AKADEM<İ>KTİSAT

 

 

ÜLKELERİN HİZMET TİCARETİNDEKİ YERİ VE TÜRKİYE

 

 

 

İÇİNDEKİLER:

 

1. GATT-GATS

 

2. Ülkelerin Hizmet Ticaretindeki Yeri

 

3. Türkiye’de Hizmet Ticareti

 

 

 

            Uluslararası ticaretin bileşimi incelendiğinde, ağırlığın mal alış verişine ait olduğu görülecektir. Bununla beraber, hizmet ticareti hacmi de azımsanmayacak derecededir ve bu giderek belirginleşmektedir. Nitekim ülkeler, mal ticaretine önem vermekle beraber, hizmet ticaretini de ihmal etmemeye çalışmaktadır.

 

            Ülkeler arasında mal ticaretinin yapılmasının çeşitli sebepleri vardır. Bunlardan bir kısmı şu şekilde sıralanabilir: Bazı malların ülkelerin bir kısmında üretiminin olmaması ya da iç üretiminin ülkedeki ihtiyacı karşılamaya yeterli olmaması; ülkelerin verimlilik seviyelerindeki farklılıklar ve tüketici tercihleri arasındaki farklılıklar dolayısıyla mal farklılaştırmasına gidilmesi.

 

            Hizmet ticaretinde bulunulmasının sebepleri, temelde mal ticaretindeki seyirle benzer özellikler taşımakta olup bunlardan bir kısmı şöyle sıralanabilir: Kaynakların dağılımındaki farklılıklar; sahip olunan kültürel geçmişlerdeki farklılıklar; ülkeler arasındaki teknik bilgi farklılıkları; sahip olunan nitelikli iş gücü farklılıkları; alt yapı yatırımlarındaki farklılıklar; hizmetlerin üretimindeki maliyet farklılıkları ve mallarda olduğu gibi hizmetlerde yapılan farklılaştırma faaliyetleri.

 

 

GATT-GATS

            II.Dünya Savaşı sonrasında oluşturulan GATT(General Agreement on Trade and Tariffs : Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması)’ın ve GATT kapsamındaki kurumsal liberalleşme sürecinin dünya ticaretine olumlu etkisinin olduğu açıktır. Tarihî seyri itibariyle incelendiğinde, GATT müzakere turlarının giderek daha geniş bir kapsamla gerçekleştirildiği görülmektedir. Katılımcı sayısı; 1947’de 23 olup, Kennedy Turu’na kadarki müzakerelerde dalgalı bir seyir izlemekle beraber, bu Tur itibariyle istikrarlı bir gelişim meydana gelmiştir. Nitekim Tokyo Turu’nda katılımcı sayısı 102’ye, Nihai Tur olan Uruguay’da ise 125’e yükselmiştir. Ele alınan konular itibariyle de gelişim söz konusudur. Kennedy Turu’na kadar sadece “tarifeler” konusunda müzakerelerde bulunulurken, bu Tur itibariyle konu sayısında artış gerçekleşmiştir. Uruguay’da ele alınan temel konu sayısı yedidir.

 

            Gerçekleştirilen her bir tur, dünya ticaretine ilişkin düzenlemelerle, uluslararası ticarî hacmin artışına imkân sağlamıştır. Nihai tur olan Uruguay’da da aynı durum devam etmiştir. Zaten gerek içeriği ve gerekse katılımcı sayısı itibariyle en zengin tur niteliğindeki Uruguay’da alınan kararların ve yapılan düzenlemelerin Dünya ticaretine olumlu etkiye sahip olduğu açıktır. Uruguay Turu, belirtildiği gibi, çok sayıda uluslararası ticaret meselesinin müzakerelere dahil edildiği bir turdur. Bu kapsamda ele alınan en önemli meselelerden biri de “hizmet”tir. Tur’da hizmetler için bir çerçeve anlaşması olan GATS (General Agreement on Trade in Services : Hizmet Ticareti Genel Anlaşması) da hazırlanmıştır. Ayrıca GATT; fonksiyonlarını, 1995 yılında işlerlik kazanmasına karar verilen DTÖ(WTO : World Trade Organization : Dünya Ticaret Örgütü)’ye devretmiştir.

 

            Hizmetler, GATS kapsamında ve DTÖ yapısında ayrı bir birim altında ele alınmaktadır. DTÖ’de “Hizmet Ticareti Konseyi” adlı bir birim mevcuttur ve bu birim hizmetlerle meşgul olmaktadır. Söz konusu Konsey, hizmet ticaretine ilişkin düzenlemeleri gerçekleştirirken ihtiyaç duyduğu yardımcı alt birimlerini de oluşturabilmektedir. Konsey, halihazırda konu ile ilgili birtakım alt birimlere de sahip bulunmaktadır.

 

 

Ülkelerin Hizmet Ticaretindeki Yeri

            2001 yılı itibariyle; 1.440 milyar dolar olan uluslararası hizmet ihracatı hacmi, 2003 yılında 1.763 milyar dolara yükselmiştir. Benzer şekilde, hizmet ithalât hacmi de yükselmiş ve 2001’de 1.430 milyar dolar olan bu tutar, 2003’te 1.743 milyar dolara ulaşmıştır. Hizmet ticaret tutarının aynı trendi devam ettireceği ortaya çıkmaktadır.

