TÜRKİYE’DE KOBİ’LERİN
ALT YAPI, BEŞERÎ, HUKUKÎ VE BÜROKRATİK SORUNLARI
İÇİNDEKİLER:
ÖZET
ABSTRACT
GİRİŞ
1.KOBİ’LERİN EKONOMİDEKİ YERİ
2.KOBİ’LERİN KARŞILAŞTIKLARI BAZI SORUNLAR
2.1.ALT YAPIYA İLİŞKİN SORUNLAR
2.1.1.FİZİBİLİTE ETÜTLERİYLE İLGİLİ SORUNLAR
2.1.2.SANAYİ SİTELERİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR
2.2.BEŞERÎ KAYNAKLARA İLİŞKİN SORUNLAR
2.2.1.EĞİTİM STRATEJİSİ İLE İLGİLİ SORUNLAR
2.2.2.YÖNETİM STRATEJİSİ İLE İLGİLİ SORUNLAR
2.2.3.PERSONEL POLİTİKASI İLE İLGİLİ SORUNLAR
2.3.HUKUKÎ SORUNLAR
2.4.BÜROKRASİDEN KAYNAKLANAN SORUNLAR
2.4.1.İŞLETMENİN KENDİ YAPISINDAN KAYNAKLANAN BÜROKRATİK
SORUNLAR
2.4.2.İŞLETME DIŞINDAKİ BÜROKRATİK SORUNLAR
SONUÇ
ÖZET
Bu çalışmada,
KOBİ’lerin Türkiye ekonomisinde sahip olduğu hayati derecedeki önem
vurgulanmakta ve bu kuruluşların karşı karşıya bulunduğu bazı sorunlar ele
alınmaktadır. Bu çerçevede, tespit edilen dört sorundan (alt yapı, beşerî
kaynak, hukuk ve bürokrasi) hareketle incelemeler yapılmakta ve bunların
çözümüne yönelik teklifler sıralanmaktadır.
ABSTRACT
(The Infrustructural,
Human Source, Legal And Bureaucratic Problems of SMEs
In Turkey)
In this
study, vital importance of the SMEs (Small and Medium Sized Enterprises) in
Turkish economy is emphasized, and some of the problems they are facing with
are examined. In this context, four problems (infrustructure, human source,
law, bureaucracy) determined are checked and, some remedies for their solutions
are added.
GİRİŞ
Boyut
olarak küçük olmakla birlikte, KOBİ’ler, ekonomide üstlendikleri rol açısından
önemli bir paya sahip kuruluşlardır. Ülkemizde KOBİ’ler, ekonominin adeta
“omurgasını” oluşturmaktadır. Buna karşılık, iç içe bulundukları sorunlar,
KOBİ’lerin aynı derecede imkânlara sahip olmadığını ortaya çıkarmaktadır.
KOBİ’lerin,
sahip oldukları sorunlar, içinde bulundukları durumla birebir ilişkilidir.
Zaten halihazırda arz ettikleri yapı, bu durumu teyit etmektedir. KOBİ’lerin
birçok sorunu vardır. Her bir sorunun da ayrı bir kaynağı olduğu açıktır.
Genel
olarak incelendiğinde, ön plana çıkan sorunlarını, bazı başlıklar altında
toplamak mümkündür. Bunlar sırasıyla, alt yapı, insan kaynakları, hukukî ve
bürokrasi ile ilgili sorunlardır. Her bir sorunu, kendi içinde alt başlıklara
ayırmak da mümkündür. Zaten çalışmada bu yapılmaya çalışılmaktadır.
Çalışmada,
KOBİ’lerin yukarıda sözü edilen sorunları, birtakım alt başlıklar halinde
ayrıntılı olarak analiz edilmektedir. Bununla birlikte, söz konusu analizden
önce, KOBİ’lerin ekonomimizdeki payına ilişkin kısa bir bilgi verilmektedir.
1.KOBİ’LERİN EKONOMİDEKİ YERİ
KOBİ’lerin
ekonomimizdeki yerleriyle ilgili bilgi sunumu için, aşağıdaki tablodan hareket etmek
istiyoruz. Tabloda, KOBİ’lerin ekonomideki payına ilişkin bazı göstergelere yer
verilmiştir.
