FİNANSAL YENİLİKLERİN
TEKSTİL SEKTÖRÜNE ETKİLERİ; TÜRKİYE’DE TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN FİNANSMAN SEÇENEKLERİ
İÇİNDEKİLER:
GİRİŞ
1) FİNANSAL PİYASALAR ve TÜRK TEKSTİL SEKTÖRÜ
1.a) Tekstil Sektörünün Finansman Seçenekleri
1.b) Tekstil Sektörünün Finansman Deneyimleri
2) FİNANSAL PİYASALARIN TEKSTİL SEKTÖRÜNE BAKIŞI
2.a) Finansal Piyasalar ve Reel Sektör
2.b) Türkiye’de Kredilerin Gelişimi
2.c) Eximbank Kredileri
2.d) TSKB Kredileri
2.e) Tekstil Sektörü Kredi Yapısı
2.f) Finansal Kiralama (Leasing) ve Tekstil Sektörü
2.g) Faktoring ve Tekstil Sektörü
SONUÇ
GİRİŞ
Çin
tehdidi/baskısı adı altındaki Tekstil Sektörüne ilişkin olarak, son dönemde sık
sık medyada, reel sektörü temsil eden derneklerde ve ekonomi kurumlarında
haberler yer almakta, sektörün sorunlarına ilişkin olarak önlemler alınması
için öneriler sunulmakta, raporlar yayınlanmakta ve sektörün rekabet gücü
açısından problemleri olduğu dile getirilmektedir. Ayrıca ağır ekonomik krizler
sonrasında sürekli ihracatın artırılması ve ülkeye daha fazla döviz girişinin
sağlanması konusu üzerinde durulmakta ve bu hedefin gerçekleştirilmesi için
Tekstil Sektörünün lokomotif olma özelliğinden bahsedilmektedir.
Ülke
gündeminden hiç düşmeyen, ülke ekonomisi için önemli bir sektör olduğu herkesçe
bilinen Tekstil sektörünün finansal seçeneklerinin incelenmesi, finansal
kurumlarla olan ilişkilerin değerlendirilmesi ve finansal imkânlarının analizi
bu bağlamda daha çok önem kazanmaktadır.
Bu
çalışmada sektörün genel anlamda mali yapısı ve finansman tercihleri ile
finansal kurumların sektöre bakışı incelenmeye çalışılmıştır. Ayrıca ülkenin
yapısal sorunları olarak sürekli ifade edilen problemlerinden birisi olan kayıt
dışılık başta olmak üzere sektörün ülke ekonomisine katkıları, ihracattaki
önemi, sektörün bilinen genel sorunları ve dış dünya ile rekabet edebilirliği
gibi konularda analiz edilmeye çalışılmıştır.
Çalışma
sırasında özellikle finansal tercihler/imkanlar incelirken ekonomik
kuruluşlarca yayınlanan tablolardan yararlanılmaya çalışılmış ve sektörün
genelinin KOBİ olarak nitelenen tipte işletmelerden teşekkül etmesi nedeniyle
bu tür işletmelerle ilgili yapılan araştırmalardan faydalanmaya çalışılmıştır.
1) FİNANSAL PİYASALAR ve TÜRK TEKSTİL SEKTÖRÜ
1.a) Tekstil Sektörünün Finansman Seçenekleri
Türkiye’de
40,000 firmanın tekstil ve hazır giyim sektöründe faaliyette bulunduğu tahmin
edilmektedir. Konfeksiyon işletmelerin tamamına yakınını KOBİ’ler oluştururken,
tekstil işletmelerinin ağırlıklı olarak büyük ölçekli firmalardan oluştuğu
görülmektedir. Ayrıca faaliyette bulunan firmaların yüzde 25’i aktif ihracatçı
konumda olan Tekstil sektörü ülke ihracatının yüzde 37’sini karşılamaktadır.
1980’li
yıllarda sektördeki hızlı büyümeye karşın işletmelerin aynı ölçüde gelişen
finansal piyasalardan ve tekniklerden yararlanamadıkları görülmektedir.
Yararlanamama nedenleri arasında, söz konusu işletmelerin öz sermayelerinin
yetersiz olması ve kredi temin etmekte zorluk çekmeleri yer almaktadır. Ayrıca
bu firmaların yüksek kayıt dışı ve düşük cirolardan oluşan bilânço yapıları
düşük kredibiliteye sahip olmalarına ve kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını
karşılamada sıkıntı yaşamalarına neden olmuştur.
İşletmelerin
uzun vadeli yatırım kararlarını verirken kullandıkları en yaygın yöntemin, geri
ödeme süresi yöntemi olduğu, yatırımların finansmanı amacıyla kullanmış
oldukları finansal kaynakların; kişisel tasarruflar, ortaklar veya hisse senedi
ihracı yoluyla temin edilen öz kaynaklar ve banka / satıcı kredileri gibi
yabancı kaynaklar olduğu görülmektedir.
