AKADEM<İ>KTİSAT

 

 

TÜRKİYE’DE KOBİ’LERE SAĞLANAN TEŞVİKLER VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

 

 

 

İÇİNDEKİLER:

 

1.YATIRIM TEŞVİKLERİ

 

2.İHRACAT TEŞVİKLERİ

 

3.DİĞER DESTEKLER

 

4.KOBİ’LERİN TEŞVİKLERLE İLGİLİ KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR

 

 

 

            Türkiye’de KOBİ’lerin ciddi manada finansal sorunlarla karşı karşıya olduğu, bir gerçektir. Dolayısıyla, söz konusu sorunların hafifletilmesi de kaçınılmaz olmaktadır. Bu amaçla kamu kesimi tarafından birtakım teşvikler ve destekleme programları ile bu yönde çalışmalar yapılmaktadır. Bunların niteliği ve niceliği, zamana ve şartlara bağlı olarak değişikliklere uğramaktadır.

 

            Tarihi süreç açısından dikkate aldığımızda Türkiye’de ilk teşvik uygulamasının 01.01.1913 tarihli “Teşvik-i Sanayi Kanun-u Muvakkatı” ile başladığını görmekteyiz. Cumhuriyet döneminde de konuya 1923 yılında İzmir’de yapılan İktisat Kongresi’nde değinilmiştir. Kongre’de; tarım, sanayi, ticaret ve el emeğinin teşviki konularında önemli kararlar alınmıştır.[1] Bu tarihten itibaren günümüze kadar muhtelif zamanlarda teşvik kararları alınmıştır. Fakat söz konusu teşviklerin yeterli olmadığı, daha doğrusu KOBİ’lerin bunlardan yeterince istifade edemediği görülmektedir.

 

            Türkiye’nin GATT/WTO (General Agreement on Trade and Tariffs:Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması / World Trade Organization:Dünya Ticaret Örgütü) anlaşmalarını imzalaması dolayısıyla doğrudan parasal teşviklerde bulunması konusunda limitler getirilmiştir.[2] Bu anlaşmalarla, uluslararası alanda serbest ticaretin önündeki engeller ile haksız rekabete yol açan teşviklerin ve sübvansiyonların kaldırılması sürecine paralel olarak, Türkiye’de de ihracata yönelik nakdî destekler giderek azaltılmış ve nihayet Gümrük Birliği’nin başlangıcı itibariyle parasal destekler, uygulamadan kaldırılmıştır.[3] Her ne kadar KOBİ’ler önemlerinden dolayı belli bir süre bu eğilimin dışında tutulmuşlarsa da bu işletmelere yönelik teşviklerin de tedricen yasaklanması söz konusudur. Bundan dolayı, teşvik sistemimizin işletmelerimize dolaylı olarak destek verecek şekilde düzenlemesi gerekmektedir.[4]

 

            AB’de ağırlıklı olarak KOBİ’lere yönelik 1200 dolayında gizli ve açık teşvikin mevcudiyetinden bahsedilmekte ve bunların parasal maliyetinin 100 milyar Euro civarında olduğu ifade edilmektedir. Bununla beraber, söz konusu teşviklerin hiçbiri de GATT/WTO kurallarına ve AB anlaşmalarına aykırı olarak değerlendirilmemektedir.[5] Ülkemizde ise verilen teşvikler oldukça basit mekanizmalarla uygulanmaktadır.

Bunlar, yıllık programların uygulanması doğrultusunda:

·         “Yatırımların ve Döviz Kazandırıcı Hizmetlerin Teşviki ve Yönlendirilmesi”,

·         “İhracatı ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri Teşvik”,

·         “Yabancı Sermayeyi Teşvik”,

·         “Turizmi Teşvik” vb. adlar altında düzenlenmektedir.

Yukarıda bahsettiğimiz sınırlamaların getirilmesi de işte bu şekildeki açık teşvik uygulamaları dolayısıyladır. Ülkemizde, AB’de veya ABD’de olduğu gibi gizli teşvik mekanizmalarına fazla rastlamak mümkün olmamaktadır.[6] Bu durumda yapılması gereken, söz konusu ülkelerde yapıldığı gibi gizli teşvik sayısını açık teşvikler aleyhine artırmak olmalıdır.