Tablo 1:KOBİ'lerle
İlgili Bazı Göstergeler (%)
Toplam İşletme Oranı |
99,2 |
İstihdam |
55,9 |
Katma Değer |
24,2 |
İhracat |
8,0 |
Yatırım |
27,0 |
Kredilerdeki Pay |
4,0-5,0 |
Kaynak:KOSGEB, DİE, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Uzun Vadeli
Strateji ve 8.BYKP istatistikleri.
Görüldüğü
gibi KOBİ’ler ekonomimizde, makro göstergeler açısından, büyük paya sahiptir. İşletmelerin
tamamına yakınını oluşturan KOBİ’ler, istihdamda ve üretimde de önemli paylara
sahiptir. Ancak, ihracat ve yatırımdaki payları düşük seviyededir. Hele
kredilerden faydalanma imkânları, oldukça sınırlıdır. Bu olumsuzlukların
altında yatan temel sebeplerin tespitine gidilecek olursa, KOBİ’lerin karşı
karşıya bulunduğu sorunların konuya direkt etkisini görmek mümkündür. Nitekim,
söz konusu olumsuz durumun ortaya çıkması noktasında, bu kuruluşların; başta
finansal olmak üzere tanımlanma ve örgütlenme ile ilgili, hukukî, beşerî vb.
sorunlarının önemli bir payı vardır. (Ekinci, 1999, s.33)
Aşağıda,
KOBİ’lerin karşılaştıkları bazı sorunlara değinilecektir. Kuşkusuz, sorunları
sadece bunlarla sınırlı değildir, ancak, burada söz konusu sorunlardan sadece
bir kısmına değinilecektir.
2.KOBİ’LERİN KARŞILAŞTIKLARI BAZI SORUNLAR
2.1.ALT YAPIYA İLİŞKİN SORUNLAR
Alt yapı
çalışmaları sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmiş işletmelerin büyümesi ve
gelişmesi daha kolaydır. Dolayısıyla, söz konusu çalışmaların, işletmenin
geleceği açısından ne kadar önemli olduğu, bu çerçevede değerlendirildiğinde
kolaylıkla anlaşılabilmektedir. Bu konuyu aşağıda ayrıntılı olarak ele almaya
çalışacağız.
2.1.1.FİZİBİLİTE ETÜTLERİYLE İLGİLİ SORUNLAR
Bir
fizibilite etüdünde şu dört temel soruya cevap bulunmaya çalışılır. (Seyidoğlu,
1992, s.274)
a)Piyasa Etüdü:
Kimler için ve hangi mal üretilecektir?
b)Teknolojik Etüt:
Söz konusu mal ne ile ve nasıl üretilecektir?
c)Hukukî Etüt:
Yatırımın tâbi olacağı hukukî mevzuat nedir?
d)Kuruluş Yeri Etüdü:
Yatırımın gerçekleştirilebileceği en uygun yer neresidir?
Bu
çerçevede değerlendirildiğinde Türkiye’de KOBİ’lerin bu ölçüleri dikkate alarak
fizibilite çalışmalarını gerçekleştirdikleri söylenemez. Yapılan bir
araştırmada işletmeler, sundukları fizibilite raporunun onaylanmasını ve
kendilerine teşvik tahsis edilmesini, “yatırım projelerinin kârlılığının devlet
tarafından onaylanması” şeklinde yorumlamıştır. Ülkemizde hazırlanan çeşitli
fizibilite raporlarına eleştirel bir gözle bakıldığında; bu çalışmaların tatmin
edici olduğunu söylemek oldukça güçtür. Bunların birçoğunda talep tahmini,
kapasite ve yer seçimi gibi önemli konuların birkaç satırla geçiştirildiği
görülmektedir. Halbuki elde edilebilecek bilgilerin nitel ve nicel özelliğine,
para ve zaman kısıtına, yatırım projesinin büyüklüğüne, hedeflenen pazarların
coğrafî ve ekonomik özelliklerine, rekabet şartlarına ve nihayet proje
vasıtasıyla hedeflenen amaca bağlı olarak fizibilite çalışmaları
gerçekleştirilmeli; ağırlıklar ve kritik noktalar tespit edilmelidir.
