TÜRKİYE EKONOMİSİNİN
2004 YILINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME
İÇİNDEKİLER:
HAVADİS
1) REEL KESİM
1-A) BÜYÜME
1-B) SANAYİ
1-C) İSTİHDAM
2) FİNANSAL KESİM
2-A) FİYATLAR
2-B) PARASAL GÖSTERGELER
2-C) FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARI
3) KAMU MALİYESİ KESİMİ
4) DIŞ TİCARET KESİMİ
BAZI DEĞERLENDİRMELER VE TEKLİFLER
HAVADİS:
2004
yılında Türkiye ekonomisinde meydana gelen gelişmeler, yaşanan kriz sürecinden
çıkılmakta olduğuna dair önemli ipuçları sergilemektedir. Alt sektörler
itibariyle incelendiğinde, söz konusu olumlu seyri görmek mümkündür. Nitekim;
Reel kesimde, Finansal piyasalarda, Kamu maliyesinde ve Dış ticarette lehte
bazı gelişmeler olmuştur. Bunlar da, birtakım temel sorunlar devam etmekle beraber,
geleceğe umutla bakılmasına zemin hazırlamaktadır.
2004 yılına
ilişkin sektörel analizlere geçmeden evvel, Türkiye’de ve dünyada meydana gelen
bazı sosyo-ekonomik, siyasî, hukukî ve kültürel gelişmelere yer verilmektedir.
Bununla, ekonomi ile doğrudan veya dolaylı ilgisi olan gelişmelere dikkat
çekilmesi hedeflenmektedir:
·
5 Ocak: İsrail hükûmeti, Türkiye’den su alımını öngören “Manavgat Suyu”
anlaşmasını onayladı.
·
6 Ocak: Suriye devlet başkanı Beşşar Esad, Türkiye’ye geldi. Esad, 57
yıllık aradan sonra Türkiye’yi ziyaret eden ilk Suriye devlet başkanıdır.
·
27 Şubat: Tekel’in alkollü içkiler işletmesi özelleştirildi. İşletme,
“Nurol-Limak-Özaltın-Tütsab Ortak Girişim Grubu”na devredildi.
·
14 Mart: Dünyanın 20 dev şirketinin yöneticileri İstanbul’da bir araya
geldi.
·
28 Mart: Yerel seçimler yapıldı. Seçim sonuçları şöyle (İl genel meclisi
oy oranları): AKP %41,9, CHP %18,0, MHP %10,4, DYP %10,1, SHP %4,8, SP %4,1,
Diğer %10,8.
·
24 Nisan: Kıbrıs’ın birleştirilmesine ilişkin referandum yapıldı.
Seçmenlerin Annan Planı’na yönelik tercihleri şöyle gerçekleşti: Kuzey Kıbrıs:
%64,91-Evet, %35,09-Hayır. Güney Kıbrıs: %75,83-Hayır, %24,17-Evet.
·
1 Mayıs: AB, 10 yeni ülkeyi daha bünyesine aldı. Yeni üyeler: Polonya,
Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Litvanya, Letonya, Estonya,
Kıbrıs Rum Kesimi, Malta.
·
11 Mayıs: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Hilmi Güler, Türkiye’de 1
milyar tonluk yeni bir bor rezervinin bulunduğunu, böylece dünya toplam bor rezervinde
Türkiye’nin payının %72’ye yükseldiğini ifade etti.
·
17 Mayıs: “Ekonomi Koordinasyon Kurulu” oluşturuldu. Başkanlığına,
Başbakan Yardımcısı Doç.Dr.Abdüllatif Şener getirildi.
·
24 Mayıs: Ankara 10.Bölge İdare Mahkemesi, TÜPRAŞ’ın %65,76 oranındaki kamu
payının blok olarak satışına ilişkin kararın yürütmesini durdurdu.
·
26 Mayıs: Madenlerin özel sektöre açılmasını öngören Maden Yasa
Tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
·
26 Mayıs: İktisat Bankası’nın eski sahibi Erol Aksoy’un 38 şirketine ve
mallarının tamamına, TMSF’nin talebiyle el kondu.
·
2-6 Haziran: II.OECD KOBİ’lerden Sorumlu Bakanlar Konferansı,
İstanbul’da gerçekleştirildi.
·
7 Haziran: Farklı dillerdeki ve lehçelerdeki ilk televizyon yayını,
TRT’de Türkçe alt yazılı olarak başladı.
·
9 Haziran: Yargıtay 9.Ceza Dairesi, kapatılan DEP’in 4 eski milletvekili
hakkındaki infazı durdurarak tahliye edilmelerine karar verdi.
·
9 Haziran: ABD’nin Georgia eyaletinde gerçekleştirilen G-8 Zirvesi’nde
liderler bir araya geldi. Zirve’ye Başbakan R.T.Erdoğan da katıldı.
·
14-16 Haziran: İKÖ 31.Dönem Dışişleri Bakanları Toplantısı, İstanbul’da
yapıldı. Örgüt’ün yeni genel sekreteri Türkiye’den; Prof.Dr.Ekmeleddin
İhsanoğlu.
·
28-31 Haziran: NATO’nun 26 üyesinin devlet ve hükûmet başkanları,
İstanbul’da toplandı.
·
1 Temmuz: Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, kaldırılan DGM’lerin
yerine 8 ilde 18 ağır ceza mahkemesi kurulmasına karar verdi.
·
7 Temmuz: AB Komisyonu, Kıbrıslı Türklerin ekonomik izolasyondan
kurtarılmasını amaçlayan teklif paketini onayladı.
·
16 Temmuz: Pamukbank’ın Halk Bankası’na devrini öngören yasa tasarısı,
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
·
22 Temmuz: Yakup Kadri Karaosmanoğlu adlı hızlandırılmış tren,
Sakarya’nın Pamukova İlçesi yakınlarında raydan çıktı. Bilanço: 38 ölü; 80’den
fazla yaralı.
·
25 Temmuz: DSP 6.Olağan Büyük Kurultayı’nda Genel Başkanlığa Zeki Sezer
seçildi. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit, katıldıkları bu
kurultay ile yarım asırlık politik hayatlarına son noktayı koymuş oldu.
·
17 Ağustos: Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’ne Büyükelçi Mehmet
Yiğit Alpogan atandı.
·
23 Ağustos: KKTC’den Kıbrıs Rum kesimine ticarî mal akışını düzenleyen
Yeşil Hat Tüzüğü yürürlüğe girdi.
