-32,118

-32,590

   I.a) Dış Ticaret Hesabı

-63,597

-48,114

-40,854

   I.b) Hizmetler Hesabı

26,768

24,208

15,468

   I.c) Birincil Gelir Dengesi

         (Ücret Ödemeleri, Yatırım Geliri)

-8,175

-9,642

-8,997

   I.d) İkincil Gelir Dengesi

         (Genel Hükûmet Gelirleri, Diğer Sektör Transferleri)

1,407

1,430

1,793

 

 

 

 

II. SERMAYE VE FİNANS HESAPLARI

-41,697

-21,962

-21,689

   II.a) Sermaye Hesabı

          (Üretilmeyen ve Finansal Olmayan Varlıklar)

-70

-21

23

   II.b) Finans Hesabı

          (Doğrudan Yatırım, Portföy Yatırımı, Diğer Yatırım)

-41,627

-21,941

-21,712

 

 

 

 

III. NET HATA VE NOKSAN

2,040

10,198

10,855

Kaynak: TCMB

 

Cari işlemler hesabı; 2015 sonunda 32.1 milyar Dolar civarında açık vermişken, 2016 yılı açığı 32.6 milyar Dolar civarındadır. (Bkz. Tablo 18)

 

 

4-b) Mal Ticareti

Ana ve alt kalemler itibariyle mal ticareti verileri, Tablo 19’da ve 20’de yer almaktadır.

 

Tablo 19: Dış Ticaret Bileşimi (bin $)

 

2015

2016

Değişim

(16/15) (%)

İHRACAT (FOB)

143,838,871

142,606,247

-0.9

İTHALÂT (CIF)

207,234,359

198,601,934

-4.2

DIŞ TİCARET DENGESİ

-63,395,488

-55,995,687

-11.7

İHRACAT / İTHALÂT (%)

69.4

71.8

 

Kaynak: TÜİK

 

2016 yılı ihracatı 142.6 milyar Dolar, ithalâtı ise 198.6 milyar Dolar civarındadır. 2015 yılına göre ihracatta %0.9 oranında düşüş meydana gelmişken, ithalâtta meydana gelen azalış %4.2 oranındadır. Öte yandan, dış ticaret açığında da gerileme meydana gelmiş olup oran %11.7’dir. 2016 yılında ihracatın ithalâtı karşılama oranı 2015’e göre yükselmiş olup %71.8 olarak gerçekleşmiştir. (Bkz. Tablo 19)

 

Tablo 20: Geniş Ekonomik Grupların Sınıflamasına (GEGS) Göre Dış Ticaret Bileşimi (bin $)

 

2015

2016

Değişim

(16/15) (%)

İHRACAT

 

 

 

  Sermaye (Yatırım) Malları

15,391,913

15,904,200

11.2

  Ara (Hammadde) Mallar

68,432,756

66,935,258

46.9

  Tüketim Malları

59,145,648

58,895,592

41.3

  Diğer

868,554

871,197

0.6

 

 

 

 

İTHALÂT

 

 

 

  Sermaye (Yatırım) Malları

34,904,940

35,916,735

18.1

  Ara (Hammadde) Mallar

143,316,885

134,307,422

67.6

  Tüketim Malları

28,586,784

27,940,960

14.1

  Diğer

425,750

436,817

0.2

Kaynak: TÜİK

 

2016 yılında, mal sınıflamasına göre dış ticaret bileşimi açısından ihracat alt kalemleri, sırasıyla şöyledir: hammadde, tüketim, yatırım ve diğer mallar. Burada dikkati çeken husus şudur: geleneksel olarak ihracat kalemleri arasında ilk sırayı tüketim malları alırken, 2006 yılı itibariyle bu yapıda bir değişiklik meydana gelmiş olup ilk sırayı hammaddeler almıştır. Aynı dönemde, ithalât alt kalemleri ise karakteristik yapısını sürdürmüş olup sırasıyla şöyledir: hammadde, yatırım, tüketim ve diğer mallar. (Bkz. Tablo 20)

 

2016 yılında ülke gruplarına göre incelendiğinde, ihracatın %47.9’unun AB ülkelerine; kalan kısmının diğer ülkelere yapıldığı ortaya çıkmaktadır. Bu oran 2015’te %44.5 olup 2016’da %8 civarında bir artış meydana gelmiştir. 2016 yılında ithalâtın %39’u AB ülkelerinden; kalan kısmı diğer ülkelerden gerçekleştirilmiştir. Bu oran 2015’in aynı döneminde de %38 idi. Buradan anlaşıldığı üzere, Türkiye’nin başlıca ticaret ortağı sayılan AB ülkeleri ile ihracat hacminde global kriz dolayısıyla 2012 yılında beliren yavaşlama ve gerileme sinyalleri, yerini nispî canlılığa terk etmiştir. Nitekim, 2014’ten itibaren başlayan bu olumlu eğilim 2016’da da devam etmiştir.