(Müftüoğlu, 1997, s.196-198)
İşletmeler,
fizibilite çalışmalarını bizzat kendileri yapmalı veya bu konuda faaliyet
gösteren bir danışmanlık firmasına yaptırmalıdır.
2.1.2.SANAYİ SİTELERİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR
Küçük sanayi
sitelerinin kurulması, ilk kez planlı döneme geçildiğinde, yani 1963 yılında
benimsenmiş; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulan <<Küçük
Sanatlar ve Sanayi Bölgeleri ve Siteleri Genel Müdürlüğü>> aynı zamanda
küçük sanayi sitelerinin kurulma ve gelişmelerinden sorumlu kılınmıştır.
Devletçe, küçük sanayi sitelerine sağlanan destekler şunlardır: (AESOB, 1996,
s.38-39)
·
Proje
aşamasında yönlendirmeler.
·
Üst
yapı için düşük faizli ve uzun vadeli kredi tahsisi.
Bu amaçla söz konusu kredinin henüz kullandırılmadığı
belirtilmektedir. Gerekçe; kaynak yetersizliğidir. Bu ve benzeri sebepler
dolayısıyla bir site inşaatı 15 yıl kadar sürebilmektedir. Halbuki yapımı özel
sektöre devredilen siteler, 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanabilmektedir.
Küçük sanayi
siteleri ile ilgili diğer sorunları da şu şekilde sıralanabilir: (Bağrıaçık,
1989, s.138-139)
1.
Küçük
sanayi sitelerindeki işyerlerinin bir bölümü, yatırım amacıyla gerçek esnaf,
sanatkâr ve sanayici olmayan kişilerce alınmakta ve aynı şahıslarca gerçek
ihtiyaç sahiplerine daha farklı şartlarda kiraya verilebilmektedir.
2.
Kiraların
anormal derecede yükselmesi, KOBİ’lerin zor durumda kalmasına yol açmaktadır.
3.
Sitelerdeki
bazı iş yerleri gerçek üretim için kullanılma yerine depo olarak
kullanılabilmektedir. Böylece kaynakların amaç dışı tahsisi söz konusu
olmaktadır.
4.
Laboratuarlar,
kalite-kontrol merkezleri, genel kolaylık atölyeleri gibi tesisler yeterli
değildir.
5.
Bu
sitelerde farklı işkollarında faaliyet gösteren firmaların mevcudiyeti,
ileri-geri bağlantıların sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini engellemekte;
neticede “dışsal tasarruflar”, gereği gibi oluşturulamamaktadır.
Ayrıca,
firmaların söz konusu sitelerde bahsedilen sıkıntılar nedeniyle faaliyette
bulunamamaları, bunun yerine yerleşim merkezlerinde ve uygun olmayan şartlarda
üretimde bulunmaları, diğer bir problemdir. Konfeksiyon üretimi ve ihracı ile
uğraşan firmalarla ilgili yapılan bir açık oturumda, ihracatın yaklaşık 1/3’ünü
sağlayan bu sektörün, üretimini büyük ölçüde bodrum katlarında gerçekleştirdiği
belirtilmiştir. (Bağrıaçık, 1989, s.140)
KOBİ’lerin
imar planlarını aşarak işyerlerini kurmaları, buralarda gecekondulaşmanın da
oluşmasına yol açmakta; bu da söz konusu bölgelerin ileride planlı bir şekilde
geliştirilmesinde önemli zorlukların oluşmasına sebep olmaktadır. (Bağrıaçık,
1989, s.140)
Sanayi
siteleri ile ilgili olarak belirtilebilecek bir diğer sorun işçi sağlığı ve iş
güvenliği konusundadır. Küçük işletme sahiplerinin, bugün Avrupa standartları
ile özdeş sayılabilecek işçi sağlığı, iş güvenliği kurallarına uymalarını
sağlayacak, insan gücü ve örgütlenme sorunları, öncelikle bu sitelerde
kurulacak “sağlık-güvenlik” birimleri aracılığıyla çözümlenmelidir. Bu birimler
şöyle olmalıdır: (Fişek, 1996, s.53)
1.