 

            Takip eden konularda teşvik konusunu yatırım, ihracat ve diğer destekler olmak üzere üç kısımda inceleyecek; sonra da bunlarla ilgili genel sorunlara değineceğiz. Şunun da belirtilmesinde fayda var. Konularımızda teşvik tedbirleri ile ilgili detaylara girmeyeceğiz. Çünkü Türkiye’de kısa periyotlarla ve düzensiz bir şekilde değişiklikler olmaktadır. -Zaten son konuda bunu da bir sorun olarak ele alacağız.- Dolayısıyla burada, sağlanan genel teşviklere değineceğiz.

 

 

 

1.YATIRIM TEŞVİKLERİ

            Yatırım teşvikleri, yatırım yapan müteşebbislere sağlanan birtakım avantajları ifade eder. Söz konusu avantajlardan yararlanabilmek için “Yatırım Teşvik Belgesi”ne sahip olmak gerekir. Bu belge, Hazine Müsteşarlığı tarafından verilmektedir. Bu belgenin tanımını aşağıya alacak ve KOBİ’lere bu kapsamda hangi teşviklerin uygulandığını belirtmeye çalışacağız.[7]

Yatırım Teşvik Belgesi, yatırımla ilgili özellikleri içeren, bu özelliklere ve tespit edilen şartlara uygun olarak gerçekleştirilmesi durumunda üzerinde yazılı olan teşviklerden faydalanma imkânı sağlayan, kalkınma planı ile uyumlu ve ülke ekonomisi için faydalı olduğu, Müsteşarlık tarafından kabul edilen yatırımları desteklemek amacıyla yatırımcılara verilen bir belgedir.

 

Bu kapsamda sağlanan teşvikler şunlardır:[8]

a)Fon Kaynaklı Kredi:

Yatırımları ve Döviz Kazandırıcı Hizmetleri Teşvik Fonu’ndan sağlanan bu kredi sadece makine ve teçhizat ile ham madde (enerji temini hariç) alımlarına yönelik olarak kullandırılmaktadır. Ödeme, fatura karşılığında satıcı firmaya yapılır. Alıcı firma belli bir ödeme planı çerçevesinde düşük oranlı faizle geri ödeme yapar.

 

b)Damga Vergisi ve Harç İstisnası:

Bu istisna; şirket kuruluşu, sermaye artırımı, gayri menkullerin ve irtifak haklarının aynî sermaye olarak konulması halinde bunların şirket adına tapuya tescili işlemleri ve bunlarla ilgili olarak düzenlenen (kredi sözleşmesi, ipotek tesisi vb.) belgelerde geçerlidir.

 

c)KKDF (Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu) İstisnası:

Belge kapsamında yapılacak kredili ithalât ile kullandırılacak kredilerde KKDF kesintisi yapılmamaktadır.

 

d)Yerli Makine ve Teçhizatta KDV Desteği:

Satın alınan her türlü yeni yerli makinenin ve teçhizatın KDV’sinden muaf olunmaktadır.

 

e)Gümrük Vergisi ve Fon Muafiyeti:

Yapılan ithalât işlemlerinde gümrük vergisi muafiyeti ve ithalde alınan fon muafiyeti söz konusudur.

 

f)Yatırım İndirimi:

Yapılan yatırım tutarının bir kısmının vergi dışı bırakılması şeklindeki bu uygulama, bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine tatbik edilmektedir.

 

g)Finansman Fonu Desteği:

Bu fon, bir muafiyet veya istisna uygulaması olmayıp; vergi ertelemesine yönelik bir düzenlemedir ve yatırım indiriminden faydalanan yatırımların finansmanında kullanılmaktadır.

 

Uygulama şu şekildedir:

Hesap dönemini kârlı kapatan işletmeler, kurumlar vergisi matrahının %25’ini (yapılacak yatırım tutarını geçmemek üzere) Merkez Bankası nezdindeki Finansman Fonu’na (her an paraya çevrilebilir devlet tahvili hesabına) yatırmakta ve yıl içinde fiilen yapılan yatırım tutarını aşmamak üzere Hazine Müsteşarlığı’nca verilen çekiş müsaadelerine istinaden hesaptan faydalanmaktadır. Bu yolla yatırımlara finansman kolaylığı sağlanmaktadır.