·
9 Eylül: Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Doç.Dr.Abdullah Gül,
zina konusunun Türkiye’de ele alınış tarzı ve olduğundan farklı şekilde
sunulması dolayısıyla Türkiye’ye büyük bir haksızlık yapıldığını ve bunun
sorumsuzca bir davranış olduğunu söyledi.
·
14 Eylül: Milli Eğitim Bakanı Doç.Dr.Hüseyin Çelik, Türkiye’deki 60 bin
okulun Milli Eğitim Bakanlığı’nın mevcut bütçesiyle ayakta tutulmasının mümkün
olmadığını söyledi.
·
15 Eylül: Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na bağlı bulunan liseler, Milli
Eğitim Bakanlığı’na devredildi.
·
23 Eylül: Türkiye-Cezayir Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 8.Dönem
Toplantısı’na ilişkin protokol Ankara’da imzalandı.
·
5 Ekim: İngilizlerin, uydu üzerinden yaptığı gözlemlerde Van’da 13 ayrı
noktada petrol rezervi tespit etmesi üzerine bir İngiliz şirketi 40 kişilik
ekiple kente giderek çalışmalara başladı.
·
14 Ekim: Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu, Yargıtay Başkanı Eraslan
Özkaya hakkında yapılan ön soruşturma sonunda ceza ve disiplin soruşturması
açılmasına gerek olmadığına karar verdi.
·
16 Ekim: Suriye Hükümeti, Türkiye’nin Suriye üzerinden demiryolu ile
Irak’a mal taşınmasına koyduğu kısıtlamayı kaldırdı.
·
16 Ekim: Edirne İl Jandarma Komutanlığı’nın, Kapıkule Kara Ulaştırma
Müdürlüğü’nde ‘‘rüşvet ve suiistimal’’ olduğu yönündeki iddialar üzerine
başlattığı operasyonda 20 kişi gözaltına alındı.
·
20 Ekim: Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün 2004 Yılı Yolsuzlukla
Mücadele Raporu’nda, Türkiye 146 ülke arasında 77. sıraya yerleşti.
·
24 Ekim: Yeni Türkiye Partisi’nin Olağanüstü Büyük Kongresi’nden CHP’ye
katılma kararı çıktı.
·
1 Kasım: “Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Çalışma Grubu”nca hazırlanan
raporun basın açıklaması tartışmalara sahne oldu.
·
4 Kasım: KKTC Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, tedavülde bulunan TL’nin
YTL’ye dönüştürülmesine ilişkin yasa tasarısını onayladı.
·
4 Kasım: Yeni Türk Ceza Kanunu’nun uygulama ve yürürlük şekline ilişkin
yasa tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
·
9 Kasım: TBMM Genel Kurulu, Bayındırlık ve İskan eski Bakanı Koray
Aydın’ın Yüce Divan’a sevkine karar verdi.
·
10 Kasım: TBMM Genel Kurulu, Bayındırlık ve İskan eski Bakanı Yaşar
Topçu’nun Yüce Divan’a sevkine karar verdi.
·
11 Kasım: Filistin’in Baş Müzakerecisi Bakan Saib Erakat, Filistin
lideri Yaser Arafat’ın vefat ettiğini resmen açıkladı.
·
12 Kasım: Korkmaz Yiğit, Türkbank davasında hapis cezasına çarptırıldı.
·
20 Kasım: Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ağırlıklı olarak müteahhitlerden
oluşan 70 civarındaki iş adamı heyeti ile Afganistan’a gitti.
·
25 Kasım: Ali Talip Özdemir’den sonra, ANAP genel başkanlığına seçilen
Nesrin Nas da görevinden istifa etti.
·
FIBA, 2010 yılında yapılacak 16.Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası
organizasyonunu düzenleme hakkını Türkiye’ye verdi.
·
6 Aralık: Yolsuzlukla suçlanan Deniz Kuvvetleri eski komutanlarından
emekli Oramiral İlhami Erdil hakkında, 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle
dava açıldı.
·
7 Aralık: ‘Kayıp Trilyon’ davasında ‘özel belgede sahtecilik’ suçundan
aldığı iki yıl dört ay hapis cezasının infazı bir yıl süreyle ertelenen eski
Başbakan Necmettin Erbakan’ın, yeni Türk Ceza Kanunu’ndan yararlanmak için
yaptığı başvuru reddedildi.
·
9 Aralık: Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan, Avrupa
Birliği’nin Türkiye’ye Ermenistan ile sınırını açması için daha fazla baskı
yapması gerektiğini belirtti.
·
17 Aralık: AB dönem başkanı Hollanda’nın Başbakanı Jan Peter Balkanende,
Türkiye’nin AB’nin önerdiği teklifi kabul ettiğini ve müzakerelerin 3 Ekim
2005’te başlayacağını resmen açıkladı.
·
17 Aralık: Yurtbank’ın eski sahibi Ali Avni Balkaner, bankanın zarara
uğratıldığı iddiasına ilişkin davada 34 yıl 7 ay ağır hapis ve 69 trilyon 307
milyar 925 milyon lira ağır para cezasına çarptırıldı.
·
22 Aralık: Başbakan Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyet, Suriye
Başbakanı Muhammed Naci Otri’nin davetlisi olarak Şam’a gitti.
·
24 Aralık: Bursa Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanan iş
adamı Cavit Çağlar 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı.
·
26 Aralık: Endonezya’nın kuzeyindeki Sumatra Adası yakınlarında meydana
gelen, richter ölçeğine göre 9 şiddetindeki depremin oluşturduğu tsunami
sebebiyle 500 bine yakın insan hayatını kaybetti.
Burada, mevcut veriler ışığında Türkiye ekonomisinin 2004
yılına ilişkin sektörel analizler yapılmaktadır:
1)REEL KESİM
1-A)BÜYÜME:
Ekonomik büyümeye ilişkin veriler, Tablo 1’de yer
almaktadır.