Tablo 1: Son Dönemde
Yapılan Yatırımların Finansman Yöntemleri [1]
Finansman Kaynakları |
% |
Banka
Kredileri |
32,63 |
Sermaye
Artırımı |
20,34 |
Önceki
Yıllar Kârlarından Dağıtılmayan Kârlar |
16,53 |
Ortaklardan
Borçlanma |
14,40 |
Leasing |
9,32 |
Faktoring |
6,78 |
Kriz
sonrası dönemde ise işletmelerin çoğunluğunun son dönemde yatırımlarının
finansmanında yabancı kaynakla finansman yöntemlerini tercih ettikleri ve
dışsal kaynakların oluşturacağı kaldıraç etkisini değerlendirmek istedikleri
anlaşılmaktadır.
Sektörün
finansal tercihlerinin işletmelere yansımalarına ilişkin olarak etkileri ise
aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
Tablo 2: Tekstil
Şirketlerinin Yapısal Analizi (Firma sayısı: 580) [2]
|
2001 milyar TL |
(%) |
|
2002 milyar TL |
(%) |
2003 milyar TL |
(%) |
|||
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
AKTİF
YAPISI |
9.924.002,3 |
|
100,0 |
|
13.970.312,2 |
|
100,0 |
16.577.804,2 |
|
100,0 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dönen
Varlıklar |
5.251.290,8 |
|
52,9 |
|
7.069.547,5 |
|
50,6 |
8.222.011,0 |
|
49,6 |
Duran
Varlıklar |
4.672.711,5 |
|
47,1 |
|
6.900.764,7 |
|
49,4 |
8.355.793,2 |
|
50,4 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
PASİF
YAPISI |
9.924.002,3 |
|
100,0 |
|
13.970.312,2 |
|
100,0 |
16.577.804,2 |
|
100,0 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kısa
Vadeli Yabancı Kaynaklar |
4.524.818,1 |
|
45,6 |
|
5.421.078,9 |
|
38,8 |
6.223.051,6 |
|
37,5 |
Uzun
Vadeli Yabancı Kaynaklar |
2.055.413,6 |
|
20,7 |
|
3.142.151,4 |
|
22,5 |
3.167.994,8 |
|
19,1 |
Öz
Kaynaklar |
3.343.770,6 |
|
33,7 |
|
5.407.081,8 |
|
38,7 |
7.186.757,8 |
|
43,4 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ÖZ KAYNAK
YAPISI |
3.343.770,6 |
|
100,0 |
|
5.407.081,8 |
|
100,0 |
7.186.757,8 |
|
100,0 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ödenmiş
Sermaye |
1.841.752,5 |
|
55,1 |
|
2.916.839,3 |
|
53,9 |
4.076.388,4 |
|
56,7 |
Sermaye
Yedekleri |
1.919.243,6 |
|
57,4 |
|
2.812.326,9 |
|
52,0 |
3.374.485,7 |
|
47,0 |
Kâr
Yedekleri |
288.309,1 |
|
8,6 |
|
435.003,3 |
|
8,0 |
610.484,9 |
|
8,5 |
Geçmiş
Yıllar Kârları |
62.576,9 |
|
1,9 |
|
93.059,8 |
|
1,7 |
189.524,9 |
|
2,6 |
Geçmiş
Yıllar Zararları (-) |
(514.470,6) |
|
(15,4) |
|
(1.141.470,6) |
|
(21,1) |
(1.399.119,1) |
|
(19,5) |
Dönem Net
Kârı (Zararı) |
(253.640,9) |
|
(7,6) |
|
291.323,1 |
|
5,4 |
334.993,1 |
|
4,7 |
Dönem
Kârı |
410.764,2 |
|
|
|
613.715,2 |
|
|
603.394,4 |
|
|
Dönem
Zararı |
(664.405,0) |
|
|
|
(322.392,0) |
|
|
(268.401,3) |
|
|
Dönem Net
Kârı (Zararı) |
(253.640,9) |
|
|
|
291.323,1 |
|
|
334.993,1 |
|
|
Yapısal
analiz tablosuna göre kriz öncesi dönemde, firmaların genelde Kısa Vadeli
Yabancı Kaynak (KVYK) kullanımını tercih ettikleri, KVYK kullanım oranının
kullanılan toplam yabancı kaynakların %46’sını oluşturduğu, kaynakların
%34’ünün öz sermaye kaleminden oluştuğu ve Uzun Vadeli Yabancı Kaynakların
(UVYK) ise toplam kaynakların %20’sini oluşturduğu görülmektedir.
Kriz
sonrası dönemde ise işletmelerin finansal piyasalardan istenilen miktarlarda
fon bulamamaları nedeniyle şirketlerin öz kaynak kullanım oranlarının %44’e
yükseldiği, KVYK kullanım oranının ise %37,5’e gerilediği, UVYK kullanımında
ise bir değişmenin olmadığı görülmektedir. UVYK kullanımının değişmemesinin
nedeni olarak sektörün %20’i oluşturan büyük işletmelerin kredibilitelerinin
devam etmesi olarak açıklanabilir.