 

h)İthal Makinede ve Teçhizatta KDV Ertelemesi:

Bu, yatırım mallarının ithalinde ödenmesi gereken KDV’nin, fiilen indirilmesinin mümkün olacağı tarihe kadar ertelenmesi kolaylığıdır.

 

ı)Finansal Kiralama Desteği:

Finansal kiralama yoluyla makinenin ve teçhizatın kısmen veya tamamen finanse edilmesidir.

 

j)Bina İnşaat Harcı İstisnası:

Hastahane, prevantoryum, sanatoryum, dispanser vb. sağlık kuruluşları; her türlü fabrika, değirmen, sınai nitelikteki imalâthaneler ve tersaneler, organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinde yapılan her türlü bina inşaatı; Turizm Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığı’nca desteklenmesi karara bağlanmış otel, motel vb. turistik tesisler; belediyeler tarafından uygulanan “Bina İnşaat Harcı”ndan müstesnadır. Söz konusu istisna için ayrıca teşvik belgesinin alınmasına gerek yoktur.

 

k)KÖY(Kalkınmada Öncelikli Yöreler)lerdeki Yatırımlarda Vergi, Resim ve Harçlarla İlgili İstisna ve Muafiyetler:

KÖY’lerde yapılacak yatırımlar için arazi veya arsa tedariki işlemleri ile sermaye şirketlerinin (ve diğer bazı kuruluşların) bu yörelerde yapacakları devletçe teşviki öngörülen yatırımlar dolayısıyla bina iktisap ve inşa etmeleri ve bunların devirleri ile bunlar dışında kalan bazı sosyal amaçlı arazi veya arsa tedariki işlemlerinde doğan damga vergisi, emlak vergisi, harçlar, resimler, belediyelerce alınan vergi ve harçlar ile diğer bazı vergilerle ilgili istisna ve muafiyetlerdir.

 

 

 

2.İHRACAT TEŞVİKLERİ

            İhracat teşvikleri de ihracat ve ihraç şartıyla ithalât faaliyetlerinde bulunan firmalara tanınan birtakım istisnaları ve muafiyetleri içerir. Söz konusu teşviklerden faydalanabilmek için “İhracat Teşvik Belgesi” veya diğer adıyla “Dahilde İşleme İzin Belgesi” almak gerekmektedir. Bu belge Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından verilmektedir. Geçerlilik süresi 12 ay olan bu belge, talep edilmesi halinde belli şartlar altında 24 aya kadar süre uzatım imkânına sahiptir.

 

Firmaların bu belge kapsamında istifade edebilecekleri istisnaları ve muafiyetleri şu şekilde sıralayabiliriz:[9]

a)Üçüncü ülkelerden yapılan ithalât işlemlerinde Gümrük Vergisi, KDV ve diğer vergilerden muafiyet.

 

b)AB ülkelerinden yapılan ithalâtta KDV ve diğer vergilerden muafiyet. Aramızdaki GB Anlaşması dolayısıyla Gümrük Vergisi birçok kalem için yoktur.

 

c)KKDF ile ilgili muafiyetler. Bu çerçevede Kabul Kredili, Mal Mukabili (Açık Hesap) ve Vadeli Akreditifli Ödeme şekillerine göre yapılan ithalâtlarda (KKDF oranında zaman zaman değişiklikler olabilmektedir. Mesela, 01.01.1999 dönemi öncesinde %6 olan bu oran, söz konusu tarih itibariyle %3 olarak uygulanmaya başlanmıştır.) bu fondan muafiyet durumu söz konusudur.

 

f)Serbest bölgeler üzerinden, ithalât yolu ile tedarik etmek suretiyle Türkiye menşeli girdilerde KDV muafiyeti.