Bu
sitelerde biri sabit; diğeri gezici (sağlık karavanı) olmak üzere iki kanaldan
oluşan koruyucu ve tedavi edici bir sağlık örgütü oluşturulmalıdır.
2.
Sanayi
sitesindeki Çıraklık Eğitim Merkezi (ÇEM) ile bağlantı kurulmalı ve bir “okul
sağlık birimi” oluşturulmalıdır. Bu şekilde, işyerlerinde çalışan işçilere işçi
sağlığı ve iş güvenliği konularında eğitim programları düzenlenmelidir.
2.2.BEŞERÎ KAYNAKLARA İLİŞKİN SORUNLAR
Burada, beşerî kaynağı üç farklı strateji itibariyle
değerlendirecek ve bu alanlarda meydana gelen sorunları ortaya koymaya
çalışacağız.
2.2.1.EĞİTİM STRATEJİSİ İLE İLGİLİ SORUNLAR
Türkiye’de
genel olarak KOBİ’lerde belli bir eğitim stratejisi olduğunu söylemek zordur.
Bu eksikliğin bazı sebepleri vardır. Bunlar, şöyle sıralanabilir:
·
Bir
kere, işletme sahiplerinin genellikle eğitim seviyesinin düşük derecede olduğu,
bilinen bir gerçektir. Unutulmaması gereken bir gerçek vardır ki o da; iyi
eğitimli ve düşük derecede eğitimli kişilerin işletmelerinin, birçok yönden
farklılıklar arz ettiğidir.
·
KOBİ’lerin
eğitim harcamaları için tahsis edecekleri yeterli finansal kaynaklarının
olmayışı da bunda rol oynayan diğer bir faktördür. Normal faaliyetlerini icra
için dahi yeterli finansal kaynaklara sahip olmayan işletmelerin tali derecede
önem verdikleri eğitim harcamaları için kaynak ayırmaları söz konusu bile
olmamaktadır.
2.2.2.YÖNETİM STRATEJİSİ İLE İLGİLİ SORUNLAR
Bu başlık
altında, işletmelerde yönetici pozisyonunda olan şahıslarla ilgili sorunları
dile getirmeye çalışacağız.
Ülkemizde KOBİ’lerin
aynı zamanda kurucuları olan sahipleri, genellikle mühendis, teknisyen, veya
usta kökenli kişilerdir. Bu durum özellikle, ekonomik gelişmenin dinamik ve
sürükleyici kesimini oluşturan sanayi sektörü için geçerlidir. Söz konusu
şahıslar, üretim konusunda çok yetenekli ve tecrübeli olmalarına rağmen;
piyasaya yönelik düşünme ve değerlendirme açısından finansman ve yönetim
fonksiyonlarının icrasında yeterli seviyede başarılı olamamaktadırlar. Yani
üretici sıfatlarıyla elde ettikleri başarıları, iyi bir yönetici, pazarlamacı,
ve finansmancı olarak elde edememektedirler. (Müftüoğlu, 1997, s.193)
Konuyla
ilgili diğer bazı sorunlar da mevcut olup bunların bir kısmı aşağıda yer
almaktadır: (Bozdoğan, 1994, s.6)
·
İşletmelerde
nitelikli elemanın yetersiz oluşu ve birçok işletme sahibinin kendinden daha
bilgili elemanla çalışmaktan rahatsız olması, işletme-içi huzursuzluklara sebep
olabilmektedir.
·
Ayrıca,
işletme sahibinin yerine geçecek kişinin zamanında tespit edilmemesi ve
yeterince yetiştirilmemesi, söz konusu şahsın bazı sebeplerle (ölüm,
ayrılma...) işletmeden ayrılması durumunda, birtakım idari boşlukların
oluşmasına sebep olabilmektedir.