1.b) Tekstil Sektörünün Finansman Deneyimleri
Tablo 3: Tekstil ve
Hazır Giyim Sektörünün Ekonomiye Katkıları [3]
Tekstil Sektörü
Katkısı |
Oran |
Kayıtlı istihdam |
%11 |
Kayıt dışı istihdam |
%25 |
Kayıtlı GSMH |
%10 |
Kayıt dışı ekonomideki payı |
%20 |
Ülke ihracatı |
%35 |
Tekstil
sektörü ülke GSMH’sinin yüzde 10'unu, ülke toplam ihracatının yüzde 35'ini
oluştururken, yatırım teşviklerinden ise yüzde 42 oranında pay almaktadır. Tekstil
makine teknolojisinin görece ucuz olması, kalkınma yolundaki tüm ülkelerin
tekstil sanayine yönelmesi, son yıllarda emek-yoğun bir sanayi olan sektörde
rekabet gücünün makine yenilikleri ve hızları ile belirlenmeye başlanması,
işletmeleri sürekli yatırım yapmaya yönlendirmiştir.
Buna karşın
bankaların ise sektöre yönelik olarak plase ettikleri kredilerin, yatırımın
ekonomik ömrünü tamamlayacak vadede olmadığı, 6–24 ay gibi kısa vadeli
kaynaklarla yatırımları finanse ettikleri görülmektedir.[4]
Vade uyuşmazlığı, işletmelerin 6–24 aylık süreler içinde kredilerin
faizlerini, anaparaların ise çok küçük
bir bölümünü geri ödeyebilmelerine neden olmuştur. Ayrıca, yatırımlarını kısa
vadeli kredilerle finanse eden işletmelerin, finansal kuruluşlardan yatırım
yapılan makinelerin çalışmasını sağlayacak mal ithalatı için gerekli ithalat
vesaiki ve akreditifleri ile proje bazında işletme kredileri de alma konusunda
sıkıntı yaşadıkları anlaşılmaktadır.
Bankacılık
sektöründe sorunlu krediler dağılımında tekstil sektörünün ilk sırada yer
alması bu bağlamda şaşırtıcı olmamalıdır. Sonuçta işletmeler, almış oldukları
kısa vadeli yatırım kredilerinin geriye dönüşlerini riske atmışlar ve sektörde
8–10 milyar $ tutarında geriye dönmeyen sorunlu kredi oluşturmuşlardır.
İşletmelerin
öz kaynaklarının yetersiz oluşu, yabancı kaynaklarla sağlanan fonların, orta ve
uzun vadeye yayılamaması (yatırımın geriye dönüşünü sağlayacak vade) ve
firmaların yeterli işletme sermayesine sahip olmamaları; yapılan tesislerin tam
kapasite ile çalıştırılamamasına, yeterli tecrübeye sahip olamamalarına veya
tecrübeli personeli zamanında istihdam edememelerine, pazar oluşturulmadan
yatırım yapılmasına ve pazardan istenilen payın alınamamasına neden olmuştur.
Diğer yandan
ise 1980’li yıllardaki dışa açılma politikaları sonucu, banka açılışlarına çok
kolay izin verilmesi tekstil sektörüne yönelik kontrolsüz krediler verilmesine
ve bir işletmeye 8–10 farklı bankanın kredi vermesine neden olmuştur.
Sonuçta,
işletmelerin gerçek potansiyeli kredi veren bankalar ve firma ortakları
tarafından görülememiş, bu nedenle finansal açıdan gerekli önlemler zamanında
alınamamıştır.
Tekstil
sektöründe faaliyet gösteren küçük ve orta boy işletmelerin sermaye yapıları
incelendiğinde bu durum daha da net ortaya çıkmaktadır.257 adet işletme
üzerinde yapılan çalışmanın neticesinde aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır ve bu
sonuçların sektörün genelini yansıttığı düşünülmektedir.[5]
Tablo 4: İşletmelerin
Sermaye Yapıları
Kaynak Yapısı |
Adet |
% |
Tamamen Öz Kaynak |
212 |
82,5 |
Tamamen Yabancı
Kaynak |
4 |
1,6 |
%10–30 Yabancı
Kaynak |
20 |
7,8 |
%31–50 Yabancı
Kaynak |
12 |
4,7 |
%51–60 Yabancı
Kaynak |
3 |
3,4 |
İşletmelerin
büyük çoğunluğunun krediyi kısa vadeli bir finansman aracı olarak düşündükleri
ve bu nedenle krediye dayalı uzun vadeli yatırımları tercih etmedikleri, hatta
kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını başka yollarla karşılayabildikleri sürece
de kredi almamayı düşündükleri anlaşılmaktadır. 257 işletme arasında yapılan
araştırmaya göre; işletmelerin %33’ünün kredi kullandığı, %39’unun kullanmadığı
ve işletmelerin yaklaşık %26’sının
zorunlu hallerde kredi başvurusu yaptıkları görülmektedir.
