KOBİ’LERİN TİCARÎ
SORUNLARI; İÇ VE DIŞ TİCARETTE KARŞILAŞILAN SORUNLAR
İÇİNDEKİLER:
1. İÇ TİCARETLE İLGİLİ SORUNLAR
1.1. KAYNAKLARIN İÇ PİYASADAN TEMİNİNDE KARŞILAŞILAN
SORUNLAR
1.2. PAZARLAMADA VE SATIŞTA KARŞILAŞILAN SORUNLAR
2. DIŞ TİCARETLE İLGİLİ SORUNLAR
2.1. KAYNAKLARIN DIŞ PİYASADAN TEMİNİNDE KARŞILAŞILAN
SORUNLAR
2.2. DIŞ TALEBİ KARŞILAMADA ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR
SONUÇ
Türkiye
KOBİ’leri, ekonomide sahip oldukları öneme karşılık ciddi sorunlarla karşı
karşıya bulunmaktadır ve bu sorunlar çok yönlü bir nitelik arz etmektedir.
Ticari nitelikli sorunları da bunlardan bir kısmını oluşturmaktadır.
Bu yazıda,
KOBİ’lerin ticari hayatla ilgili sıkıntıları, iç ve dış nitelikli olmak üzere
ikili sınıflama dahilinde incelenecektir.
1. İÇ TİCARETLE İLGİLİ SORUNLAR
KOBİ’lerin
yurtiçindeki ticari faaliyetleri esnasında karşılaştıkları sorunlarını, üretim
öncesi ve sonrası aşamaları dikkate alarak açıklamaya çalışacağız.
1.1. KAYNAKLARIN İÇ
PİYASADAN TEMİNİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR
Bu alandaki sorunları maddeler halinde sıralamaya
çalışacağız:
a) Genel olarak
KOBİ’lerin satın alma bölümlerinde yeterli kalifiye elemanlarının olmayışı,
kalitesi düşük ve pahalı hammadde-malzeme alımına yol açmaktadır. Bunda,
yeterli piyasa araştırması yapılmamasının da önemli rolü vardır. Ayrıca, bunu
diğer bir sebebi de alımların genelde plansız ve programsız yapılmasıdır. Durum
böyle iken; zamanında yapılmayan alımlarda âciliyet söz konusu olunca fiyat,
kalite ve miktar dikkate alınmayabilmektedir.[1]
b) KOBİ’ler,
üretimleri için gerekli olan girdiyi özel sektörden, KİT’lerden ve yurtdışından
temin etmektedir. Döviz kurlarındaki artışlar nedeniyle ithalâtın
pahalılaşması, KİT zamları ve buna bağlı olarak girdi arzında bulunan özel
sektör firmalarının yaptıkları zamlar, KOBİ’leri zor durumda bırakmaktadır.
Küçük meblağlarda mal alımı yapan ve her seferinde daha pahalıya almakla
birlikte, bunu maliyetlere düzenli bir şekilde yansıtamayan KOBİ’lerin kâr
oranları düşme eğilimi içinde olmaktadır. Bunun sonucu, maliyetlerdeki
artıştır.[2]
c) KOBİ’ler,
üretimlerinin düşük miktarda olması dolayısıyla hammadde ve ara malı
piyasalarında fiyatlar ve diğer alım şartları üzerinde kendi lehlerine etkide
bulunamamaktadır ve söz konusu girdileri yüksek fiyatla almak durumunda
kalmaktadır.[3]
d) Temel hammadde ve
ara malları tedarikinde karşılaşılan sorunlardan bir diğeri de önceki
maddelerle ilgili olarak; istenilen nitelik, nicelik, zaman ve maliyette mal
temin etmenin güçlüğüdür. Söz konusu ürünlerin büyük oranda PETKİM, SEKA gibi
İDT’lerden sağlanmasında birtakım sorunlarla karşılaşılmaktadır. Maliyetlerdeki
artışlar, teslim tarihi ile ilgili sınırlamalar, asgari satın alma miktarları,
işletmeler için sıkıntılara sebep olur.[4]
e) Hammaddelerin
zamanında alınamaması, istenilen malın zamanında sağlanamaması demektir. Bu
durum, işletmeleri hammadde stokuna yöneltmekte ve neticesi, kaynakların israfı
olarak ortaya çıkmaktadır.[5]
1.2. PAZARLAMADA VE
SATIŞTA KARŞILAŞILAN SORUNLAR
Türkiye’de
KOBİ’lerin çoğunda belli bir pazarlama stratejisi olduğunu söylemek zordur.