TABLO 1: BÜYÜME (GSMH)
ORANLARI (%)
YILLAR |
BÜYÜME ORANI |
1999 |
-6,4 |
2000 |
6,3 |
2001 |
-9,5 |
2002 |
7,9 |
2003 I.çeyrek II.çeyrek III.çeyrek IV.çeyrek |
5,9 7,4 3,6 5,6 7,2 |
2004 (hedef) (gerçekleşen) I.çeyrek II.çeyrek III.çeyrek IV.çeyrek |
5,0 9,9 13,9 15,7 5,7 6,6 |
Kaynak:DİE
2002’de %7,9’luk
büyüme gerçekleşmiş; 2003’te ise hedef %5 olmasına rağmen, bu oran da aşılmış
ve %5,9 oranında büyüme kaydedilmiştir. 2004 yılının ilk çeyreğinde sağlanan
büyüme %13,9 gibi yüksek bir oranda idi. İkinci çeyreğinde ise bu da aşılmış ve
büyüme %15,7 oranında gerçekleşmiştir. Her ikisi de, dönemler itibariyle büyüme
istatistiklerinin tutulduğu 1987 yılı sonrasında ulaşılan en yüksek oranlardır.
Daha evvelki en yüksek oran, %12,6 ile 1995 yılının ikinci çeyreğinde
gerçekleşmişti. Bununla beraber, üçüncü çeyrek büyüme oranı düşük seviyede
gerçekleşmiştir. (Bkz. Tablo 1)
2004 yılı
hedef büyüme oranı da 2003‘te olduğu gibi %5’tir. 2004 yılı ilk iki çeyreği
büyüme oranları, 2003 yılının aynı dönemlerinde sağlanan oranlara göre çok
yüksek seviyede gerçekleşmiştir. Ancak, 2004 yılı üçüncü çeyrek büyüme oranı
2003 yılındakine göre düşük olmuştur. Son çeyrekte ise yine yükselme trendine
girilmiş ve %6,6 oranında büyüme kaydedilmiştir. Neticede, 2004 büyüme oranı da
hedeflenenin çok üstünde gerçekleşmiş ve %9,9 civarında bir büyüme
kaydedilmiştir.
DİE’den
yapılan açıklamaya göre, 2004 yılı itibariyle, üretim yöntemine göre cari
fiyatlarla YTL bazında GSYİH büyüme hızı %19,7’dir. Bazı alt sektörlerde aynı
dönemde sağlanan büyüme oranları ise cari fiyatlarla şöyle olmuştur: Tarım
%14,9; Sanayi %20,5; İnşaat %21,5; Ticaret %24,4; Ulaştırma ve Haberleşme
%15,2; Malî Kuruluşlar %20,8; Serbest Meslekler ve Hizmetler %19,8.
2004
yılında, üretim yöntemine göre GSMH, cari fiyatlarla 428.932.343.026 YTL; sabit
fiyatlarla ise 135.308.028 YTL olarak gerçekleşmiştir. Böylece, 2004 yılında,
2003 yılının aynı dönemine göre gelişme hızı; cari fiyatlarla %20,3; sabit
fiyatlarla ise %9,9 olarak gerçekleşmiştir.
Kişi Başına
Düşen Gayri Safi Milli Hasıla (KBGSMH) meblağında da artış meydana gelmiştir.
2003 yılında 3.383 $ olan KGGSMH, 2004 yılında 4.172 $’a yükselmiştir. Artış
oranı %23,3’tür.
1-B)SANAYİ:
İmalat sanayiindeki üretim artış oranları, alt sektörler
itibariyle Tablo 2’de yer almaktadır.
TABLO 2: ÜRETİM ARTIŞI
İKTİSADÎ FAALİYET KOLLARI |
ÜRETİM DEĞİŞİMİ (%) |
||
KAMU |
ÖZEL |
TOPLAM |
|
TOPLAM SANAYİ |
1,6 |
12,1 |
9,8 |
Madencilik Sektörü |
-0,4 |
15,5 |
4,0 |
İmalat Sanayii Sektörü |
-0,4 |
12,7 |
10,4 |
Elektrik, Gaz ve Su Sektörü |
10,0 |
4,3 |
6,8 |
Kaynak:DİE
Sanayi
sektöründe, 2004 yılında artış meydana gelmiştir. Toplamda sanayi sektörü
büyüme oranı %9,8’dir. Alt sektörler itibariyle en yüksek artış imalât
sanayiinde olup, oran %10,4’tür. En düşük üretim artışı ise %4 oranı ile
madencilik sektöründe kaydedilmiştir. 2004 yılında üretimdeki artış, ağırlıklı
olarak özel sektörce gerçekleştirilmiştir. (Bkz. Tablo 2)
TABLO 3: KAPASİTE
KULLANIM ORANLARI (%)
|
2002 |
2003 |
2004 |
Ocak |
73,9 |
74,9 |
77,2 |
Şubat |
71,0 |
71,9 |
73,5 |
Mart |
75,3 |
78,3 |
82,1 |
Nisan |
73,8 |
75,9 |
76,5 |
Mayıs |
75,7 |
78,7 |
84,3 |
Haziran |
76,4 |
80,1 |
85,3 |
Temmuz |
77,5 |
79,8 |
83,9 |
Ağustos |
76,4 |
79,3 |
81,4 |
Eylül |
79,7 |
83,5 |
84,3 |
Ekim |
80,4 |
80,4 |
82,4 |
Kasım |
77,2 |
79,6 |
83,4 |
Aralık |
76,5 |
79,5 |
84,0 |
Kaynak:DİE
Aylar
itibariyle dikkate alındığında, kapasite kullanım oranında (KKO) önceki senelere
nazaran önemli artışlar sağlanmıştır. Nitekim 2003 yılı aylık KKO, 2002’ye ve
2001’e göre daha yüksek idi. Bu eğilimin 2004 yılında da geçerliliğini muhafaza
ettiği görülmektedir. 2004 yılında, aylar itibariyle sağlanan KKO, önceki
yılların ulaşılan en yüksek oranlarıdır. (Bkz. Tablo 3)
2004 yılı
ilk dokuz ayında ulaşılan en yüksek KKO, %85,3 ile Haziran ayındadır. En düşük
oran ise %73,5 ile Şubat ayındadır. (Bkz. Tablo 3) 2004 yılı ortalama KKO ise
%81,5’tir.