Tablo 5: İşletmelerin Kredi
Kullanma Durumları
Kredi Kullanımı |
Adet |
% |
Kullanıyor |
85 |
33,1 |
Kullanmıyor |
101 |
39,3 |
Zorunlu Hallerde Kullanıyor |
67 |
26,1 |
Kredi kullandığını
beyan edenler dışındaki işletmelerin büyük çoğunluğu (%69,4) faiz oranlarındaki
yükseklik sebebiyle kredi kullanmadıklarını birinci öncelikli olarak ifade
etmişlerdir.
Kredi
kullanmamaktaki ikinci sebep ise işletmelerin öz-sermayelerine güvenmeleridir.
Öz-sermaye kullanımının da kredi konusundaki zorluklardan kaynaklandığı
düşünüldüğünde, faiz oranlarının işletmeler açısından büyük bir sorun
oluşturduğu kabul edilecektir.
Aşağıdaki
tabloda ise kredi kullanma durumunda olan işletmelerin finansman kaynakları
gösterilmektedir.
Tablo 6: Kredi
Kullanan İşletmelerin Kredi Kaynakları
Finansman Tercihi |
Adet |
% |
121 |
47,1 |
|
Özel Finans Kurumları |
8 |
9,1 |
Serbest Piyasa |
1 |
13,4 |
Eş Dost |
12 |
8,7 |
Satıcı Kredisi |
6 |
6,3 |
Gayrimenkul Satışları |
1 |
3,4 |
Diğer |
1 |
12 |
Tablo 7: İşletmelerin
Diğer Finansman Tekniklerinden Yararlanma Durumu
Durum |
Adet |
% |
Yararlanmıyor |
168 |
35,4 |
Leasing'den Yararlanıyor |
39 |
19,2 |
Factoring’den Yararlanıyor |
11 |
34,3 |
Forfaiting ve Diğerleri |
5 |
1,1 |
Tekstil
Sektöründe İşletmelerin finansman seçeneklerinde yukarıda belirtilen
açıklamalar doğrultusunda şu sonuçlara ulaşmak mümkündür:
a) Sektörün finansman sorunlarının çözümü için bankaların
sektöre ihracat taahhüdü olmadan, kısa vadeli döviz kredisi kullandırabilmeleri
imkanı sağlanamamıştır.
b) Eximbank tarafından yerli üretim payı fazla olan ihracatı
kredilendirmeye öncelik veren uygulamalar geliştirilememiştir.
c) İstihdam oluşturan ve döviz getiren sektörde Eximbank
kredilerinin ve diğer banka kredilerinin verilme işlemlerinin uzun sürmesi,
istenilen miktar ve vadede kredi kullanılamaması firmaların finansman
sıkıntısını artırmıştır.
2) FİNANSAL PİYASALARIN TEKSTİL SEKTÖRÜNE BAKIŞI
2.a) Finansal Piyasalar ve Reel Sektör
Günümüzde
Finans sektörünün temel işlevi aracılık olup; ekonomide fon fazlasına sahip
olan kişi/kurumlar ile fon ihtiyacı içinde olan kişi/kurumlar arasında köprü olmaktır
ve bu işlev genellikle bankalar tarafından yerine getirilmektedir.
Bu bağlamda bankalar;[6]
a) Bölgeler arasındaki fon fazlalığı veya eksikliği,
b) Ekonomide atıl olarak kalabilecek fonları sisteme çekmek
ve mobilizasyon sağlama,
c) Toplanan kaynakları verimli, kârlı alanlara yönlendirme,
d) Kısa ve uzun vadeli kaynak ve kullandırımlar arasında
vade ve ölçek dönüşümünü sağlama,
e) Ödeme sistemleri ile uluslararası ticarette yer alma,
f) Kaydî para oluşturma (çek, kredi kartı...) gibi
fonksiyonlarını yerine getirirler.
2.b) Türkiye’de Kredilerin Gelişimi
Türkiye’de
krediler, özellikle sektör bilânço yapısının reel olarak en hızlı arttığı
1971–1975 ve 1986–1990 dönemlerinde oldukça yüksek oranlarda büyümüştür.
Kredilerde en önemli reel azalma hızları ise 1960, 1970, 1980 ve 1994 ve 2002
yıllarında meydana gelmiştir.
Ülkemiz
Uygulamalarında İşletmelerin Bankacılık Kesimi ile olan ilişkilerinde; bazı
şirketlerin yurt içi bankacılık kesimini pek kullanmak istemedikleri, bazı
firmaların bankalarla çalışmamakta olduğu ve öz kaynaklarla faaliyetlerini
sürdürdükleri bilinmektedir. Bankaların da tekstil sektörüne bakış açısının
olumlu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumum nedenleri arasında ise, özellikle kredi çalışmalarında dürüstlük ve moralite
eksikliği ile karşılaşılması, şirketlerin mali yapılarına ilişkin olarak
firmaların mali verilerinde doğru kayıt düzeni / şeffaflığın az olması,
işletmelerce sağlıklı iş / yatırım kararları alınmaması nedeniyle kredi
dönüşlerinin aksaması, vergisel yükümlülüklerden kaçınma arayışlarının çözüm
olarak görülemeyeceğinin anlaşılmaması, firma bilançolarının kredilendirmeye
uygun olmaması ve negatif sermaye yapısının bilançodaki zarar kalemleri
nedeniyle kredibiliteyi düşürmesi ve sektördeki kayıt dışılığın oldukça yüksek
olması ileri sürülebilir.