Hatta kavram olarak “pazarlama” ve “satış” bile ya birbiriyle karıştırılmakta;
ya de ikisinin de aynı faaliyetler olduğu düşünülmektedir. Bu konu ile ilgili
eksiklikleri şu şekilde sıralayabiliriz:[6]
a) KOBİ’lerde pazar
oluşturma ile ilgili ciddi organizasyonlar mevcut değildir. Hedef pazarların
araştırılması, bulunması ve değerlendirilmesinde birtakım eksiklikleri vardır.
b) Nitelikli
pazarlama elemanları istihdam edilememektedir. Bu, mali sebeplere bağlanabilir.
c) Satış, geliştirme,
reklam ve tutundurma çabalarının araştırılması ve planlamasında aksaklıklar
mevcuttur.
d) Fiyat tespitinde
birtakım zorluklarla karşılaşılmaktadır:
Önceki konuda belirttiğimiz gibi maliyetlerdeki artışlar ve
bunun düzenli bir şekilde fiyatlara yansıtılamaması, KOBİ’lerin kâr
edememelerine ya da bunun düşük olarak gerçekleşmesine sebep olmaktadır.[7]
e) Müşteri
belirlemede stratejik hatalar yapılmaktadır:
Sipariş almak için, daha doğrusu, mal-hizmet pazarlama ve
satışı için müşterinin gelmesinin beklenmesi, bir hatadır. Belki bu, tüm
işletmelerin kabul etmeyeceği bir stratejidir. Ancak modern anlayışa göre
bizzat müşteriye veya onların faaliyette bulunduğu piyasalara gidilmesi, söz
konusu stratejide başarılı olabilmek için temel şartlardandır.[8]
2. DIŞ TİCARETLE İLGİLİ SORUNLAR
İthalât ve İhracat kalemlerinden
oluşan dış ticaret işlemlerini bu iki faaliyet çerçevesinde dikkate alacak ve
karşılaşılan sorunları tespit etmeye çalışacağız.
2.1. KAYNAKLARIN DIŞ
PİYASADAN TEMİNİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR
Türkiye’de
mevzuat gereği, vergi dairesi mükellefi olan herkes ithalât yapabilmektedir. Gelişmekte
olan bir ülke oluşumuz, sanayileşme çabaları içinde olmamız ve buna ilaveten
lüks tüketim alışkanlığımız dolayısıyla ülkemizde büyük meblağlarda ithalât
işlemleri gerçekleştirilmektedir. İhracatın ithalâtı karşılama oranı da
ortalama %50 civarındadır. Yani biz toplum olarak, üretmeden tüketme
alışkanlığını ciddi bir şekilde edinmiş durumdayız. Eğer bir ekonomide yapılan
ithalât kombinasyonunda esas ağırlığı üretim faktörleri oluşturuyorsa; söz
konusu ekonomi için olumlu bir durumun mevcudiyetinden bahsedilebilir. Aksi
halde bundan bahsetme imkânı olmayacaktır. Ülkemizde bu bileşim, dönemler
itibariyle meydana gelen konjonktürel dalgalanmalara göre lehte veya aleyhte
bir görünüm arz edebilmektedir. Meseleyi bu çerçevede değerlendirerek,
KOBİ’lerle ilgili ithalât sorunlarına geçebiliriz:
a) Bir sonraki
bölümde daha geniş bahsedecek olmakla birlikte burada da kısaca şu sorunu
belirtebiliriz. İthalât işlemi, belli bir maliyeti beraberinde getirdiğinden
bunu gerçekleştirmek, her firma için mümkün olmamaktadır. Söz konusu
olumsuzluğun teşvik vb. desteklerle giderilebilmesi mümkün olmakla birlikte
bunlardan her KOBİ istifade edememektedir.
b) Bu konudaki en
büyük eksikliklerden biri de KOBİ’lerin genelinde dış ticaret işlemlerini takip
edecek bir departmanın olmayışıdır. Dolayısıyla, söz konusu işlemlerin takibi
amatör bir şekilde gerçekleştirilmektedir.