 

g)İhracat Sayılan Satışlar ve Teslimlerle ilgili olarak Gümrük Vergisi Muafiyetli İthalât imkânı mevcuttur. Burada İhracat Sayılan Satışlardan ve Teslimler’den bahsetmemiz gerekir. Bilindiği gibi, bazı üretimlerin ve satışların ekonomi için döviz tasarrufu sağlama etkisi vardır. Mesela; normal şartlarda ithal edilebilecek bir makine veya teçhizat, yurt içinde üretilebilir ve piyasaya sürülebilirse; bu işlemden belli oranda döviz tasarrufu sağlanacağı muhakkaktır. İşte bu kapsamda, söz konusu malların üretimi için gerekli olan üçüncü ülke menşeli girdilerin belirli oranları aşmamak şartı ile gümrük vergisinden ve benzeri vergilerden muaf olarak ithal edilebilmesi imkânı mevcuttur.

 

h)Eşdeğer Eşya Kullanımı imkânına sahip olunabilmektedir. Bu sistem de şöyle çalışmaktadır: Türkiye’de serbest dolaşımda bulunan ham maddeleri kullanarak üretim yapan ve ürettiği ürünleri üçüncü ülkelere ihraç eden imalâtçı ihracatçı firmalar, bu tür ihraç işlemlerini belgelemek şartıyla ihraç edilen ürünlerin üretiminde kullanılan girdilerin eşdeğeri olan üçüncü ülke menşeli girdileri, Gümrük Vergisi muafiyetli olarak ithal edebilmektedir.

 

ı)Diğer vergi, resim ve harç istisnalarını da şöyle sıralayabiliriz. Bu belgeye sahip olan firmalar, ithalât işlemleriyle ilgili doğan Damga Vergisi, BSMV gibi vergilerden muafiyet hakkını elde etmektedir.

 

 

 

3.DİĞER DESTEKLER

            GATT ve GB sonrasında doğrudan parasal teşviklere getirilen sınırlamalar, birtakım dolaylı destek türlerine ağırlık verilmesine sebep olmuştur.

 

Türkiye’de, KOBİ’lere yatırım ve ihracat teşvikleri dışında sağlanan diğer destekler şunlardır:[10]

a)Ar-Ge Destekleme Sistemleri:

Bu kapsamda, söz konusu faaliyetlerde bulunan firmalara proje bazında finansal destek sağlanmaktadır. Ayrıca, ürün geliştirme ve stratejik odak konuları projelerine de Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu(DFİF)’ndan sermaye desteği verilmektedir.

 

b)Çevre Maliyetlerinin Desteklenmesi:

Uluslararası mevzuata uygun “çevre standartlarına uygunluk belgesi ve logosu” almak için yapılan harcamalar ve hassas eko-sistemlerin bulunduğu bölgelerde atık kontrolüne yönelik kamu yönetimindeki ortak tesislerden faydalanan işletmelerin bu tesislerden istifadesiyle ilgili olarak belgelendirilmiş harcamalarının belli bir kısmı bu kapsamda karşılanır.

 

c)Pazar Araştırması Desteği:

Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından tespit edilen hedef pazarlara yönelik pazar araştırması yapan KOBİ’lerin ve bunların bir araya gelerek oluşturduğu SDTŞ(Sektörel Dış Ticaret Şirketi)’lerin yapmış olduğu harcamalar belli oranda karşılanmaktadır.

 

d)Yurt Dışı Ofis-Mağaza İşletme ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi:

Türkiye dışında mevcut veya açılacak ofislerin ve mağazaların kuruluş, işletme ve tanıtım giderlerinin belirli bir kısmı finanse edilmektedir.

 

e)Yurt Dışında Düzenlenen Fuarlara ve Sergilere Katılımın Desteklenmesi:

Söz konusu fuarlara ve sergilere katılan firmaların yapmış olduğu masraflar kısmen karşılanmaktadır.

 

f)Uluslararası Nitelikteki Yurt İçi İhtisas Fuarlarının Desteklenmesi:

Türkiye’de, uluslararası nitelikte fuar düzenleyen yerli organizatörlerin fuar öncesi ve sonrası faaliyetleri ile ilgili harcamalarının belirli kısmı finanse edilmektedir.