2.c) Eximbank Kredileri[7]
Tablo 8: Eximbank
Tarafından Kullandırılan Kredilerin Yıllar İtibariyle Sektörel Dağılımı
Sektör |
2000 |
2001 |
2002 |
2003 |
2004 |
Tekstil |
51 |
46 |
41 |
42 |
42 |
Demir-Çelik |
7 |
7 |
10 |
8 |
7 |
Gıda/Tarım/Hayvancılık |
9 |
10 |
9 |
9 |
8 |
Diğer |
21 |
26 |
27 |
29 |
31 |
2.d) TSKB Kredileri[8]
TSKB’nin
misyonu, Türk sanayinde özel sektörün yatırımlarını desteklemek, yabancı ve yerli
sermayenin şirketlere iştirakine aracılık etmek ve ülke sermaye piyasasının
büyümesine yardım etmektir. TSKB bu kapsamda özel sektör yatırımlarına mali
destek sağlama, danışmanlık, teknik yardım ve finansal aracılık hizmetleri
vermektedir.
TSKB kuruluşundan
bu yana imalat sanayindeki 4.000’den fazla şirkete uzun vadeli kredi
kullandırmak suretiyle özel sektöre önemli bir katkıda bulunmuştur.
TSKB’nin
özel sektöre sağlamakta olduğu krediler, yatırım anlayışı ile orta ve uzun
vadelerde yoğunlaşmıştır. Bu tür kredilerin sağladığı uzun dönemli ilişki
nedeniyle, müşterilerle kurulan yakın işbirliğinin yanı sıra, hizmet verilen
firmaların kapsamlı analizinin yapılması da katma değer oluşturma açısından
önemli bulunmaktadır. Krediler proje esasına göre verilmekte; ekonomik, teknik,
mali ve yönetimsel açıdan mühendis, iktisatçı ve mali analistlerden oluşan
proje değerlendirme ekibi tarafından değerlendirilmektedir.
Tablo 9: TSKB
Tarafından Son Üç Yılda Gerçekleştirilen Kredi/Finansal Kiralama Plasmanları
Plasmanlar |
Milyon USD |
||
2002 |
2003 |
2004 |
|
234 |
260 |
424 |
Tablo 10:
Kullandırılan Kredilerin Sektörel Dağılımı [9]
Sektör |
% |
Turizm |
17 |
Tekstil |
13 |
Metal |
8 |
Tarım |
5 |
Finans |
18 |
Enerji |
6 |
Taşımacılık |
2 |
2.e) Tekstil Sektörü Kredi Yapısı
Türkiye
Hazır Giyim ve Tekstil Sektörünün 2002 yılında kullandığı kredilerin miktarı
aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.2002 yılında sektörün kullandığı kredilerin toplamı,
tüm sektörlerin içinde %12’yi geçmezken tasfiye olunacak krediler oranı ise
%20’nin üzerinde gerçekleşmiştir.[10]
Tablo 11: Tekstil
Sektörünün 2002 Yılında Aylar İtibari ile Kullandığı Krediler (Milyar TL)
Aylar |
Krediler |
Nakit Krediler |
Tasfiye Olunacak Krediler |
|||
|
Tutar |
Pay
% |
Tutar |
Pay
% |
Tutar
|
Pay
% |
Ocak |
3.225.078,3 |
11,5 |
2.599.194,9 |
10,3 |
625.883,4 |
22,5 |
Şubat |
3.602.347,3 |
11,0 |
2.911.865,7 |
9,8 |
690.481,6 |
23,2 |
Mart |
3.840.416,0 |
10,7 |
3.108.981,8 |
9,6 |
731.434,2 |
21,7 |
Nisan |
4.032.010,0 |
10,5 |
3.142.099,0 |
9,3 |
889.911,0 |
19,8 |
Mayıs |
4.295.542,3 |
11,1 |
3.355.011,7 |
9,9 |
940.530,6 |
19,6 |
Haziran |
4.678.926,4 |
11,3 |
3.693.854,9 |
10,2 |
985.071,5 |
19,0 |
Temmuz |
5.044.960,0 |
11,5 |
3.839.225,5 |
10,0 |
1.205.734,5 |
20,9 |
Ağustos |
4.859.004,7 |
11,1 |
3.728.896,7 |
9,7 |
1.130.108,0 |
20,7 |
Eylül |
5.261.820,1 |
10,8 |
4.138.117,2 |
9,5 |
1.123.702,9 |
20,3 |
Ekim |
5.358.967,6 |
10,6 |
4.160.062,0 |
9,3 |
1.198.905,6 |
20,6 |
Kasım |
4.872.679,3 |
10,3 |
3.864.305,4 |
9,2 |
1.008.373,9 |
20,0 |
2003 yılı
sonu itibariyle ise kullandırılan toplam kredi miktarında ve tasfiye olacak alacaklar
kaleminde düşüş yaşandığı görülürken, 2005 yılında ise artışlar kaydedilmiştir.