2.2.3.PERSONEL POLİTİKASI İLE İLGİLİ SORUNLAR
Bu alandaki sorunları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
(Bozdoğan, 1994, s.6)
1.
KOBİ’lerin
çoğunda belli bir personel politikası mevcut değildir. Mesleki eğitim ve
geliştirme için herhangi bir plan-program bulunmamaktadır. Personel için belli
bir yükselme planı yoktur ve yetenekli birçok personelin önü kapalıdır.
İşletmelerde teknik konularda ihtisaslaşmaya gereken önem verilmemektedir.
2.
Belli
bazı kriterlerin mevcut olmaması dolayısıyla personel seçiminde amaca uygun
hareket edilmemektedir.
3.
”Nasıl
olsa uygun bir iş buluruz” düşüncesiyle, hatır için işe eleman alınması, birtakım
huzursuzluklara ve sonuçta verimin düşmesine sebep olmaktadır.
4.
Personelin
görev tanımının olmayışı ve karmaşık bir iş yapısının varlığı, ayrı bir
sorundur.
5.
İşletme
içinde bölümler arası rotasyonun olmayışı, personelin daha faal olabileceği
sahanın tespit edilememesine ve önceki maddede de belirtildiği gibi, karmaşık
bir yapının oluşmasına sebep olmaktadır.
6.
Tatmin
edici derecede ücret verilmemesi, başlı başına bir sorun olduğu gibi,
beraberinde birtakım ek sorunlara da yol açmaktadır. Ücret düşüklüğü, yetişmiş
elemanların işletmeden ayrılmasına sebep olmakla birlikte vasıflı yeni
elemanların istihdam edilmesini de engellemektedir. (Müftüoğlu, 1997, s.260)
7.
Üretim
yapan işletmeler açısından dikkate aldığımızda; personelden tasarrufa gidilmesi
gerektiği hallerde personel fazlalığının asıl bölümler yerine üretim
bölümlerinde aranması, üretim açısından sıkıntıların yaşanmasına sebep
olmaktadır.
2.3.HUKUKÎ SORUNLAR
Birçok
ülkede KOBİ’lerle ilgili bir ana kanun bulunmakta ve bu, diğer ilgili kanunlar
için bir çerçeve görevini üstlenmektedir. Yani ana kanuna dayalı olarak
KOBİ’lere götürülen değişik hizmetler, birçok alt kanunla düzenlenmiştir.
Örneğin; Japonya’da “Küçük İşletmeler Ana Kanunu” mevcut olup buna dayalı 28
alt kanun daha yürürlükte bulunmaktadır. Bu ülkede ,örneğin, finans hizmetleri
ile ilgili 14; örgütlenme konusuyla ilgili 10 kanun, düzenlemeler
getirmektedir. Türkiye’de KOBİ’ler için bu yaklaşımda kanunlar mevcut olmayıp,
olanlar da küçük işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Dolayısıyla
KOBİ’lerin birçok hizmetten faydalanması mümkün olmamaktadır. Söz konusu
dezavantajların bir kısmı şöyle sıralanabilir: (Bağrıaçık, 1989, s.146-147)
1.
Çok
Küçük İşletmeler, iflas hükümlerine tâbi değildir. Bu sebeple özel ve ticarî
borçları dolayısıyla, işletmenin tüm mallarına el konulabilir ve konkordato
hakları mevcut değildir.
2.
İş
Kanunu’nda işçilerin alacakları, belli ölçülerde hacizden korunurken; çok küçük
işletmeler bu tür bir korunmaya tâbi değildir.
3.
Türk
Ticaret Kanunu’nun 11/1. maddesi, esnaf ve sanatkârlara ait işyerlerini ticarî
işletme olarak kabul etmemektedir. (MPM, 1987, s.277) Halbuki bu birimler,
Kanun’un aradığı ölçülere (devamlılık, kâra yönelik olma...) uymaktadır.
Ticarî işletme kabul edilmeyince, söz konusu işletmeler;
haksız rekabetten korunma, ithalât-ihracat belgesi, kapasite raporu, unvanın
korunması, markanın tescili gibi hak ve imkânlardan faydalanamamaktadır.