TABLO 4: TAM KAPASİTE İLE
ÇALIŞAMAMA SEBEPLERİ (%)
|
2003 |
2004 |
İç Pazarda Talep Yetersizliği |
63,9 |
59,1 |
Dış Pazarda Talep Yetersizliği |
14,9 |
15,8 |
Malî İmkânsızlık |
2,5 |
2,3 |
Yerli Mallarda Ham Madde Yetersizliği |
3,5 |
3,3 |
İşçilerle İlgili Meseleler |
2,2 |
3,6 |
İthal Mallarda Ham Madde Yetersizliği |
1,3 |
1,3 |
Kaynak:DİE
2004
yılında “tam kapasite ile çalışamama” için belirtilen sebeplere ilişkin nispî sıralama,
2003 yılındakilerle büyük ölçüde benzerlik göstermektedir. 2004 yılı için
ortaya çıkan sonuçlar ve ilgili değerlendirmeler şu şekildedir: “İç pazarda
talep yetersizliği” düşmüş; “Dış pazarda talep yetersizliği” artmıştır. İç
piyasanın canlanması olumlu olmakla beraber, dış piyasalarda meydana gelen
talep daralması olumsuz bir nitelik arz etmektedir. Halbuki krizden çıkışı
sağlayacak en önemli faktör ihracattır. “Malî imkansızlık”a ilişkin
olumsuzluklarda meydana gelen düşüş de lehte gelişmenin habercisidir.
“İşçilerle ilgili meseleler”deki artış ise dikkati çeken diğer bir
olumsuzluktur. (Bkz. Tablo 4)
TABLO 5: YENİ KURULAN ŞİRKET,
KOOPERATİF VE İŞ YERİ
|
2003 |
2004 |
Değişim (%) |
Yeni açılan şirket ve kooperatif |
32.259 |
40.919 |
26,8 |
Kapanan şirket ve kooperatif |
5.436 |
7.660 |
40,9 |
Yeni açılan ticaret unvanlı iş yeri |
33.039 |
40.540 |
22,7 |
Kapanan ticaret unvanlı iş yeri |
13.229 |
17.221 |
30,2 |
Kaynak:DİE
2003 yılına
göre 2004 yılında, şirket ve kooperatif açılışlarında %26,8 oranında artış
meydana gelmiştir. Kapanan şirket ve kooperatif sayısı da artmış olup, oran
%40,9’dur. Ticaret unvanlı iş yerleri açısından değerlendirildiğinde;
açılışlarda ve kapanışlarda, şirketlere ve kooperatiflere paralel bir gelişim
meydana gelmiştir. Nitekim; açılışlarda %22,7, kapanışlarda ise %30,2 oranında
artış olmuştur. (Bkz. Tablo 5)
1-C)İSTİHDAM:
DİE, Hane
Halkı İş Gücü Anketi sonuçlarına göre, 2004 yılının son çeyreği itibariyle kurumsal
olmayan nüfusa ilişkin istihdam durumu Tablo 6’da yer almaktadır.
TABLO 6: KURUMSAL OLMAYAN NÜFUSUN İŞ
GÜCÜ DURUMU (000 kişi)
|
2003 |
2004 |
KURUMSAL OLMAYAN SİVİL
NÜFUS |
69.479 |
70.556 |
15 ve Üstü Yaştaki Nüfus |
48.912 |
49.906 |
|
|
|
İŞ GÜCÜ DURUMU |
23.640 |
24.289 |
İstihdam Edilen |
21.147 |
21.791 |
İşsiz |
2.493 |
2.498 |
|
|
|
İŞ GÜCÜNE KATILMA ORANI
(%) |
48,3 |
48,7 |
|
|
|
İSTİHDAM ORANI (%) |
43,2 |
43,7 |
İŞSİZLİK ORANI (%) |
10,5 |
10,3 |
Tarım Dışı İşsizlik Oranı (%) |
15,0 |
14,7 |
Genç Nüfusta (15-24 yaş) İşsizlik Oranı
(%) |
20,5 |
19,7 |
|
|
|
EKSİK İSTİHDAM / İŞ GÜCÜ
ORANI (%) |
4,8 |
4,1 |
Genç Nüfusta (15-24 yaş) Eksik İstihdam
Oranı (%) |
6,5 |
5,1 |
Kaynak:DİE
15 ve Üstü Yaştaki Nüfusta, 2003’e nazaran 2004’te artış
meydana gelmiştir. Önceki yıl 48.912.000 olan nüfus, 49.906.000’e yükselmiştir.
İstihdam edilenlerin sayısında artış yaşanmış ve 21.147.000 olan sayı,
21.791.000’e yükselmiştir. İş gücüne katılım oranı da %48,3’ten %48,7’ye
yükselmiştir. (Bkz.
Tablo 6)
2003’e
kıyasla 2004’te, işsizlik oranı %10,5’ten %10,3’e düşmüştür. Bu çerçevede,
15-24 yaş arası genç nüfusta işsizlik oranı da düşmüş ve %20,5 olan bu oran,
%19,7 olarak gerçekleşmiştir. (Bkz. Tablo 6)
2)FİNANSAL KESİM
2-A)FİYATLAR:
Son
yıllarda ısrarla sürdürülen “fiyat istikrarının sağlanması” politikası
meyvelerini vermiştir. Özellikle 80’li yılların ortaları itibariyle hızlanıp
90’lı yılların ortaları itibariyle önlenemez bir trende giren enflasyon,
kontrol altına alınmış hâldedir. 2005 yılında daha önemli bir başarı sağlanmış
ve enflasyonun tek hânelere düşürülmesi mümkün olmuştur. Bununla beraber, söz
konusu sürecin olumsuz bir yönü de ortaya çıkmıştır, deflasyon… Bu çerçevede, ortaya
çıkan durgunluğun bir şekilde dikkate alınması ve piyasalarda hareketliliğin
sağlanmasına yönelik tedbirlere başvurulması kaçınılmaz bir hâl almıştır.
Fiyatlarda meydana gelen değişmeler, Tablo 7’de ve 8’de yer
almaktadır.