c) Yukarıdaki
maddeyle bağlantılı olarak, şunu söyleyebiliriz: KOBİ’lerin ithalât yapacakları
firmalarla tam bir iletişim içerisinde olamayışı -bu; dil problemleri, konu ile
ilgili bilgi eksikliği vb. sebeplerden kaynaklanmaktadır.- işlemin
başlangıcından sonuçlanmasına kadar mütemadiyen sıkıntılarla karşı karşıya
kalmalarına sebep olmaktadır.
d) Firmaların
derinlemesine pazar araştırması yapmayışı, fakat rastgele elde edilmiş
bilgilerden hareketle ithalât işlemlerinde bulunması, istediği nitelikte mal
bulamayışına, bulsa da işlemi yüksek maliyetle gerçekleştirmesine sebep
olmaktadır.
2.2. DIŞ TALEBİ
KARŞILAMADA ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR
KOBİ’lerin ihracat işlemleri ile ilgili olarak karşı karşıya
bulundukları sorunlar şöyle sıralanabilir:
a) Üründen
kaynaklanan sorunlar:
Çoğu firma, kalite faaliyetini
sadece malın nihaî safhası ile ilgili olarak görmektedir. Halbuki modern
anlayışa göre kalite faaliyeti; malın üretimi için girdi temininden başlayıp,
ürün haline getirilmesi, etiketlenmesi, ambalajlanması ve tüketiciye
ulaştırılmasına kadar olan süreci içerir.[9]
Maalesef yurtdışında, bu
yönde aleyhte bir imaj mevcuttur ve bu, tamamiyle kalite anlayışından
kaynaklanan bir olumsuzluktur.[10]
b) Fiyatlarla
ilgili sorunlar:
Girdilerin yüksek maliyetle temini ve dolayısıyla bunun,
malın fiyatının yüksek bir şekilde tespitine sebep oluşu, ihracatı olumsuz
etkileyen bir faktördür. Bu da rekabet gücünü azaltmaktadır. Rekabet gücünü
olumsuz yönde etkileyen diğer faktörler ise; rakiplerin tanınmaması, dış
pazarların tanınmaması ve hatalı pazarlama stratejilerinin izlenmesidir.[11]
c) Dağıtım sorunları:
Girdi teminindeki gecikmeler ve buna ilaveten düzenli bir
üretim planının olmayışı, dağıtımla ilgili sorunların ortaya çıkışındaki en
önemli faktörlerdir. Bu olumsuzluklar dolayısıyla zamanında teslimat
yapılamamakta ve işlemlerde devamlılık sağlanamamaktadır.[12]
d) Tanıtım:
KOBİ’lerde tanıtım faaliyetleri oldukça zayıftır. Çünkü
KOBİ’lerin, bu faaliyetin; reklam, fuar ve sergilere katılma, alıcılarla
karşılıklı ve/veya yüz yüze görüşme gibi temel unsurları hakkında en başta,
esaslı bilgileri mevcut değildir. Ayrıca; ilgisizlik, söz konusu unsurların
öneminin yeterince kavranamamış olması ve maliyet artırıcı etkilerinin olması
dolayısıyla tanıtım faaliyeti, KOBİ’lerin gündemine ciddi bir şekilde
girememektedir.[13]
e) İhracatın
finansmanı:
Finansman, başlı başına bir konu olarak karşımıza
çıkmaktadır. Her KOBİ’nin ihracat kredilerinden istifade edememesi, ihraç
bedellerinin tahsilindeki zorluklar, bu çerçevede ortaya çıkan sorunlardır.[14]
f) İhracat
elemanları:
İthalât konusunda da belirttiğimiz gibi, birçok KOBİ’de dış
ticaret departmanının bulunmayışı, işlemlerin takibinde sorunlarla
karşılaşılmasına sebep olmaktadır.
g) İhracat
mevzuatı:
Mevzuatta zaman zaman meydana gelen değişmelerin takip
edilememesi ve bundan dolayı gerçekleştirilen aykırı işlemler, KOBİ’leri zor
durumda bırakmaktadır.[15]
h) Diğer sorunlar:
KOBİ sorunlarından bir diğeri de tarife dışı engellerden
oluşmaktadır. Kotalar, standartlar ve sağlık şartları gibi sınırlamalar ihracat
işlemini güçleştiren engeller olarak ortaya çıkmaktadır.[16]
Belki bu konuda sorunları ortadan kaldırma yönünde adım atılması imkânı mevcut
olmayabilir ama bu olumsuzlukların, ihracat işlemlerinde ciddi birer engel
olarak ortaya çıktığı, asla hatırdan çıkarılmaması gereken gerçeklerdendir.