Öte
taraftan, KOBİ’lerle ilgili olarak belirtilebilecek hukukî sorunlardan bir
kısmı da “İhale Mevzuatı” açısından mevcut olanlardır. Bunlar, aşağıda
sıralanmıştır: (Erol, 1996, s.36-42)
1.
KOBİ’ler
ihalelere, ne yazık ki, büyük işletmelerle eşit şartlarda girememektedir. Yani
KOBİ’lerin her ihaleye katılabilmesi, en başta, mevzuat açısından mümkün
değildir. Bu konuda ileri sürülen gerekçe, “malî ve teknik yetersizlik”tir.
2.
Ayrıca,
ihalelerde talep edilen teminatlar, KOBİ’ler için başlı başına bir engel
niteliğindedir. Mevcut malî yapılarıyla her bir KOBİ’nin söz konusu teminatları
sağlaması imkânı yoktur.
2.4.BÜROKRASİDEN KAYNAKLANAN SORUNLAR
Bu başlık
altında iki tür bürokratik soruna dikkat çekeceğiz. İlki, işletmenin
kendilerinden kaynaklanan sorunlardır; diğeri ise işletme dışında karşılaşılan
bürokratik engellerdir.
2.4.1.İŞLETMENİN KENDİ YAPISINDAN KAYNAKLANAN BÜROKRATİK
SORUNLAR
KOBİ’lerde,
genelde, işletme sahibi yani patron ile yönetim işini üstüne alan, aynı
şahıstır. Bundan dolayı yetkiler, genelde tek kişide toplanır. Bu durumda doğal
olarak tüm kararlar bu şahıstan çıkar. Bu yapı, diğer çalışanların yetkili
olmamaları dolayısıyla, risk üstlenmekten kaçınmalarına sebep olmakta ve
herhangi bir duruma müdahalesini engellemektedir. Neticede tek karar merciinin
duruma el atması ve karar vermesi beklenir. Bunun da tabii sonucu, birçok işin
aksaması ve verimliliğin yeterli derecede sağlanamamasıdır.
Ayrıca,
işletmede çalışan bir kısım personel ile işletme sahibi arasında mevcut olan
akrabalık bağı, işletme içinde ast-üst ilişkilerinin bozulmasına,
profesyonelliğin ortadan kalkmasına sebep olur. (Bozdoğan, 1994, s.6)
2.4.2.İŞLETME DIŞINDAKİ BÜROKRATİK SORUNLAR
Bürokratik
sorunlar sadece işletme içinde değil; aynı zamanda işletme ve işletme ile
ilgili kuruluşlar arasında da mevcuttur. İşletme içi sorunların halledilmesi
daha kolaydır; fakat ikinci tip sorunlar çok daha büyük boyutları olduğundan
çözülmeleri de o derecede zordur.
KOBİ’lerle
ilgili kamu kuruluşları arasında tam bir işbirliği ve koordinasyonun
sağlanamaması; kavram kargaşasına, işlerin gerektiğinden fazla sürmesine ve
sonuçta zaman ve para kaybına sebep olmaktadır. (Bağrıaçık, 1989, s.147) Burada
konuyla ilgili olarak yapılmış araştırmalardan yararlanarak sorunun daha iyi
bir şekilde anlaşılmasını sağlamaya çalışacağız.
Tablo 2:KOBİ’lerin
Devlet Daireleriyle İlgili Sorunları (%)
|
KÜÇÜK |
ORTA |
1)Yönetmelik ve benzeri mevzuatın oluşturduğu sorunlar |
24,6 |
21,8 |
2)Devlet üst kademe yöneticilerinin tutum ve davranışları |
7,0 |
10,3 |
3)Devlet üst kademe yöneticilerinin kabiliyet ve bilgi seviyelerinden kaynaklanan sorunlar |
-- |
3,8 |
4)Memurların tutum ve davranışlarından kaynaklanan
sorunlar |
12,3 |
12,8 |
5)Memurların kabiliyet ve bilgi seviyelerinden
kaynaklananlar |
3,5 |
5,1 |
6)Sistemin çok yavaş çalışması |
22,8 |
20,5 |
7)Sistemdeki gereksiz muamelelerin çokluğu |
28,1 |
17,9 |
8)Diğerleri |
1,8 |
7,7 |
Kaynak:Bağrıaçık, 1989, s.148.