TABLO 7: FİYATLARDAKİ
GELİŞMELER (Aylık)
|
TEFE |
|
TÜFE |
||||
|
2002 |
2003 |
2004 |
|
2002 |
2003 |
2004 |
Ocak |
4,2 |
5,6 |
2,6 |
|
5,3 |
2,6 |
0,7 |
Şubat |
2,6 |
3,1 |
1,6 |
|
1,8 |
2,3 |
0,6 |
Mart |
1,9 |
3,2 |
2,1 |
|
1,2 |
3,1 |
0,9 |
Nisan |
1,8 |
1,8 |
2,6 |
|
2,1 |
2,1 |
0,6 |
Mayıs |
0,4 |
-0,6 |
0,0 |
|
0,6 |
1,6 |
0,4 |
Haziran |
1,2 |
-1,9 |
-1,1 |
|
0,6 |
-0,2 |
-0,1 |
Temmuz |
2,7 |
-0,5 |
-1,5 |
|
1,4 |
-0,4 |
0,2 |
Ağustos |
2,1 |
-0,2 |
0,8 |
|
2,2 |
0,7 |
0,6 |
Eylül |
3,1 |
0,1 |
1,8 |
|
3,5 |
1,9 |
0,9 |
Ekim |
3,1 |
0,6 |
3,2 |
|
3,3 |
1,4 |
2,2 |
Kasım |
1,6 |
1,7 |
0,8 |
|
2,9 |
1,6 |
1,5 |
Aralık |
2,6 |
0,6 |
0,1 |
|
1,6 |
0,9 |
0,4 |
Kaynak:DİE
“Bir önceki
aya göre değişim” oranları açısından, gerek TEFE’de gerekse TÜFE’de dalgalı bir
seyir izlenmekle beraber, düşük oranlı bir enflasyon sürecinin yaşandığı ortaya
çıkmaktadır. Dahası, 2003 yılında olduğu gibi, 2004’te de negatif enflasyon
oranlarına şahit olunmuştur. Mesela, hem TEFE’de hem de TÜFE’de Haziran ayı
itibariyle gerçekleşen enflasyon oranları negatiftir. (Bkz. Tablo 7)
TABLO 8: FİYATLARDAKİ
GELİŞMELER (Yıllık)
|
TEFE |
|
TÜFE |
||||
|
2002 |
2003 |
2004 |
|
2002 |
2003 |
2004 |
Ocak |
92,0 |
32,6 |
10,8 |
|
73,2 |
26,4 |
16,2 |
Şubat |
91,8 |
33,4 |
9,1 |
|
73,1 |
27,0 |
14,3 |
Mart |
77,5 |
35,2 |
8,0 |
|
65,1 |
29,4 |
11,8 |
Nisan |
58,0 |
35,1 |
8,9 |
|
52,7 |
29,5 |
10,2 |
Mayıs |
49,3 |
33,7 |
9,6 |
|
46,2 |
30,7 |
8,9 |
Haziran |
46,8 |
29,6 |
10,5 |
|
42,6 |
29,8 |
8,9 |
Temmuz |
45,9 |
25,6 |
9,4 |
|
41,3 |
27,4 |
9,6 |
Ağustos |
43,9 |
22,7 |
10,5 |
|
40,2 |
16,2 |
10,0 |
Eylül |
40,9 |
19,1 |
12,5 |
|
37,0 |
23,0 |
9,0 |
Ekim |
36,1 |
16,1 |
15,5 |
|
33,4 |
20,8 |
9,9 |
Kasım |
32,8 |
16,2 |
14,4 |
|
31,8 |
19,3 |
9,8 |
Aralık |
30,8 |
13,9 |
13,8 |
|
29,7 |
18,4 |
9,3 |
Kaynak:DİE
“Bir önceki
yılın aynı ayına göre değişim” açısından yine düşük oranlı enflasyon süreci söz
konusudur. 2003 yılına göre 2004’te gerçekleşen enflasyon oranları, belirgin
biçimde düşüktür. Ancak, TEFE oranlarında dalgalı bir seyir gerçekleşmişken,
TÜFE’de nispeten daha istikrarlı bir düşüş süreci (Ağustos hariç) söz
konusudur. Dahası 2004, tek hâneli oranların gerçekleştiği bir yıl olmuştur.
TEFE’de Şubat ayında, TÜFE’de ise Mayıs ayında tek hâneli oranlar
gerçekleşmiştir. (Bkz. Tablo 8)
2003 yılı
TEFE-TÜFE hedef oranları sırasıyla %17,4 ve %20 idi. Her iki hedef de realize
olmuş ve sırasıyla %13,9 ve %18,4 olarak gerçekleşmişti. 2004 TEFE-TÜFE hedef
oranı ise %12 idi. Yıl sonu oranlar incelendiğinde, TÜFE’de hedef realize
olmuşken, TEFE’de ise Eylül itibariyle hedeflenen üzerinde enflasyon oranları
söz konusu olmuştur.
2005
yılından itibaren TEFE hesaplamasından vazgeçilmiş, bunun yerine ÜFE (Üretici
Fiyatları Endeksi) hesaplamasına geçilmiştir. Ayrıca, enflasyonla ilgili daha
sağlıklı hesaplamaların yapılabilmesi için sepetlerdeki mal-hizmet sayısında
değişikliğe gidilmiştir.
DİE’den
yapılan açıklamaya göre, 2005 yılında yeni TÜFE endeks sepetinde 423 madde yer
almaktadır. Bunların 327’si 1994=100 temel yıllı TÜFE sepetinde de yer alan
maddeler olup, ayrıca 96 farklı madde eklenerek yeni sepet oluşturulmuştur.
TÜFE için 81 il merkezi ve 72 ilçeden her ay fiyatlar derlenerek hesaplamalar
yapılacaktır. Fiyatlar 20.060 işyerinden ve 3.740 konuttan derlenen kiralarla
oluşturulacaktır. Bu çerçevede 173.929 fiyat derlenecektir.
ÜFE için
oluşturulacak sınıflamada, Avrupa Birliği (AB) faaliyet verilerinin
karşılaştırılabilmesine de imkân sağlanabilmesi için AB’nin faaliyet
sınıflaması olan NACE Rev.1.1 kullanılacaktır. Üretici Fiyatları İndeksi (ÜFE),
tamamen üretimden kaynaklanan fiyat hareketlerini ölçerek, üretim aşamasında
oluşan enflasyon için gösterge oluşturacaktır. Bu kapsamda; 1.816 üretici firma
izlenerek, sepette yer alan 760 madde için 4.350 fiyat derlenecektir.
2-B)PARASAL GÖSTERGELER:
2003 ve
2004 yılı sonu itibariyle parasal göstergeler ve bunlar arasındaki değişim
oranları, Tablo 9’da verilmiştir.