 

 

4-c) Hizmet Ticareti

Alt faaliyet dalları itibariyle hizmet ticareti verileri Tablo 21’de yer almaktadır.

 

Tablo 21: Hizmet Ticareti Gelişmeleri (milyon $)

 

2014

2015

2016

HİZMETLER DENGESİ

26,768

24,208

15,468

1) İşlem Gören Mallar

72

67

-3

2) Tamir ve Bakım

-254

-315

-316

3) Taşımacılık

5,448

6,152

5,082

     3.1) Navlun

-2,740

-1,316

-1,323

     3.2) Diğer Taşımacılık

8,188

7,468

6,405

4) Turizm

24,480

21,248

13,960

5) İnşaat

1,084

375

511

6) Sigorta

-521

-423

-386

7) Finans

-1,079

-1,121

-934

8) Diğer Ticarî

-2,017

-1,513

-1,718

9) Resmî

-1,208

-1,076

-1,172

10) Diğer

763

814

444

Kaynak: TCMB

 

2016 yılında Türkiye’nin net gelir sağlayan başlıca hizmet alt sektörleri, sırasıyla; turizm, taşımacılık ve inşaattır. Söz konusu dönem itibariyle Türkiye’nin hizmet ticareti net geliri 15.5 milyar Dolar civarındadır. 2015’e göre bu meblağda ciddi bir gerileme meydana gelmiş olup düşüş oranı %36 civarındadır. Bunun temel sebebinin yıl boyunca dünyada ve özellikle Orta Doğu coğrafyasında meydana gelen hadiseler olduğu ifade edilebilir. (Bkz. Tablo 21)

 

 

Tablo 22: Turizm Verileri (kişi, bin $)

 

2014

2015

2016

Türkiye’yi Ziyaret Eden Kişi Sayısı

41,415,070

41,617,530

31,365,330

     Yabancılar

35,850,286

35,592,160

25,265,406

     Yurtdışı İkametli Vatandaşlar

5,564,784

6,025,370

6,099,924

 

 

 

 

Turizm Geliri

34,305,904

31,464,777

22,107,440

     Yabancılar

27,778,026

25,438,923

15,991,381

     Yurtdışı İkametli Vatandaşlar

6,289,260

5,843,074

5,964,853

 

 

 

 

Yurt Dışını Ziyaret Eden Türkiyeli Turist Sayısı

7,982,264

8,750,851

7,891,909

 

 

 

 

Turizm Gideri (Türkiyeli Turistlerin Masrafı)

5,470,481

5,698,423

5,049,793

Kaynak: TÜİK

 

TÜİK istatistiklerine göre, 2016 yılında Türkiye’yi ziyaret eden kişi (yabancı turist+yurtdışı ikametli vatandaş) sayısı 31,365,330’dur. Yurt dışını ziyaret eden Türkiyeli turist sayısı ise 7,891,909’dur. Yabancı ziyaretçilerin ülkeleri itibariyle başlıcaları şöyledir: Almanya, Gürcistan, Bulgaristan, İran ve İngiltere. (Bkz. Tablo 22)

 

2016 yılı toplam turizm geliri (yabancı turist+yurtdışı ikametli vatandaş) 22,107,440 $’dır. Aynı yılın turizm gideri (Türkiyeli turist) ise 5,049,793 $ olarak gerçekleşmiştir. (Bkz. Tablo 22)

 

 

* Yrd. Doç. Dr. Mehmet Behzat Ekinci

Mardin Artuklu Üniversitesi, İİBF, İktisat.

TOBB/TEPAV, Mardin İli/İlçeleri Oda/Borsa Akademik Danışmanı

mbekinci(at)akademiktisat.net

http://www.akademiktisat.net

 

 

Kaynaklar

TÜİK, Kalkınma Bakanlığı, HM, TCMB, TOBB; MB, BDDK, Turkish Bank.

 

 

Sayfa başı