Tablo 12: Tekstil
Sektörünün Riski (Milyar TL) (31.12.2003)
|
KISA VADELİ |
UZUN VADELİ |
TOPLAM |
NAKDİ KREDİ |
3.068.384,8 |
1.332.145,8 |
4.400.530,6 |
-TL |
645.600,7 |
60.159,0 |
705.759,7 |
-YP |
2.422.784,1 |
1.271.986,8 |
3.694.770,9 |
GAYRİ NAKDİ KREDİ |
1.195.404,0 |
430.191,4 |
1.625.595,3 |
-TL |
236.518,0 |
50.942,6 |
287.460,6 |
-YP |
958.886,0 |
379.248,8 |
1.338.134,8 |
TASFİYE OLUNACAK KREDİ |
297.128,0 |
0,0 |
297.128,0 |
-TL |
276.111,3 |
0,0 |
276.111,3 |
-YP |
21.016,7 |
0,0 |
21.016,7 |
TAHVİL |
0,0 |
0,0 |
0,0 |
FİNANSMAN BONOSU |
0,0 |
0,0 |
0,0 |
LEASING AMAÇLI FON KUL. |
31.783,7 |
65.276,4 |
97.060,0 |
-TL |
674,3 |
1.405,4 |
2.079,7 |
-YP |
31.109,3 |
63.871,0 |
94.980,3 |
TOPLAM |
4.592.700,4 |
1.827.613,5 |
6.420.313,9 |
Tasfiye
kapsamındaki şirket kredileri tablosunda, batık ve tahsili geçmiş krediler kaleminde
tekstil sektörü ilk sırada yer almıştır. Ocak ayı sonu itibariyle tekstil
sektöründeki şirketlerin toplam batık kredileri 752,1 milyon YTL olarak
gerçekleşirken, şubat ayında tasfiye olunacak kredilerdeki payı ise %34
olmuştur. 2005 yılında toplam kredilerden %18 pay alan sektörün batık
kredilerdeki ciddi sayılabilecek artışı dikkat çekmektedir.
Bu durum, sektörün kredibilitesinin azaltmakta olduğu ve
varolan finansman problemlerinin daha da artabileceğini göstermektedir.[11]
Tablo 13: Bankalar ve Özel
Finans Kurumlarınca Finansman Konularına Göre Firma Bazında Bildirimi Yapılan
Nakdi Krediler ve Tasfiye Olunacak Krediler (Şubat 2005) (Bin YTL)
SEKTÖLER |
|
|
Nakit Krediler |
Tasfiye Olunacak Krediler |
||
|
Brüt Krediler |
Tüm Sektörler İçindeki
Payı (%) |
|
Tüm Sektörler
İçindeki Payı (%) |
|
Tüm Sektörler
İçindeki Payı (%) |
TEKSTİL VE TEKSTİL ÜRÜNLERİ |
9.034.901,3 |
9,1 |
8.313.068,6 |
8,6 |
721.832,7 |
17,0 |
Tekstil Sanayi |
7.143.481,0 |
7,2 |
6.540.619,1 |
6,8 |
602.861,9 |
14,2 |
Konfeksiyon Sanayi |
1.785.952,2 |
1,8 |
1.671.446,3 |
1,7 |
114.505,9 |
2,7 |
Deri Giyim ve Kürk
İşleme San. |
105.468,1 |
0,1 |
101.003,2 |
0,1 |
4.464,9 |
0,1 |
TOPLAM |
18.069.802,6 |
18,2 |
|
17,3 |
|
34,0 |
2.f) Finansal Kiralama (Leasing) ve Tekstil Sektörü [12]
Leasing'in
kelime anlamı "kiralamadır". Leasing ya da finansal kiralama, bir
yatırım malının mülkiyeti leasing şirketinde kalarak, belirli bir kira
karşılığında, kullanım hakkının kiracıya verilmesi ve yapılan sözleşmede
belirlenen değer üzerinden sözleşme süresi sonunda yatırım malının mülkiyetinin
kiracıya geçmesini sağlayan çağdaş bir finansman yöntemidir. Finansal Kiralama,
özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin yararına olarak, orta ve uzun
vadeli yatırım olanaklarının sınırlı olduğu dönemlerde, işletmelere uygun
koşullu finansman kolaylığı sağlar. Kira ödemeleri, kiracının durumuna göre
belirlendiğinden, kira konusu ekipmanın oluşturduğu gelire göre ödeme planı
yapılabilmekte, bu da işletmeye nakit akımı avantajı sağlamaktadır.
Türkiye’de
finansal kiralama işlemlerini düzenleyen 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu
28.06.1985 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ayrıca yatırım bankaları ve özel
finans kurumlarının da finansal kiralama yapma yetkileri bulunmaktadır.