TABLO 9: PARASAL
GÖSTERGELER (Milyon YTL)
|
26 Aralık 2003 |
31 Aralık 2004 |
DEĞİŞİM (%) |
Dolaşımdaki Para |
10.129 |
12.446 |
22,9 |
Vadesiz Mevduat |
11.435 |
17.023 |
48,9 |
M1 |
21.564 |
29.469 |
36,7 |
Vadeli Mevduat |
59.359 |
79.875 |
34,6 |
M2 |
80.923 |
109.344 |
35,1 |
Döviz Tevdiatı |
68.932 |
76.074 |
10,4 |
Döviz Tevdiatı (Milyon Dolar) |
48.800 |
56.683 |
16,2 |
M2Y |
149.855 |
185.419 |
23,7 |
Mevduat Bankaları Kredileri |
48.019 |
77.628 |
61,7 |
Kaynak:TCMB
31 Aralık
2004 itibariyle 26 Aralık 2003’e göre M1(Dolaşımdaki Para+Vadesiz Mevduat)’de
meydana gelen artış %36,7’dir. Bu, piyasada belli ölçüde de olsa hareketin
varlığına işaret etmektedir. Aynı tarihler itibariyle vadeli mevduatta da 20,5
milyar YTL civarında yükselme meydana gelmiş olup, artış oranı %34,6’ya tekabül
etmektedir. Döviz tevdiatında da artış meydana gelmiştir. 31 Aralık 2004
itibariyle 26 Aralık 2003’e göre döviz tevdiatında Dolar bazında meydana gelen
artış oranı %16,2 oranındadır. (Bkz. Tablo 9)
Parasal
göstergelerde meydana gelen dikkat çekici gelişmelerden biri ise mevduat
bankaları kredileriyle ilgilidir. 26 Aralık 2003 itibariyle 48 milyar YTL olan
kredi hacmi, 31 Aralık 2004’te 77,6 milyar YTL’ye yükselmiş olup, artış oranı
%61,7’ye tekabül etmektedir. (Bkz. Tablo 9)
Bankalararası
Kart Merkezi (BKM) verilerine göre; Türkiye'de toplam kredi kartı sayısı 2003
yılında 19.863.167 iken, 2004 yılında %34 artışla bu sayı 26.681.128’e
yükselmiştir. Kredi kartlarının yurt içi (turistlerin kullanımı dahil) kullanım
cirosunda da belirgin bir artış meydana gelmiştir. 2003’te 40,3 milyar YTL olan
ciro, 2004 yılında %63 artışla 65,7 milyar YTL’ye yükselmiştir.
BDDK geçici
verilerine göre 2004 yılında, bankacılık kesimi tarafından kullandırılan toplam
kredi tutarı 97,3 milyar YTL’dir. Kredilerin %97’si yurt içine verilmiş olup,
%95’i özel kesime kullandırılmıştır. Kredilerin %59’u kısa vadelidir.
Yine BDDK
verilerine göre; 2004 yılında, bankacılık kesimince verilen tüketici
kredilerinde de dikkat çekici bir artış kaydedilmiştir. Nitekim geçici verilere
göre 12,7 milyar YTL tutarında tüketici kredisi kullandırılmıştır. Söz konusu
kredilerin tamamı özel kesime verilmiş olup, ağırlıklı olarak orta-uzun
vadelidir.
2-C)FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARI:
Finansal yatırım araçlarının nominal ve reel getirileri
Tablo 10’da yer almaktadır.
TABLO 10: SEÇİLMİŞ
FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARININ NOMİNAL VE REEL GETİRİLERİ (Aralık)
|
NOMİNAL GETİRİ (%) |
REEL GETİRİ |
||
TEFE (%) |
TÜFE (%) |
|||
3 AYLIK |
MEVDUAT FAİZİ (BRÜT) BORSA ENDEKSİ (İMKB 100) DOLAR EURO ALTIN (KÜLÇE) |
5,3 10,9 -7,3 1,8 2,1 |
1,2 6,5 -11,0 -2,2 -1,9 |
1,0 6,3 -11,1 -2,4 -2,1 |
6 AYLIK |
MEVDUAT FAİZİ (BRÜT) BORSA ENDEKSİ (İMKB 100) DOLAR EURO ALTIN (KÜLÇE) |
10,8 37,1 -6,6 3,1 6,2 |
5,2 30,2 -11,3 -2,1 0,9 |
4,4 29,2 -12,0 -2,8 0,1 |
YILLIK ORT. |
MEVDUAT FAİZİ (BRÜT) BORSA İNDEKSİ (İMKB 100) DOLAR EURO ALTIN (KÜLÇE) |
21,5 61,8 -4,9 4,7 7,1 |
9,3 45,6 -14,4 -5,7 -3,6 |
9,8 46,3 -14,0 -5,3 -3,1 |
Kaynak:DİE
DİE
tarafından yapılan açıklamaya göre, 2004 Aralık ayı itibariyle; 1994=100 temel
yıllı TEFE karşısında son üç aylık dönemde, seçilmiş yatırım araçları arasında
sadece mevduat faizinde ve borsada getiri elde edilmiştir. Diğer araçlarda
zarar söz konusu olmuştur. En fazla zarar ise %11 ile Dolar’da gerçekleşmiştir.
(Bkz. Tablo 10)
Son altı
aylık dönemde; Dolar’da ve Euro’da yine zarar söz konusudur. En fazla zarar
yine Dolar’dadır. En fazla kâr ise %30,2 ile borsada gerçekleşmiştir. (Bkz.
Tablo 10)
Yıllık
ortalamalar dikkate alındığında, üç aylık dönemdekine benzer bir durum söz
konusudur. Dolar’da, Eoro’da ve altında zarar gerçekleşmiştir. Dolar yine en
fazla zarara sebep olan araçtır. En fazla kâr ise %45,6 ile borsadadır. (Bkz.
Tablo 10)
Türkiye’de,
2004 sonu itibariyle banka sayısı 48 olup bunların dağılımı şöyledir: Kamu-3;
Özel-18; TMSF-1; Kalkınma-Yatırım-13; Yabancı-13. Aynı tarih itibariyle özel
finans kurumu sayısı 5’tir.
“The Banker
Dergisi”nin, gerçekleştirdiği “Dünyanın En Büyük 1000 Bankası (Top 1000 World
Banks)” sıralamasında yer alan Türkiye bankaları şunlardır: Ziraat
Bankası-141., İş Bankası-159., Akbank-186., Yapı Kredi Bankası-222., Garanti
Bankası-303., Halk Bankası-409., Dışbank-640., Finansbank-746., Oyakbank-781.,
Denizbank-798., Vakıfbank-812., Koçbank-823., TEB-991.