 

            Ülke grupları itibariyle incelendiğinde, durumun GÜ(Gelişmiş Ülke)’ler lehinde olduğu görülmektedir. Mesela, Kuzey Amerika ülkelerinin toplam ihracat hacmi 322 milyar dolar, ithalâtı ise 266 milyar dolardır. Batı Avrupa ülkelerinin ihracat hacmi de ağırlıklı payını devam ettirmektedir. Nitekim, ihracat hacmi 895 milyar dolar, ithalât hacmi ise 839 milyar dolardır. Afrika ülkelerinin toplam hizmet ihracat hacmi ise 36 milyar dolar, ithalât hacmi de 46 milyar dolardır. Orta Doğu ülkelerinde bu tutarlar sırasıyla 33 ve 49 milyar dolardır. Asya ülkelerinin toplam hizmet ihracat hacmi 345 milyar dolar, ithalât hacmi ise 394 milyar dolardır. GOÜ’ler toplamda 377 milyar dolar hizmet ihracat hacmine, 419 milyar dolar da ithalât hacmine sahipken; geriye kalan kısım GÜ’lere ait bulunmaktadır. GOÜ’lerin toplam hizmet ihracat hacmi içindeki payı %21 civarında iken, %79’luk kısım GÜ’lere ait bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, GÜ’lerin toplam hizmet ihracat hacmi, GOÜ’lerin yaklaşık dört katı kadardır. Her iki ülke grubu arasında, geçmişte de olduğu gibi, büyük farklar mevcuttur.

 

            Hizmet sektörünün önemi tüm ülkelerce anlaşılmıştır. Bu anlayış değişikliği ve bazı GOÜ’lerin dünya ticaretine dahil olması sonrasında, hizmetler alanındaki liberalizasyon büyük bir anlam kazanmıştır. Böylece ülkeler, mecburen uyulmak durumunda olunan bir süreç yerine, gerekli olduğu için gerçekleştirilen bir süreç olarak nitelendirmiş ve liberalizasyon faaliyetlerine katkı sağlamaya çalışmıştır. GOÜ’lerin uluslararası hizmet ticaretinde faal hâle gelebilmesi için sahip olduğu mukayeseli üstünlüklerinin farkında olması ve bunlardan faydalanması gerekmektedir. Aksini iddia edenler olmakla beraber, genel kanaat, GOÜ’lerin söz konusu üstünlüklerini dikkate alması hâlinde ticarî payını artırabileceği yönündedir.

 

            Hizmet sektörüne ilişkin yapılan bir sınıflandırmaya göre hizmetler, “teknoloji içeriklerine” göre alt başlıklara ayrılmaktadır. Buna göre hizmetler; “bilgiye dayalı” ve “geleneksel” hizmet sektörleri olmak üzere ikili bir kategoride değerlendirilmektedir. Bilgiye dayalı hizmet sektörleri arasında; Bankacılık, Sigortacılık, Bilgi Teknolojisi, Danışmanlık, Müteahhitlik ve Teknik Hizmetler, Reklamcılık ve Dağıtım, Sağlık, Eğitim, Kamu Hizmetleri vb. yer almaktadır. Geleneksel hizmet sektörleri arasında yer alan faaliyetler ise Ticaret, Turizm, Taşımacılık, Sosyal Hizmetler vb.’dir.

 

            GOÜ’ler, sahip oldukları mukayeseli üstünlüklerden hareketle, bu hizmet alt sektörlerinde uzmanlaşabilir ve uluslararası hizmet ticaretindeki payını artırabilir.

 

 

Türkiye’de Hizmet Ticareti

            Türkiye, hizmet ticaretindeki liberalleşme sürecinde hep lehte bir tavır sergilemiştir. Nitekim, Türkiye’nin özel taahhütleri incelendiğinde, bunların GATS’ın sektörel sınıflandırma listesinde yer alan 155 hizmet faaliyetinden 72’sine tekabül ettiği görülmektedir. Türkiye’nin özel taahhütler listesindeki kapsama oranı %47 civarında olup, GOÜ’ler ortalamasının (%18) iki katından daha yüksektir. Bu oran, söz konusu ülke grubu içinde en yükseklerinden birini teşkil etmektedir.

 

            DTÖ verilerine göre, dünyanın belli başlı 46 ülkesinin toplam ihracatının %19,3’ü ticarî hizmetlerden oluşurken; Türkiye için bu oran %28,4’tür. Hizmet ithalâtı açısından bu oranlar sırasıyla %19,6 ve %12,3’tür. Bu durum, Türkiye’nin dünya ortalamasının üzerinde bir ihracatçı ve dünya ortalamasının altında bir ithalâtçı olduğunu ortaya koymaktadır.