SONUÇ
KOBİ’lerin
iç ticaretle ilgili sorunları, iki ana başlık altında toplanabilmektedir.
Bunlar; “kaynakların iç piyasadan temininde” ve “pazarlama ve satışta”
karşılaşılan sorunlardır. Dış ticaretle ilgili sorunları da, aynı şekilde, iki
ana başlıkta toplanabilir. Bunlar da “kaynakların dış piyasadan temininde” ve
“dış talebi karşılamada” ortaya çıkan sorunlardır.
Ülkemizde,
dış ticaret alanında olumlu gelişmeler görülmektedir. Özellikle ihracat
alanında belirgin başarılar kaydedilmektedir. 2002 yılında hedeflenen 32 milyar
$’lık yıl sonu ihracat meblağına ulaşılmıştır. 2004 yılı ihracat hedefinin ise
50 milyar $ olduğu ifade edilmektedir. Bu meblağa da ulaşılmaması için hiçbir
sebep yoktur. Ancak, bunun için ihracatla ilgili bir “seferberlik” harekatının
başlatılması gerekmektedir.
KOBİ’lere
de bu çerçevede önemli görevler düşmektedir. Bununla beraber, karşı karşıya
bulundukları sorunlar bu alanda ciddi başarılar elde etmelerini
engellemektedir. Onun için en başta bu sorunlarının giderilmesi gerekmektedir.
Öncelikle KOBİ’ler, kendilerinden kaynaklanan sorunları ortadan kaldırmalıdır.
Müteakiben yetkililerce, başta yurtdışı pazarlama kolaylıkları olmak üzere
uygun desteklerin sağlanması gerekmektedir. Söz konusu sorunların giderilmesi
ve uygun ortamın sağlanması durumunda arzu edilen ticari hedeflere ulaşılması
mümkün olacaktır.
* Mehmet Behzat Ekinci,
İstanbul-İktisat-Doktora.
**
Askon Bülten, “KOBİ’lerin Ticarî Sorunları; İç ve Dış Ticarette Karşılaşılan Sorunlar”, Ocak-Mart 2003,
ss.26-28.
[1] Aydın Bozdoğan, “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin
Sorunları”, Dünya, 23.12.1994, s.6.
[2] Atilla Bağrıaçık, Dışa Açılma Sürecinde Küçük ve Orta Boy Firmalar (Dünyada ve
Türkiye’de), İstanbul, Edebiyat Fakültesi Basımevi, 1989, s.123.
[3] Bağrıaçık, a.g.e.,
s.123.
[4] Mete Oktav, Günal Önce, Alican Kavas, Mustafa
Tanyeri, Orta ve Küçük Ölçekli
İşletmelerde İhracata Yönelik Pazarlama Sorunları ve Çözüm Önerileri, TOBB
Yayını, Ankara, 1990, s.25.
[5] Oktav, Önce, Kavas, Tanyeri, a.g.e., s.26.
[6] Oktav, Önce, Kavas, Tanyeri, a.g.e., s.93-94.
[7] Bağrıaçık, a.g.e.,
s.23.
[8] Bağrıaçık, a.g.e.,
s.22.
[9] Bağrıaçık, a.g.e.,
s.155.
[10] Haldun Aydıngün, Ne Mutlu İhracatçıyım Diyene, Yayınevi Yayıncılık, İstanbul, 1995,
s.169.
[11] Oktav, Önce, Kavas, Tanyeri, a.g.e., s.30.
[12] Oktav, Önce, Kavas, Tanyeri, a.g.e., s.99.
[13] Oktav, Önce, Kavas, Tanyeri, a.g.e., s.99.
[14] F. Asuman Yalçın, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin
İhracatında Örgütsel Yapının Rolü (Güney Kore Modeli ve Türkiye Üzerine Bir
Uyarlama), Doktora Tezi, Marmara
Üniv., Sos. Bil. Enst., İstanbul, 1986, s.23.
[15] Oktav, Önce, Kavas, Tanyeri, a.g.e., s.100.