3)KAMU MALİYESİ KESİMİ
2004 yılı bütçe gelişmeleri, Tablo 11’de yer almaktadır.
TABLO 11: BÜTÇE İLE
İLGİLİ GELİŞMELER (Milyon YTL)
|
HEDEF |
GERÇEKLEŞME |
GELİRLER |
104.109 |
109.887 |
Vergi Gelirleri |
88.893 |
90.093 |
Vergi Dışı Gelirler |
13.313 |
17.065 |
Sermaye Gelirleri |
503 |
161 |
Alınan Bağış-Yardım |
600 |
755 |
Alacaklardan Tahsilat |
- |
- |
Katma Bütçe Öz Gelirleri |
800 |
1.813 |
|
|
|
HARCAMALAR |
149.945 |
140.200 |
Faiz
Hariç Harcamalar |
83.895 |
83.712 |
Personel Giderleri |
28.559 |
28.948 |
Sos.Güv.Kur. Devlet Primi |
3.628 |
4.023 |
Mal ve Hizmet Alımları |
12.049 |
12.560 |
Cari Transferler |
27.464 |
27.659 |
Sermaye Giderleri |
6.409 |
7.972 |
Sermaye Transferleri |
404 |
437 |
Borç Verme |
3.330 |
2.075 |
Yedek Ödenekler |
2.052 |
37 |
Faiz
Harcamaları |
66.050 |
56.488 |
İç Borç Faizi |
58.330 |
50.053 |
Dış Borç ve Diğer Faiz Ödemeleri |
7.720 |
6.436 |
|
|
|
BÜTÇE
DENGESİ |
-45.836 |
-30.313 |
|
|
|
Faiz Dışı
Denge |
20.214 |
26.175 |
Kaynak:MB
2004, bütçe
disiplininin belirli ölçüde sağlandığı bir yıl olmuştur. Gelirde hedef meblağı
104,1 milyar YTL iken, gerçekleşen meblağ 109,9 milyar YTL’dir. 5,8 milyar
YTL’lik fazlalık söz konusudur. Giderde hedef meblağı 149,9 milyar YTL iken,
gerçekleşen meblağ 140,2 milyar YTL’dir. 9,7 milyar YTL’lik daha düşük gider
söz konusudur. Gelirdeki fazlalık ve giderdeki düşüklük, bütçe ile ilgili
olumlu gelişmeler sağlandığını ortaya koymaktadır. (Bkz. Tablo 11)
Gelir
kalemleri içinde ağırlıklı pay, her zaman olduğu gibi, vergi gelirlerine ait
olup 90 milyar YTL’dir. Bu hâliyle toplam gelirler içinde vergi gelirlerinin
payı %82 civarındadır. (Bkz. Tablo 11)
2004 yılında
faiz hariç harcama meblağı 83,7 milyar YTL olup, toplam harcama meblağının
%60’ına tekabül etmektedir. Geriye kalan kısmı ise faiz harcamaları
oluşturmaktadır ki söz konusu harcamaların vahim boyutunu ifade etmesi
açısından bu oran son derece anlamlıdır. Faiz harcamalarının ağırlıklı kısmını
ise iç borç faizleri oluşturmaktadır. 2004 yılı iç borç faizi 50 milyar YTL
olup, toplam faiz ödemesinin %89’unu oluşturmaktadır. (Bkz. Tablo 11)
2004’te
bütçe açığı 30 milyar YTL olup, hedef açık meblağının 15,5 milyar YTL altında
gerçekleşmiştir. Faiz dışı dengede hedefin üstüne çıkılmış ve 26 milyar YTL’lik
fazla elde edilmiştir. (Bkz. Tablo 11)
TABLO 12: İÇ BORÇ
DURUMU (Milyon YTL)
|
2002 |
2003 |
2004 |
MEBLAĞ |
149.870 |
194.387 |
224.483 |
VADE (ay) |
32,1 |
25,1 |
20,6 |
Kaynak:HM
2004 yılı
toplam iç borç stoku 224,5 milyar YTL’dir. 2003 yılına göre meydana gelen
artış, 30 milyar YTL’dir. Ortalama vade de giderek azalmaktadır. Yıl başında
25,1 olan ortalama vade, yıl sonunda 20,6 aya gerilemiştir. (Bkz. Tablo 12)
TABLO 13: DIŞ BORÇ
DURUMU (Milyon $)
|
2002 |
2003 |
2004 (Ekim) |
TOPLAM |
130.353 |
145.805 |
153.160 |
*Kısa Vadeli |
16.424 |
23.013 |
29.316 |
*Orta-Uzun Vadeli |
113.929 |
122.792 |
123.844 |
Kaynak:HM
Ekim 2004
itibariyle dış borç meblağı 153 milyar dolardır. 2003 sonuna göre 7,4 milyar
dolarlık artış meydana gelmiştir. Dış borcun %81’lik kısmı orta-uzun vadelidir.
(Bkz. Tablo 13)
TABLO 14: DIŞ BORÇ
KOMPOZİSYONU (%)
DÖVİZ CİNSİ |
2003 |
2004 (Ekim) |
DOLAR |
45,6 |
50,1 |
EURO |
33,3 |
32,2 |
SDR |
16,5 |
14,1 |
YEN |
3,1 |
2,1 |
DİĞER |
1,5 |
1,5 |
Kaynak:HM
2004 Ekimi itibariyle
dış borç kompozisyonunda, cins açısından 2003 sonu ile kıyaslandığında bir
değişme olmadığı görülmektedir. Ancak, Dolar hariç diğer para cinsleri
açısından borçlarda nispî düşüşler meydana gelmiştir. Borçlar içinde en fazla
paya sahip olan para birimleri, yine Dolar ve Euro’dur. Her iki para cinsinden
borçlar, toplamın %82’sine tekabül etmektedir. (Bkz. Tablo 14)
Hazine
Müsteşarlığı verilerine göre; konsolide bütçe toplam borç stoku, 2003 yılı sonu
itibariyle 202,7 milyar dolar iken, bu meblağ 2004 yılı sonu itibariyle 235,7
milyar dolara yükselmiştir. Alacaklılarına göre konsolide bütçe toplam borç
meblağları şöyledir (milyar dolar):
İç Borç Stoku: Piyasa 105,2; Kamu kesimi 62,1;
Dış Borç Stoku: Kredi 38,8 [Uluslararası Kuruluşlar 26,2
(IMF 18,4); Hükûmet Kuruluşları 6,5; Ticarî Bankalar 6,0]; Tahvil 29,7.