 

            Türkiye, hizmet ticaretindeki payını her geçen yıl biraz daha artırmaktadır. DTÖ tarafından ortaya konan 2001 yılı verilerine göre Türkiye’nin ihracat değeri 14,8 milyar dolara (TCMB istatistiklerine göre bu tutar 16,03 milyar dolardır.) yükselmiştir. Bu hâliyle dünya hizmet ihracatındaki payı da %1’e çıkmıştır. Ancak uluslararası sıralamada, 25.ülke konumunda bulunmaktadır. 2003 yılı tutarlarına bakıldığında ise durum şöyledir: Toplam hizmet ihracatı 17,3 milyar dolara yükselmiş olmakla beraber, başlıca hizmet ihracatçıları arasında 26. sırada bulunmaktadır. Türkiye’nin, hizmet ticaretindeki payını daha üst seviyelere çıkarması gerektiği açıktır.

 

            Ülkemizin, uluslararası hizmet ticaretindeki payının daha üst seviyelere çıkarılabilmesi için bazı adımların atılması gerekmektedir. Bu çerçevede, sahip olduğumuz mukayeseli üstünlüklerden hareketle, ülkemizin uluslararası arenada ticarî payını artırma potansiyeline sahip alt sektörler tespit edilmeli ve faaliyetler bunlarda yoğunlaştırılmalıdır. GOÜ’ler açısından mukayeseli üstünlüğe sahip olunan sektörlerin tespitinde faydalanılan sınıflandırma çerçevesinde ülkemizle ilgili sektörel tespitlerde bulunmak da mümkündür. “Teknoloji” içeriklerine göre yapılan sınıflandırma çerçevesinde ülkemizle ilgili şu tespitlerde bulunulabilir:

a) “Bilgiye dayalı hizmetler” kapsamında şu sektörlerde mukayeseli üstünlüklere sahip olduğumuz belirtilebilir: Mimarlık-Mühendislik, Teknik Müşavirlik ve Müteahhitlik Hizmetleri; Bilgi-İşlem ve Ofis Arkası Hizmetleri.

b) “Geleneksel hizmetler” kapsamında ise şu sektörlerde mukayeseli üstünlüklere sahip olduğumuz belirtilebilir: Ulaştırma Hizmetleri; Turizm Hizmetleri.

 

            Ülkemiz, sahip olduğu avantajlardan hareketle, bu hizmet alt sektörlerinde uzmanlaşarak uluslararası hizmet ticaretindeki payını artırabilecektir. Bunun için en başta yapılması gerekenler, söz konusu hizmet alt sektörlerine yönelik kurumsal yaklaşımlar sergilenmesi ve bu çerçevede, uygun zeminlerde faaliyette bulunmalarına imkân sağlayacak ortam(lar)ın hazırlanmasıdır.

 

 

* Dr. Mehmet Behzat Ekinci.

mbekinci@akademiktisat.net

http://www.akademiktisat.net

** TOBB, Forum, “Ülkelerin Hizmet Ticaretindeki Yeri ve Türkiye”, Ankara, Kasım 2005, ss.68-69

 

 

 

KAYNAKLAR

DİE:   İstatistikler, http://www.die.gov.tr/Istatistikler, 13.10.2004.

 

EC:   GATS 2000, European Commission, Directorate-General I, External Relations, Luxembourg, 2000.

 

Ekinci, Mehmet Behzat:   “Uluslararası Hizmet Ticaretindeki Kurumsal Liberalizasyon Süreci ve Türkiye”, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul, İstanbul Üniv., Sosyal Bilimler Enst., İktisat ABD., 2004.

 

Kırval, Levent:   Uluslararası Hizmet Ticareti ve Kamu Alımları Piyasaları:Türkiye ile AB Arasında Hizmet Ticaretinin ve Kamu Alımları Piyasalarının Karşılıklı Olarak Serbestleştirilmesi, İstanbul, İKV Yayınları, No:165, 2001.

 

Kirmani, Naheed:   "Issues in the Design and Implementation of Trade Reforms-Experience in Developing and Transition Economics", Trade Policy Issues, Papers Presented at the Seminar on Trade Policy Issues, March 6-10, 1995, Ed. by Chorng-Huey Wong, Naheed Kirmani, Washington, IMF, 1997, pp.20-48.

 

Ongun, M. Tuba:   “Hizmet Ticareti Genel Anlaşması ve Olası Sonuçları” Türk-İş Yıllığı, 1990’ların Bilançosu-Değerlendirme Yazıları, 2.cilt, TİSK-Türk-İş Araştırma Merkezi, 1997, s.350-366.

 

Seyidoğlu, Halil:   Uluslararası İktisat-Teori, Politika ve Uygulama, 15.baskı, İstanbul, Güzem Yayınları, 2003.

 

TCMB:   Ödemeler Dengesi İstatistikleri, http://tcmbf40.tcmb.gov.tr/cbt.html, 10.10.2004.

 

WTO:   “Doha Development Agenda:Services Negotiations”, Press Release, Press/300, http://www.wto.org, 28 June 2002, (02-3693)

 

WTO:   Statistics, http://www.wto.org/english/res_e/statis_e, 15 Oct. 2004.

 

 

 

Sayfa Başı