 

 

 

4.KOBİ’LERİN TEŞVİKLERLE İLGİLİ KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR

            Burada belirtilmesi gereken ilk ve en önemli sorun, teşvik mevzuatının karmaşıklığı, anlaşılmazlığı ve çok sık değişiklikler yapılmasıdır. Yatırımcılar, aldıkları teşviklere göre belli bir program ve plan dahilinde yatırımlarını şekillendirmektedir. Ancak sık aralıklarla yapılan değişiklikler, çoğu kez yatırımcının izlediği stratejiyi ve elde ettiği avantajları yok etmektedir. Ayrıca, mevzuatın karmaşıklığı, yatırımcıların bu mevzuattan tam manasıyla faydalanmasını engellemektedir. Burada hemen sorulması gereken şudur:[11]

“Acaba KOBİ’lerin kaç tanesinde teşvik mevzuatının son şekli mevcuttur ve eğer varsa kaçı bu mevzuatı çözebilmekte ve kullanabilmektedir?

 

            Teşvik belgesi alabilmek için hazırlanması gereken belgeler ve bürokratik işlemler de bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Toplam sabit yatırım tutarı 5 milyarın altında olan küçük yatırımlar için “Teşvik Formu” düzenlenmesi yeterli iken; 5 milyarın üstünde olan yatırımlarda “Fizibilite Etüdü” istenmesi, ciddi bir sorundur. Önceki konularda da belirttiğimiz gibi KOBİ’lerin “Fizibilite Etüdü” hazırlama konusunda birçok eksikleri vardır, hatta böyle bir çalışmadan habersiz olanların sayısı az da değildir.[12]

            Yaşanan sıkıntılardan bir diğeri de Bİ(Büyük İşletme)’ler ve KOBİ’ler arasındaki teşviklerle ilgili çekişmelerdir. Bazı Bİ’ler, KOBİ’lerin teşviklerden istifadesinin engellenmesi ve bu uygulamanın Bİ’lere özgü olması gerektiği düşüncesindedir. Bu yanlış düşünceye ve manasız çekişmeye uygun cevabı, Halk Bankası eski genel müdürlerinden biri olan Yenal Ansen’den verelim:[13]

“KOBİ’lerin, Bİ’lerin ürettiği malları kullandığı unutulmamalıdır.”

 

            Şimdi de farklı bir konuya dikkat çekmek istiyoruz. Türkiye’de KOBİ’lere patent konusunda teşvik verilmemekte ve destek sağlanmamaktadır.[14]

·         Almanya’da KOBİ’ler, patent araştırmaları ve patentin, buluşun üretime dönüştürülmesi safhasında, ayrıca, normal ekonomik tedbirlerle teşvik edilirken;

·         Japonya’da buluş sahiplerine, patent alanlara toplumda çok büyük değer verilip desteklenmekte, maddî ve manevî açıdan teşvik edilmekte iken;

Türkiye’de benzeri durumların varlığından bahsedememekteyiz. Bu konudaki uygulamaların başlatılması gerektiğinin söylenmesine bile gerek yoktur.

 

            Teşvikler ve kullanılması ile ilgili önemli bir noktaya daha temas etmek istiyoruz. Öncelikle 1996 yılındaki iki gazete haberini alıntılayacağız:

·         Para Kredi Koordinasyon Kurulu tarafından 95/2 sayılı tebliğ ile uygulamaya konulan Ar-Ge yardımına 1996’nın Mart ayı itibariyle 160 başvuru yapılırken, sadece 5 firma parasal destek almaya başladı.[15]

·         Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın altı ayrı alanda verdiği desteklerden 1,5 yıl içinde sadece 194 KOBİ yararlandı. Bu yardım paketi 1 Haziran 1995 tarihinde yürürlüğe girmişti.[16]

 

            Yukarıdaki iki durum tespiti sonrasında birtakım sorunların var olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ister istemez, akla şu soru geliyor:

“Acaba KOBİ’ler bu desteklerden neden yeterince faydalanamıyor?”

 

Kanaâtimizce, bu soruya sıralanabilecek cevaplar şunlardır:

1.      KOBİ’ler, bu desteklerden haberdar değildir.

2.      Bunlardan nasıl faydalanacaklarını bilmemektedirler.

3.      Gerekli bilgiyi ve belgeyi sağlama konusunda yetersizdirler.

4.      Söz konusu destekleri sağlayan kurumlarda bazı şahsî inisiyatifler devreye girebilmektedir.

 

Her hâl ve kârda bahsi geçen sıkıntıların giderilmesi ve KOBİ’lerin teşviklerden, desteklerden azamî derecede istifade etmesi temin edilmelidir.