4)DIŞ TİCARET KESİMİ
Dış ticaret bileşimi ve mal sınıflamasına göre tasnif, Tablo
15’te ve 16’da yer almaktadır.
TABLO 15: DIŞ TİCARET
BİLEŞİMİ (000 $)
|
2003 |
2004 |
Değişim (%) |
İHRACAT |
47.253 |
63.017 |
33,4 |
İTHALÂT |
69.340 |
97.341 |
40,4 |
DIŞ TİCARET DENGESİ |
-22.087 |
-34.324 |
55,4 |
İHRACAT / İTHALÂT (%) |
68,1 |
64,7 |
|
Kaynak:DTM
2003 yılına
göre 2004’te, hem ihracatta hem de ithalâtta belirgin artışlar meydana
gelmiştir. Tabii her zaman olduğu gibi, ithalâttaki artış ihracattakine nazaran
yüksektir. 2003 yılında 22 milyar dolar olan dış ticaret açığı, 2004’te
%55,4’lük artışla 34 milyar dolara yükselmiştir. %68,1 olan 2003 yılı
“ihracatın ithalâtı karşılama oranı” ise 2004’te %64,7’ye düşmüştür. (Bkz.
Tablo 15)
TABLO 16: GENİŞ
EKONOMİK GRUPLARIN SINIFLAMASINA (GEGS) GÖRE DIŞ TİCARET BİLEŞİMİ (000 $)
|
2003 |
|
2004 |
||
|
DEĞER |
(%) |
|
DEĞER |
(%) |
İHRACAT |
|
|
|
|
|
Sermaye (Yatırım)
Malları |
4.344 |
9,2 |
|
6.527 |
10,4 |
Ara (Ham madde)
Mallar |
18.494 |
39,2 |
|
25.839 |
41,0 |
Tüketim Malları |
24.125 |
51,0 |
|
30.462 |
48,3 |
Diğer |
289 |
0,6 |
|
189 |
0,3 |
|
|
|
|
|
|
İTHALÂT |
|
|
|
|
|
Sermaye (Yatırım)
Malları |
11.326 |
16,3 |
|
17.379 |
18,0 |
Ara (Ham madde)
Mallar |
49.735 |
71,7 |
|
67.373 |
69,1 |
Tüketim Malları |
7.813 |
11,3 |
|
12.096 |
12,4 |
Diğer |
466 |
0,7 |
|
493 |
0,5 |
Kaynak:DTM
Mal
sınıflamasına göre dış ticaret bileşimi, 2003 yılına göre 2004’te de klasik
karakteristiğini sürdürmektedir. İhracatta en fazla pay %48,3 ile tüketim mallarına
ait olup, bunu sırasıyla ara mallar ve sermaye malları takip etmektedir.
İthalâttaki en yüksek pay ise %69,1 ile ara mallara ait olup, bunu sırasıyla
sermaye malları ve tüketim malları takip etmektedir. (Bkz. Tablo 16)
Merkez
Bankası, ödemeler dengesi istatistiklerine göre cari işlemler açığı, 2004 sonu
itibariyle 15.451 milyon dolar olmuştur. Cari açık, esasen mal ihracatındaki ve
ithalâtındaki farktan kaynaklanmaktadır. Hizmet ticaretinde ise durum
tersinedir. Nitekim, 2004 yılı hizmet ihracat meblağı 24.026 milyon dolar iken,
ithalât meblağı 11.258 milyon dolardır. Söz konusu gelir fazlası, cari işlemler
açığının azalmasında önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır.
Turizm
sektöründe dikkate değer gelişmeler meydana gelmiştir. Turist sayısına bakıldığında
bu durum daha iyi anlaşılmaktadır. 2003 yılında çıkış yapan turist sayısı
13.701.419 iken, 2004 yılında bu sayı %26 artış göstererek 17.202.996’ya
yükselmiştir. Merkez Bankası verilerine göre, 2003 yılı turizm gelirimiz 13,2
milyar dolar iken, bu meblağ 2004 yılında %20 artışla 15,9 milyar dolara
yükselmiştir. Ülkemizin sahip olduğu potansiyel kullanıldıkça bu gelir seviyesi
daha yukarılara çıkarılabilecektir.
BAZI DEĞERLENDİRMELER VE TEKLİFLER:
·
2000-2001
döneminde, kriz dolayısıyla kredi kartı mağduriyeti ortaya çıkmış ve bu süreçte
hem bankalar hem de çok sayıda kart sahibi olumsuz etkilenmişti…
Devamı için: http://www.akademiktisat.net/calisma/tr_iktisat_sektorel/2004_06.htm
·
Tüketici
kredileri hacmi de piyasanın nabzının ölçülmesinde göz önünde
bulundurulabilecek göstergelerdendir. Kredilerdeki artışlar, piyasada
canlılığın varlığına işaret eder…
Devamı için: http://www.akademiktisat.net/calisma/tr_iktisat_sektorel/2004_06.htm
·
Hizmetler
arasında en fazla gelir sağlayan alt sektör turizmdir. İnşaat ve ulaştırma ise
diğer önemli alt sektörlerimizdendir…
Devamı için: http://www.akademiktisat.net/calisma/tr_iktisat_sektorel/2004_09.htm
·
Türkiye
ekonomisinde kaynakların optimal kullanılamaması sorunu vardır. Ne yazık ki
sahip olduğumuz kaynaklara ilişkin net bir envanterin de mevcut olmadığı ifade
edilmektedir. Bu kapsamda, mesela maden rezervimizi gereği gibi
değerlendiremediğimiz bilinen bir gerçektir…
Devamı için: http://www.akademiktisat.net/calisma/tr_iktisat_sektorel/2004_09.htm
·
Bir
ülkenin gelişmişliğine ilişkin önemli göstergelerden biri, kişi başına yapılan
Ar-Ge harcamasıdır. Türkiye’de bu harcamaların düşük seviyede olduğu bir
vakıadır…
Devamı için: http://www.akademiktisat.net/calisma/tr_iktisat_sektorel/2004_09.htm
Dr. Mehmet Behzat Ekinci.
Kaynaklar
DİE, DPT,
HM, DTM, TCMB, MB, BDDK.