Aşağıdaki
tabloda ise yıllar itibariyle Tekstil Sektörüne yönelik kullandırılan finansal
kiralama işlemleri görülmektedir. Sektörün toplam işlemlerden aldığı pay ise
son üç yıl için %8, %14 ve %26 olarak gerçekleşmiştir.2001 sonrası banka
kredileri içerisinde sektörün aldığı pay %18’i geçmezken, sektörün leasing
işlemlerinden aldığı pay giderek artmış ve %26 olarak gerçekleşmiştir.[13]
Tablo 14: Finansal Kiralama İşlemleri
Yurt İçi Kiralamalar (Milyar TL)
MAL GRUPLARI |
1997 |
1998 |
1999 |
2000 |
2001 |
2002 |
2003 |
Bilgisayar, Büro, Telekom. |
21,568 |
53,188 |
88,914 |
146,46 |
192,934 |
164,929 |
216,606 |
Kara Ulaşım Araçları |
13,229 |
27,587 |
47,222 |
46,494 |
126,120 |
100,448 |
312,296 |
Deniz Ulaşım Araçları |
10,224 |
3,598 |
11,071 |
4,013 |
8,650 |
1,675 |
27,719 |
Hava Ulaşım Araçları |
874 |
2,341 |
16,106 |
726 |
38, 072 |
1,814 |
9,807 |
Tekstil |
19,051 |
66,233 |
63,598 |
22,798 |
86,932 |
139,69 |
553,240 |
Tıbbi Cihazlar |
18,139 |
14,370 |
25,918 |
31,539 |
42,270 |
36,907 |
67,044 |
Diğer İmalat Makineleri |
62,204 |
124,496 |
306,61 |
168,29 |
514,797 |
415,94 |
804,460 |
Gayri Menkuller |
3,667 |
12,105 |
26,091 |
34,212 |
40,081 |
86,472 |
106,513 |
Yatırım Tutarı Toplamı |
149,055 |
303,918 |
585,536 |
454,536 |
1,050,576 |
947,880 |
2,097,685 |
2.g) Faktoring ve Tekstil Sektörü [14]
Modern
faktoring, 2. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'da kabul görmeye, 1960'larda ise
yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Başlangıçta en son kredi kaynağı
(lender of last resort) olarak kabul edilen faktoring, verdiği hizmetler
sayesinde zaman içerisinde vazgeçilmez bir finansman tekniği olarak
benimsenmiştir.
Önce
gelişmiş ülkelerde uygulamaya konulan bu yeni finansal teknikler, finans
piyasalarının hızlı gelişmesi ve dünya ekonomisindeki bütünleşme sonucu
gelişmekte olan ülkelere de yayılmıştır. İşte bu yeni finansal ürünlerden biri
de faktoring olmuştur. Dünyada bir asrı aşan bir süreden beri uygulanmakta olan
faktoring ile Türkiye 1988 yılında tanışmıştır. Bu tarihten sonra hızlı bir
gelişme süreci içinde olan bu yeni finansal teknik, özellikle KOBİ’ler
açısından çok önemli bir finansal ürün olarak kendini göstermiştir. Başlıca
nedeni olarak ise küçük ve orta boy işletmelerin banka kredilerinden yararlanma
olanakları kısıtlı olması gösterilebilir.
Daha önce
de belirtildiği gibi Tekstil Sektöründe kayıt dışılığın fazla olması ve kredi
imkânlarının sınırlı olması nedeniyle faktoring, KOBİ’lerin yurt içi
satışlarına dayalı olarak finansman imkanları sağlamıştır. Faktoring daha çok
banka kredisi kullanma olanakları bulunmayan KOBİ’lerin yararlanabilecekleri
bir finansman çeşidi olarak kendini göstermiştir.
SONUÇ
Tekstil
sektörünün finansman seçenekleri incelendiğinde bankaların her zaman sektöre
kuşku ile yaklaştıkları anlaşılmaktadır. Finans sektörünün 1994 krizinden itibaren
tekstil sektörüne plase etmiş olduğu kredilerin oranı toplam krediler içinde
%18’i geçmemiştir. Türkiye ihracatının %33’ünü gerçekleştiren lokomotif
nitelikteki bir sektörün %18 oranındaki kredi imkanı ile faaliyetlerini verimli
bir şekilde sürdürebilmesi mümkün görünmemektedir.
Sektörün
genelinde yetersiz öz kaynak yapısı ve kayıt dışılık gibi nedenlerle finansman
problemi yaşanmaktadır. Yıllar itibariyle Tekstil Sektörüne kullandırılan
krediler ile tasfiye halindeki alacaklar rasyosu incelendiğinde sonuçların
sürekli bankacılık ortalamasının üzerinde seyrettiği görülmektedir. 2004
yılında bankacılık ortalaması %5 iken tekstil sektöründe söz konusu rasyo %11
olarak gerçekleşmiştir. Bu durum kredi miktarında çok büyük düşmelere neden
olmamakla birlikte firma bazında daha seçici davranmayı beraberinde getirmiştir
ve %80’i KOBİ olan Tekstil sektörünün finansman kaynakları temin konusunda
olumsuz etkilenmesine neden olmuştur.