İlk
tablomuzdan faydalanarak KOBİ’lerin devlet daireleriyle ilgili bürokratik sorunlarına
değineceğiz. Sorunları, tercih edildikleri oranlara göre küçük ve orta boy
firmalarla ilgili olarak ayrı ayrı sıralayacağız.
a)Küçük İşletmeler
Açısından:
Küçük işletmeler ilk sorun olarak, sistemdeki gereksiz
muamelelerin çokluğunu belirtmiş, ilaveten yönetmelik vb. mevzuatın oluşturduğu
sorunlara dikkat çekmiştir. Sistemin çok yavaş çalışmasını da üçüncü en önemli
sorun olarak belirtmişlerdir.
b)Orta İşletmeler
Açısından:
Yukarıdaki sıralama değişmiş ve yönetmelik vb. mevzuatın
oluşturduğu sorunlar ilk sırayı alırken; sistemin yavaş çalışması ikinci sırada
yer almış ve üçüncü olarak da sistemdeki gereksiz muamelelerin çokluğu
belirtilmiştir.
Burada dikkat edilecek ortak bir nokta mevcuttur. Her ne
kadar sıralama değişse de tercih edilen sorunlar ortaktır. Demek ki en büyük
sıkıntılar bu sorunlardan kaynaklanmaktadır. O halde öncelikle bu sorunların
tasfiyesi yoluna gidilmelidir.
Şimdi de
KOBİ’lerin belediyelerle ilgili sorunlarını gösteren tabloyu sunarak bunları
kısaca yorumlamaya çalışalım.
Tablo 3:KOBİ’lerin
Belediyelerle İlgili Sorunları (%)
|
KÜÇÜK |
ORTA |
1)Yerel yönetim karar ve uygulamalarının oluşturduğu
sorunlar |
24,1 |
37,5 |
2)Yönetmelik ve benzeri mevzuatın oluşturduğu sorunlar |
20,7 |
19,4 |
3)Üst kademe yöneticilerinin tutum ve davranışları |
5,2 |
6,9 |
4)Üst kademe yöneticilerinin kabiliyet ve bilgi
seviyelerinden kaynaklanan
sorunlar |
1,7 |
1,4 |
5)Memurların tutum ve davranışlarından kaynaklanan
sorunlar |
19,0 |
9,7 |
6)Memurların kabiliyet ve bilgi seviyelerinden
kaynaklananlar |
6,9 |
1,4 |
7)Sistemin çok yavaş çalışması |
10,3 |
5,6 |
8)Sistemdeki gereksiz muamelelerin çokluğu |
6,9 |
6,9 |
9)Diğerleri |
5,2 |
11,1 |
Kaynak:Bağrıaçık, 1989, s.148.
a)Küçük İşletmeler
Açısından:
Tercih sırasına göre şu sıralama ortaya çıkmaktadır:
1.
Yerel
yönetim karar ve uygulamalarının oluşturduğu sorunlar,
2.
Yönetmelik
ve benzeri mevzuatın oluşturduğu sorunlar,
3.
Memurların
tutum ve davranışlarından kaynaklanan sorunlar.
b)Orta İşletmeler
Açısından:
1. ve 2. tercihler aynıdır. 3. olarak ise sistemdeki
gereksiz muamelelerin çokluğu belirtilmiştir.
SONUÇ
KOBİ’ler
ekonomimizde, makro göstergeler açısından, büyük paya sahiptir. İşletmelerin tamamına
yakınını oluşturan KOBİ’lerin, istihdamda ve üretimde önemli payları vardır.
Ancak, ihracattaki ve yatırımdaki payları düşük seviyededir. Kredilerden
faydalanma imkânları ise oldukça sınırlıdır. Buradan da açıkça anlaşılmaktadır
ki KOBİ’ler, önemli bazı sorunlarla iç içedir.