 

 

Mehmet Behzat Ekinci,

İstanbul, İktisat, Doktora.

mbekinci@akademiktisat.net

http://www.akademiktisat.net

 

 

 



DİPNOT - REFERANS

[1] Kemalettin Conkar, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde Yatırım Kararı ve Yatırım Teşvikleri, Ankara, Biar ve Konrad-Adenauer-Stiftung, 1992, s.73-74.

[2] a)Selçuk Demiralp, “Son Tebliğler ile Getirilen Teşvikler, Kanımızca Olabildiğince Yeterlidir”, Asomedya, Aso Yayını, Ağustos 1997, s.8.

   b)Sungu Bazoğlu, “Teşvikler Yine Yanlış Adrese Gitti”, Girişim, Tosyöv Yayını, Mayıs-Haziran 1995, s.40.

[3] Okan Oğuz, “Son Düzenlemeleri, Özellikle KOBİ’lerin İhracata Yönlendirilmesi Açısından Yararlı Görmekteyiz”, Asomedya, Aso Yayını, Ağustos 1997, s.10.

[4] Fuat Miras, “KOBİ’lerimizi Desteklemek Zorundayız”, Asomedya, Aso Yayını, Mart 1997, s.12-13.

[5] Kayaalp Cinel, “Eximbank ve KOBİ’ler”, İş Hayatı, İstanbul, Temmuz-Ağustos 1996, s.31-32.

[6] Tüsiad, Sanayileşmede Teşvik Sistemleri, Yayın No:T/90.12.135, s.53.

[7] a)Tüsiad, a.g.e., s.53.

b)Özcal Korkmaz, “Yatırım İndirimi ve KOBİ’ler”, Girişim, Tosyöv Yayını, Nisan 1995, Sayı:3, s.28

[8] a)“KOBİ Rehberi:KOBİ Teşvik Belgenizi Aldınız mı?”, www.kosgeb.gov.tr/b5 htm#51, 13.01.1999, s.2-4.

b)“Soru ve Cevaplarıyla KOBİ Teşvik Yatırımları”, Halk Bankası Yayını (Broşür), 1998.

c)“Soru ve Cevaplarıyla KOBİ Yatırımlarına Uygulanacak Destekler”, Halk Bankası Yayını (Broşür), 1998.

d) “Küçük ve Orta Boy İşletmelere Açılan Krediler ve Verilen Destekler”, Halk Bankası Yayını (Broşür), 1998.

[9] T.C. Başbakanlık ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, İhracat Genel Müdürlüğü, Dahilde ve Hariçte İşleme Mevzuatı, 1997.

[10] a)Özcal Korkmaz, “Devlet Destekleri KOBİ’lere Neler Getiriyor?”, Girişim, Tosyöv Yayını, Temmuz-Ağustos 1995, Sayı:5, s.41-46.

b)Yavuz Ege, “KOBİ’lerin Uluslararası Rekabet Ortamına Ayak Uydurabilmelerini Kolaylaştırmak Amacındayız”, Asomedya, ASO Yayını, Ağustos 1997, s.6-7.

[11] Tüsiad, a.g.e., s.53.

[12] Tüsiad, a.g.e., s.54.

[13] Talat Yeşiloğlu, “Halk Bankası’nın Dağıtacağı Kredilerde Üst Limit 20 Milyar Lira; 5 Trilyonluk Kaynak Üretim Yapan KOBİ’ye”, Ekonomist, 20 Ekim 1996, Yıl:6, Sayı:42, s.62.

[14] Norbert Haugg, “Kobi’ler, Patent Konusunda Teşvik Edilmeli”, Global, 21.06.1996, Ekonomi sayfası.

[15] “Destekler KOBİ’lere Ulaşamıyor”, Dünya, 15.03.1996, s.13.

[16] “KOBİ Destekleri Kullanılmıyor”, Milliyet, 13.12.1996, s.7.

 

 

 

Sayfa Başı