Türkiye
açısından, tekstil ve hazır giyim sektörlerinin önemi ve yüklenmiş oldukları
stratejik misyon, yalnızca ilgili kişilerce ve kurumlarca değil, aynı zamanda,
istisnasız tüm toplumsal kesimler tarafından da bilinmekte ve her fırsatta
açıkça ifade edilmektedir. Bu sektör ülkemizdeki toplam sanayi üretiminin
önemli bir bölümünü gerçekleştirmekte ve Türkiye toplam ihracatından ortalama
%40 dolayında pay almaktadır. Ayrıca mevcut kurulu kapasitelerin tam olarak
kullanılması, ya da en azından dünya ortalamasına yakın bir düzeye erişilmesi
durumunda, sektörlerin hem toplam üretim hem de ihracat içindeki payı daha da
yükselecektir.
Bugün
varılan noktada açıkça görülmektedir ki, sektörel gelişim ve büyüme süreci, tam
anlamıyla el yordamıyla ilerlemiş ve yalnızca tek tek yatırımcılar ve
işverenlerin, kendi kişisel bilgi, kapasite, deneyim ve olanaklarından
hareketle yapmış oldukları bireysel tespit ve tercihlerle belirlenmiştir. Yine
gelinen noktada açıkça görülmektedir ki; böylesine sağlıksız bir büyüme süreci,
özellikle ülkemiz hazır giyim sektörünü, neredeyse tam anlamıyla taşeron ve
fason imalatçısı konumuna sürüklemiş, markalaşma sürecini yavaşlatmış ve
sektörün hak ettiği noktaya gelmesine engel olmuştur.
Salih Öten,
Marmara Üniversitesi, Bankacılık/Finans, Yüksek Lisans
Programı.
[1] www.kosgeb.gov.tr/, Yayınlar, Tekstil
Sektöründe 2005 Stratejileri, Mart 2005, Ankara.
[2] www.tcmb.gov.tr,
Bankacılık Verileri, Sektör Kredileri, 2003.
[3] www.oziplikis.org.tr,
Yayınlar, Tekstil Sektörü-Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Mart 2005, Ankara.
[4] YILMAZ, Figen, İş Bankası İktisadî
Araştırmalar Merkezi, KOBİ’lerin Finansmanı, Aralık, 2003.
[5] ARSLAN, Özgür, KOBİ’lerde Finansal
Yönetim Uygulamaları, ÇÜ, İİBF Dergisi, Cilt 4, Sayı 1, 2003.
* İşletmelerin finansal tercihleri ve kredi tercihleri 257
adet işletme ile yapılan birebir görüşme sonucu ortaya çıkmış ve işletmelerin
farklı ölçekte olmalarına önem verilmiştir. Ayrıca seçilen işletmelerin hacim
ve faaliyet alanları sektörünün geneli düşünülerek belirlenmiştir. İşletmelerin
kredi kullanma-kullanmama durumları, kredi kaynakları ve yeni finansal
tekniklerden yararlanmalarına ilişkin oluşturulan tablolar bu çalışma
verilerinden yola çıkarak hazırlanmıştır.
[6] www.spk.gov.tr,
Yayınlar, Sermaye Piyasaları ve Reel Sektör İlişkisi.
[10] www.tcmb.gov.tr,
Bankacılık Verileri, Sektör Kredileri, 2002.
[11] www.tcmb.gov.tr,
Bankacılık Verileri, Sektör Kredileri, 2005.
[12] www.fider.org.tr/pagestructure.aspx,
Yayınlar ve Raporlar.
[13] www.fider.org.tr/pagestructure.aspx,
İstatistikler.
[14] www.faktoringdernegi.org.tr/intro.htm,
Faktoring.
KAYNAKLAR:
ARSLAN, Özgür, KOBİ’lerde Finansal Yönetim Uygulamaları, ÇÜ,
İİBF Dergisi, Cilt 4, Sayı 1, 2003.
DEMİR, Musa, Dış Ticaret Müsteşarlığı Yayınları, 2005
Sonrası Tekstil Sektörü, 2005.
KOSGEB, Tekstil Sektöründe 2005 stratejisi, Mart 2005,
Ankara.
Öz İplik-İş Sendikası, Tekstil Sektörü-Sorunlar ve Çözüm
Önerileri,Ankara, Mart 2005.
VAROL, Kübra, Bankacılık Tekstil Sektörüne Kuşkuyla Baktı, www.makalem.com.tr
YILMAZ, Figen, İş Bankası İktisadî Araştırmalar Merkezi,
KOBİ’lerin Finansmanı, Aralık 2003.
YILDIRIM, Yrd. Doç. Dr. Osman, Türk Bankacılık Sektörü
Tarihi, 18 Mart Üniversitesi.
www.tbb.org.tr, Yayınlar, 40.Yıl Kitabı.
www.tbmm.gov.tr, TBMM Meclis Tutanakları, 1999,
Tekstil Sektörü Sorunları.
www.kronoloji.net, Türk Tekstil Tarihi.
www.ito.org.tr, Aylık Raporlar.