KOBİ’ler,
belirgin alt yapı sorunlarına sahiptir. Bu çerçevede, başta fizibilite etüdü
hazırlama noktasında eksiklikleri vardır. Konu ile ilgili ciddi bir yaklaşım
içerisinde olmadıkları belirtilebilir. Ayrıca sanayi siteleri konusunda da bazı
sorunları mevcuttur.
Bu
kuruluşların, insan kaynakları açısından karşılaştıkları bazı sorunları da
mevcuttur. KOBİ’ler, eğitim faaliyetine yeterli önemi vermemekte; sağlam bir
yönetim stratejisi izlememekte ve personel konusunda uygun bir politikaya sahip
bulunmamaktadır.
Sağlam bir
hukukî temele sahip olmayan kuruluşlardan büyük başarıların beklenmesi doğru
değildir. Türkiye’de KOBİ’ler, hukukî açıdan da sorunludur. Birçok ülkede
KOBİ’lerle ilgili bir ana kanun bulunmakta ve bu, diğer ilgili kanunlar için
bir çerçeve görevini üstlenmektedir. Örneğin; Japonya’da “Küçük İşletmeler Ana
Kanunu” mevcut olup buna dayalı 28 alt kanun daha yürürlükte bulunmaktadır.
Ancak, ülkemiz KOBİ’lerinin, uygun bir kanunî zemini mevcut değildir.
Gerek
kuruluş sırasında gerekse faaliyetleri süresince karşılaşılan temel sorunlardan
bir diğeri, bürokratik niteliklidir. Bu sorunlar, işletmenin hem kendinden hem
de kendi dışından kaynaklanmaktadır.
Toplam
işletmeler içinde çok yüksek bir paya sahip olan KOBİ’ler, karşılaştıkları
sorunlar dolayısıyla, atılımı yapma konusunda kendilerinden beklenen
performansı sergileyememektedir. O halde söz konusu kuruluşların önündeki
engeller kaldırılmalı ve böylece kendilerinden ümit edilen performansı
sergilemelerine yönelik ortam hazırlanmalıdır.
KAYNAKLAR
*
AESOB. (1996), “Küçük Sanayi Sitelerine Yönelik Devlet Politikaları ve
Alternatif Yaklaşımlar”, Küçük İşletme,
AESOB Yayını, Haziran, Yıl:2, Sayı:6.
*
Bağrıaçık, Atilla. (1989), Dışa Açılma
Sürecinde Küçük ve Orta Boy Firmalar (Dünyada ve Türkiye’de), İstanbul,
Edebiyat Fakültesi Basımevi.
*
Bozdoğan, Aydın. (1994), “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Sorunları”, Dünya, 23.12.1994.
*
Ekinci, Mehmet Behzat. (2003), Türkiye’de
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ) Kurumsal Gelişimi ve Finansal
Sorunları, İstanbul, Askon.
*
Erol, Kemal. (1996), “Türk İhale Mevzuatına KOBİ’ler Açısından Eleştirel Bir
Bakış”, Küçük İşletme, AESOB Yayını,
Temmuz, Yıl:2, Sayı:7.
*
Fişek, Gürhan. (1996), “Küçük Sanayi Sitelerinde İşçi Sağlığı, İş Güvenliği Düş
mü? Boş Bir Hayal mi?”, Küçük İşletme,
AESOB Yayını, Temmuz, Yıl:2, Sayı:7.
*
MPM. (1987), Küçük ve Orta Boy Sanayi
Teşebbüslerinin Sorunları, Çözüm Yolları ve Geliştirilmesi Semineri,
Ankara, MPM Yayınları, No:358.
*
Müftüoğlu, Tamer. (1997), Türkiye’de
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler: Sorunlar-Öneriler, Ankara, EGS Yayınları,
No:1.
*
Seyidoğlu, Halil. (1992), Ekonomik
Terimler-Ansiklopedik Sözlük, Ankara, Güzem Yayınları.
*
DPT, Uzun Vadeli Strateji ve 8.BYKP
“2001-2005” , www.dpt.gov.tr, 2000.